Avrupa’da başarı için BİZİM NEYİMİZ EKSİK?

Takımına güvendiğini belirten Hikmet Karaman, “Avrupa kupalarına gideceğimize inanıyorum. Yeni sezonda gruplarda neden iş yapmayalım, bizim neyimiz eksik?” dedi.

 

10 maçta 7 galibiyet ve 21 puan… Bu maçlardan 6’sını gol yemeden tamamlamış bir Bursaspor… Teknik Direktör Hikmet Karaman’ın dümene geçmesiyle birlikte grafiğini yukarı doğru çıkaran ve adım adım Avrupa hedefine yürüyen bir takım var karşımızda… Belki çok konuşuyor gibi gözüküyor ama aksine mütevazı ve hedefler konusunda yüksekten uçmayı sevmiyor Hikmet Hoca…

 

Yani “Atmak, tutmak kolay. Asıl önemli olan icraat” diyor… Çok önemli Akhisar Belediyespor maçı öncesi Özlüce Tesisleri’nde bir araya geldiğimiz Timsah’ın deneyimli hocası, söyleşimizde önemli noktalara vurgu yaptı.

 

DAHA İYİ OLMALIYIZ

-Göreve geldiğiniz günden bu yana geçen 10 maçlık periyodu nasıl değerlendiriyorsunuz hocam?

Sonuçlara bakıp şahsımı pek değerlendirmek istemiyorum. Tabelaya bakıldığı zaman başarılı bir grafik çizilmiş. Ama Şampiyonlar Ligi yarı final maçlarını seyrettikten sonra teknik ekip olarak henüz istediğimiz sevide olmadığımızı görüyoruz. Gerçekçi olalım… Türkiye standartlarında başarılı mıyız? Çok… Çünkü son 10 haftayı değerlendirdiğiniz zaman Galatasaray, Fenerbahçe, Bursaspor ve Akhisar ligin ilk 4 sırasını oluşturuyor.

-Şampiyonlar Ligi yarı finalinde Bayern Münih-Barcelona maçını yerinde izlediniz. Ne gibi tespitler yaptınız?

Bundesliga’da takımların maçın tamamındaki takım koşusunun 120 kilometre civarında olduğunu çıkarttık. Bunu, bütün Bundesliga kulüplerini inceleyerek yaptık. Bizde rakam 102, 105, 107 km… Hatta Fenerbahçe maçında bizim takım 108 kilometre koşmuştu, ‘müthiş’ demiştim. Trabzon maçı 106’ydı. Ama yeterli değil. Adamlar 10-12 km bizden daha fazla koşuyorlar. Bu ne demek biliyor musunuz? Bir maçı tersine çevirebilirsiniz. Dortmund-R.Madrid maçında da bu net olarak ortaya çıktı. Artık futbolun gelişimi farklı sistemlere bağlı. Maalesef biz bu gelişimi başta altyapı, daha sonra A takım oyuncularımıza uygulatma ve öğretmekte çok geç kalıyoruz.

 

İLK 8 SANİYE ÇOK ÖNEMLİ

UEFA’nın antrenör seminerlerinde yapmış olduğu analizlerde, topu kaptıktan sonra ilk 5-10 saniye son derece önemli gol atmak için. Goller hep bu zaman zarfını kullanan takımlar tarafından atılıyor. Veya kaptırdığınız zaman da ilk 8 saniyede topu kapmanız gerekiyor. Dortmund hep bunu yaptı. Kaptırdı, pres uyguladı, ilk 7-8 saniyede. Bu örneklerden şuraya geleceğim. Buna benzer modeli çıkarmak kolay değil. Bir kere dayanıklılığı üst düzey olan oyuncular bulmanız gerekiyor ya da oyuncularınızın dayanıklılığını arttırmanız lazım. Bununla birlikte de sistemi oluşturmak lazım. Bizim Bursaspor alarak aşama kaydetmemiz gerek. Bu arada Dortmund’la Bursaspor taraftarı da birbirine çok benziyor. Onlar da takımlarını müthiş ateşliyorlar.”

