Bir taşla iki kuş!
Farkında mısınız, tarihi Trabzon galibiyetinden bu yana keyifler gıcır mı gıcır… Aslında sadece 3 puan kazanmadık Avni Aker'de… Çok güzel şeyler kazandık. Neler mi? Neler kazanmadık ki; -Öncelikle moral kazandık… -Takım ve camia olarak, özgüven kazandık… -Sükse yaptık ve yeniden 'zirveye ortak takım' konumuna gelerek itibar kazandık… -Bu sezon da Avrupa vizesi alabileceğimize inanarak, 2010 ruhunu yeniden yakalama yolunda ivme kazandık. -4 maçlık beraberlik serisini geride bırakıp, para puan da kazandık:)) Ancak bu kazanımları taçlandırmak için pazartesi akşamı Kasımpaşa'yı yenmemiz gerektiğini de çok iyi biliyoruz… Biliyoruz da… Zafer sarhoşluğu mudur, yoksa maçın pazartesi olmasından mıdır, bilmiyorum ama; Sanki camiada bir rehavet var gibi…
FİTİL ATEŞLENİNCE… Oysa, Fenerbahçe maçı öncesi cezaların kalkmasıyla birlikte Ertuğrul Sağlam, Özlüce'nin kapılarını açtı. Taraftar da takımını bağrına bastı, futbolculara moral verdi. Ardından Fener önünde kapalı gişe oynadı Timsah, bu sezon ligde ilk defa… Sonra cefakar taraftarımız, kafileyi Karadeniz seferine Özlüce'den meşalelerle ve alkışlarla uğurladı… …Ve 38 yıldır beklenen 3 puan sonunda geldi Trabzon'dan… Yani, fitil ateşlenince ve camia kenetlenince birçok şey nasıl daha da kolaylaşıyor…
STATTA BULUŞSAK İşte bu noktada bir düşüncemi sizinle paylaşmak istiyorum: Hazır camiada bu bütünlük sağlanmışken ve zirveye daha da yaklaşma yolunda 3 puana ihtiyaç varken, Bursaspor, bir idmanını Atatürk Stadı'nda yapsa ve o antrenmanı da taraftarına açsa fena mı olur? Belki bazılarınız, "Ertuğrul Hoca, bunu Beşiktaş maçı öncesi yapsa daha iyi olur" da diyebilir. Tabii ki, Beşiktaş maçı öncesi de buna benzer bir organizasyon yapılabilir. Ancak unutmayalım ki, en önemli maç, en yakın maçtır…
MEŞALELER EŞLİĞİNDE… O nedenle, örneğin cumartesi akşamı; Atatürk Stadı'nda sadece kapalı tribün taraftara açılsa, inanıyorum ki, müthiş bir kucaklaşma olur. Havalar artık erken karardığı için taraftarlar yakacakları meşaleler ve yapacakları coşkulu tezahüratlarla takıma büyük moral verirler. Bu güzel tablo, pazartesi akşamki 90 dakikaya da çok olumlu yansıyacaktır. Ayrıca, stada idman izlemeye gelen taraftarlar, o saatte açık tutulacak gişelerden biletlerini de alarak, bir taşla iki kuş vurmuş olurlar. Henüz tren kaçmış sayılmaz… Yeter ki, teknik kadro kararını versin ve bu karar hemen duyurulsun…
TUNCAY SAKATLANDI! Bu arada Şota ile yola devam eden Paşa'yla oynadıktan 4 gün sonra İnönü'ye çıkacak Timsah'ta, Tuncay Şanlı'nın sakatlığının nüksettiği haberi moralleri bozdu! Kasığında kanama olan Tuncay belki bu hafta yine oynayamayacak. Umarız bir an önce düzelir ve en kötü İnönü'de Beşiktaş maçına yetişir… Ayrıca sağ kanatta Murat Yıldırım her hafta daha da etkili oynamaya başladı. N'Diaye-Belluschi ikilisi de çift çapa olarak ön liberoda da çok iyi tuttu. İki haftadır kulübede oturan Serdar Aziz, bu hafta formasına kavuşabilir. Sol kanatta tecrübe sıkıntısı nedeniyle yine Hakan-Vederson ikilisi olabilir. Sestak da, aynı zamanda Pinto'nun da alternatifi olduğu için forvetteki oyuncuların İlk 11; üç aşağı beş yukarı bir değişiklikle aynı çıkacak gibi duruyor.
TİMSAH YÜRÜYÜŞÜ YAPSAK Aklıma gelmişken, bir de gol atınca Timsah yürüyüşü yapsak da, Musisi'yi, İmparator Nejat Biyediç'i ve İntertoto kadrosunu ansak… Zira bu tür gol sevinçleri hem medyada daha büyük ve daha sık yer alıyor, hem de yeni nesil küçük Timsahların motivasyonunu arttırıyor.
3 PUAN BAŞKAN'A Bugün sizlerle düşüncelerimi ve öngörülerimi paylaştım. Son olarak, anjiyo olan ve kalp damarına stent takılan Başkan İbrahim Yazıcı'ya tekrar 'büyük geçmiş olsun' dileklerimi gönderiyorum. Aman Başkan, kendine dikkat et! Doktorlar, sana Kasımpaşa maçını TV'den bile izlemeyi yasaklayabilir ama, inanıyorum ki, yeşil-beyazlı cengaverler, üst sıralarda kasım kasım oturan Paşa'yı geçip bu 3 puanı camiayla birlikte sana hediye edecektir.
Serkan Yetişmişoğlu
bursadabugun.com