Bir nostalji

Biraz da onlar için mi sevdim Bursaspor’u? Hiç kuşkusuz büyük etkileri oldu. Onlar Bursaspor’un süper starlarıydı. Bursaspor TV’de çocukluğumun ilk futbol yıldızlarını görünce yıllar öncesine gittim birden.   “Mesut-Ersel gol gol gol!”sesleri sadece Atatürk Stadı’nda değil, mahalle maçlarında da çocuk nakaratı olarak dökülürdü Bursa sokaklarına… *** Bursaspor TV son derece isabetli bir seçimle ilk kez Mesut ve Ersel’i taşıdı nostalji ekranlarına… Ekranlardaki görüntüleriyle Mesut’un gençlik karizmasına karışan komplekssiz ve sevecen duruşu; Ersel’in alçak gönüllü şöhretiyle adeta yıllara meydan okuyor gibiydiler. *** Onları maçlardan önce Tophane yokuşundaki Burç Otel’de görürdü Hisar’ın çocukları… Hıncal Uluç’un yıllar sonra omuz üstüne astığı “kazak jargonu” daha o zamanlar otelin demir parmaklıklı Bursa manzaralı terasında Mesut- Ersel’in yıldız aksesuarlarıydı. Burç Otel’de, mütevazı bir pansiyonda kamp yapan Bursaspor… Müthiş bir duygu…  Çocuk olarak o kadar yakınsınız ki gençlik idollerine… Bir de Uludağ’da, bir sezon hazırlığında kültürfizik antrenmanında gördüm onları… Büyük Otel’in önünden yukarı doğru yürüyüşe çıkan futbolcularla koşan çocukların arasına katıldım. Ekibin arkasında kalan Ersel’e yakın olmak için koştuğumu, onun bana büyük adam muamelesi yaparak bu tür idmanları sevmediğini söylediğini çok iyi hatırlıyorum. O yıllarda Bursaspor sezona Uludağ’da hazırlanır; sonra Bursa’da İstanbul’un Beykoz’u, Karagümrük’ü; Ankara’nın PTT ve Hacettepesi’ni beklerdi… Sonra onlarla birlikte Bursaspor da büyüdü… İlk büyük kupa; “Başbakanlık Kupası” Ersel’in ellerinde yükseldi… Bu ilk kupa “Rafet’in Mağazası’nda” günlerce Bursasporluları kendine taşıyan bir vitrin güzeli oldu… *** Ersel bu kupanın başarı öyküsünde çarpıcı bir ayrıntıya girer. Maç öncesi her iki takım da Ankara’da Stat Otel’dedirler. Biz diyor eşofmanlarla lobide dolaşırken bir ara Fenerbahçe Başkanı Faruk Ilgaz yanımıza geldi; -Siz dedi, kiminle maç yapacaksınız? Ersel çok sinirlenir ve der ki: -Fenerbahçe diye bir takım varmış, yarın onunla kupa finali oynayacağız. Futbolcuların hırsını bileyen bu enstantane sonrasında maç, baştan sona Bursaspor’un hakimiyetinde geçer. Ama bu aşama daha ilginçtir. Çünkü… Yine Ersel’den dinleyelim… “- Hakem, gol atıyoruz saymıyor, penaltı oluyor vermiyor… 90 dakika böyle bitti. Uzatmalarda da aynı iştahla bastırdık, Fener bitmişti. Ogün Altıparmak, -ki o sezonun gol kralı- maç sizin diyordu yanıma gelerek… Nitekim Vahit’in müthiş füzesiyle maçı aldık.” Bugün ne değişti dedirtecek müthiş bir ifşaat… Ama değişti… Bursaspor Süper Lig şampiyonluğuyla on yıllar öncesinden gelen bu bakışa, bu kalıplara, bu algılara meydan okudu… Çünkü şampiyonun geleneğinde Mesut-Ersel gibi Bursasporluluklarını stat dışında da taşımayı bilen iki “İstanbul beyefendisi” vardır… Siz çok yaşayın muhteşem ikili… Çok yaşayın… Ve teşekkürler Mehmet Gerçeksi, bu ilk programda bize yaşattığın gerçek bir nostalji için…

 

 

Prof. Dr. İsmail Doğan

Bursa Gerçek Gazetesi

Bir yorum yazın

Lütfen bir isim/rumuz ve yorum yazın.

Kayıtlı bir kullanıcıyı yorumunuza etiketlemek(mention) için yorumunuzun içerisine örnek @bursasporluyuz şeklinde kullanıcı adını yazabilirsiniz.

Başa dön tuşu