 

GARANTİLEMEDEN BOL KESEDEN ATMAM

-Ligin bitimine 4 hafta kaldı ve 4 önemli maça çıkacak Bursaspor. Sezon sonunda Bursaspor’u nerede görüyorsunuz?

Ligde müthiş bir mücadele var. Kalan 4 haftayı en iyi şekilde değerlendirmemiz gerekiyor. Kısa vadede bir an önce sonuca gitmeliyiz.

 

-Hep Avrupa Kupası diyoruz ama ligde konum açısından bir isim koymuyoruz. Mesela 2.’lik?

Mutlaka… Biz o uğurda her türlü mücadeleyi vereceğiz. Yeter ki yukarısı açık olsun. Her yöne talibiz. Tabii talip olmak sözle olmuyor. Sahadaki mücadele ve kazanmayla oluyor. Ama Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan da olmayalım. Önce basamakları riskli değil, sağlam basarak çıkalım. Garantileyelim, sonra bir basamak daha çıkalım. Garanti olmadan bol keseden atmak istemiyorum.

 

GEKAS ÇOK TEHLİKELİ BİR FORVET

-Bu haftaki rakip Akhisar ve Akigolar’da 11 maçta 10 gol atıp takımına hayat vermiş bir Gekas gerçeği var…

Gekas’ı Samsun’dan beri tanıyorum. Son derece tehlikeli bir futbolcu. Bundesliga deneyimi var. Avrupa Şampiyonası’nda bizzat seyrettim. Milli Takım deneyimini de unutmamak gerek. Tabii bir takım düşüncelerimiz var. Bizim de mutlaka Akhisar’ın oyun düzeninin ne olduğunu ve nelere dikkat etmemiz gerektiğini, dersimize çalışarak, yüzde yüzün üstünde bir mücadele ile maça çıkmamız gerekiyor. Aynı mücadeleyi taraftarımızın ve yerel basınımızın da vermesi gerekiyor. Akhisar küme düşmemeye oynayan bir takım. Halbuki son 10 haftayı değerlendirdiğimizde; ligin 4.’sü. Kendi alanında çok iyi kapanan, oyunu kendi alanında bekleyen bir takım. Bakın mesela Mourinho; Modric’le Mesut Özil’i ilk defa yan yana oynattı. Bazen oyuncularına güveniyorsun. Bir model düşünüyorsun ama o model sahada ortaya çıkmıyor. Bu sefer standarda dönmeye çalışıyorsun.

 

-Sakatların durumunu da soralım. Ferdinand ve Edu’da son durum ne?

Anton Ferdinand oynar ama Edu’nun durumu soru işareti…  Doktorlardan aldığımız rapora göre konuşuyorum. Maç öncesine bakacağız… İlk geldiğimde sakatlar tavan yapmıştı. Şimdi iyi durumdayız.Edu Amerika’da milli maça gitti ve Bursa’ya sakat geldi. Yaşanıyor böyle şeyler.

 

-Biraz önce Dortmund taraftarıyla bizim tribünlerimizi benzettiğinizi söylemiştiniz. Taraftarın gücü nasıl yansıyor size?

Taraftarımızı çok seviyorum. Tribündeki enerjileri harika. Özellikle takımımız üzerindeki ateşleme gücü çok büyük. Bu bir gerçek. Orada çok bilinçli ve sabırlı oldukları zaman bize güç katacaklar. Artık bunlar final maçları. UEFA ya da belki daha yukarı gidiyoruz. Hedeflerde netice beklenir, ama sabırlı olmak gerek. Önümüzde 4 maç kaldı, 3 maç kazanırsak birçok şeyi garanti altına almış olabiliriz.

 

-Taraftarla iletişiminiz de çok iyi. Mahalleleri dolaşıp onlarla bir araya geldiğinizi görüyoruz… Hatta halı saha maçı bile oynamışsınız…

Biz sokaklarda, mahallelerde misket, çelik çomak oynayarak büyüdük. 5 yıldızlı otellerde büyümedim ki… Benim babam öğretmendi. Annem pazardan portakal aldığı zaman misafire saklanırdı. Biz öyle yokluklarla büyüdük. Tabiî ki halkla iç içe olacağım. Geldiğim yeri ben unutmam. Oradaki insanlarla sohbet etmek bana keyif veriyor. Bir tepsi börek yaptırmış eşine bir taraftarımız. Eşi el emeği dökmüş. Oradaki emeğe nasıl saygı duymam, yemez miyim öyle ikramı? Hürmete çok değerlidir. Hala saha maçına da gittim ama az daha zeminden dolayı sakatlanıyordum.

BATALLA’YI MESSİ’YE BENZETİYORUM

-Transfer konuları elbette yönetimin işi, ancak yine İstanbul medyasında Batalla’nın talipleriyle ilgili haberler çıkıyor. Bu konudaki yorumunuz nedir?

Biz ne zaman bir hamle yapmaya kalksak, iddialı duruma gelsek, hep böyle bir transfer dedikoduları çıkıyor. Gaziantepspor maçından önce buraya menajerin biri gelmiş. Batalla’ya, ‘Rusya’dan sana teklif var’ demiş. Tabii ben bunları sonradan öğreniyorum. Hatta çocuğa başka şeyler de teklif etmişler. Batalla adam olduğu ve karakter abidesi olduğu için bunları terslemiş. Kafasını karıştırmaya çalışıyorlar açık ve net. Batalla son derece profesyonel. Ben Batalla’nın karakterini, tavırlarını Messi’ye benzetiyorum. Niçin? Ayrı futbol modelleri olabilirler ama karakter olarak aynılar. Çünkü Messi 12-13 yaşlarında Arjantin’i terk edip İspanya’ya geliyor ailesi ile birlikte. O kadar karakterli biriymiş ki, futboldan, antrenmandan başka bir şey düşünmüyormuş. O gün antrenmanı bitirse bile ertesi günün antrenmanı için kendini motive eden bir karaktere sahipmiş. İşte Batalla da tam böyle bir futbolcu. Bu kadar futbolu seven, devamlı topla oynamak isteyen bir futbolcu işte. Müthiş de bir açıklama yapmış geçenlerde. ‘Beni sevin ama biz bir takımız. Sadece beni değil, bütün takımı alkışlayın’ diye… Müthiş bir mesaj verdi ve ‘Biz bir aileyiz’ diyor.

 

HEDEFE GÖRE TRANSFER

-Nasıl bir transfer politikası uygulayacaksınız sezon sonunda?

Transfer konusunda hiç kimse ile bir görüşme yapmadım. Doğru bilgileri, doğru eylemi uygulamamız gerekiyor. Önce bu sezonun ne olduğunu bir görelim. Bakalım neredeyiz. Hedefe göre transfer yapacağız. Avrupa kupalarında olursak niye biz orada iş yapmayalım. Neyimiz eksik. Ondan sonra başkanla yönetime diyeceğiz ki ‘Ne istiyorsunuz? Hedef ne?’ Çünkü ben teknik direktörüyüm bu takımın, mali işler kurulu başkanı değilim. Kulübün ekonomik işlerini bilemem. Sezon sonundaki konumumuz transfere yön verecek.

 

KENDİ OYUNCUMUZU KAZANAMIYORSAK!

-Ligdeki konum transferi belirleyecek diyorsunuz ama her zaman camiada yıldız transfer beklentisi oluyor…

Bakın biz “Enes’in işini bitirin” diyoruz Bursa şehrine. Bu sadece başkan ve yönetimin işi değil. Bursa’da herkes birbirini şikayet ediyor. Ben genel konuşuyorum. Büyük takımız diyoruz, büyük oyuncular alalım diyoruz, tamam. Ancak, daha kendi bünyemizde yetiştirdiğimiz, kendi oyuncumuzu kazanamıyorsak; nokta nokta nokta nokta… (Hikmet hoca cümlesini ve röportajı bu şekilde bitirdi.)

 

Havadis16.com

RÖPORTAJ: ÖZGE YETİŞMİŞOĞLU

Bir yorum yazın

Kayıtlı bir kullanıcıyı yorumunuza etiketlemek(mention) için yorumunuzun içerisine örnek @bursasporluyuz şeklinde kullanıcı adını yazabilirsiniz.

Başa dön tuşu