Karalar bağlamaya gerek yok!

-Evet, maalesef öyle!

Camia olarak, duygularımızı uçlarda mı yaşıyoruz?

-Aynen öyle! 3’te 3 yapınca süperiz.

Eşik atlama maçını kaybedince, “onu at, bunu sat” diye köpürüp, önümüze geleni asıp kesiyoruz!

3 puan önemli kayıp mı?

-Evet çok önemli bir kayıp!

Peki n’apacağız?

Karalar bağlayıp, oturup ağlayacak mıyız?

-Hayır asla; asıl şimdi ayağa kalkma zamanı!

 

KARALAR BAĞLAMAYA GEREK YOK

Bugünden tezi yok;

Kaldırın kafanızı beyler!

Gün karalar bağlama, enseyi karartma günü değil, daha çok bütünleşip, yeni bir galibiyet serisini başlatma günüdür.

Tamam, maç sonrası, sizi eleştirdik.

Gereksiz sarı kartları, anlamsız kolla karışık(!) kırmızı kartları yazdık!

Gol yollarındaki beceriksizliğine vurgu yaptık!

Sıcağı sıcağına;

O taze öfkeyle, sosyal medyayı yangın yerine çeviren de oldu, kendi evlatlarını dar ağacına asan da!..

Bizim camia işte böyle beyler!

Grisi pek yoktur!

Bazen kantarın topuzunu da kaçırır!

 

TABAK, SEVDİĞİ DERİYİ YERDEN YERE VURURMUŞ

Şöyle örnek vereyim:

Ali Rıza Dedem saraçtı. Deri ürünleri yapardı rahmetli.

Babam da, “Tabak (deri işleyen kişi) sevdiği deriyi yerden yere vururmuş!” atasözünü, baba mesleğinden hareketle sık sık söyler.

Bizim taraftarımız da böyle işte!..

Galibiyete çok konsantre olduğu iç saha maçında, hiç ummadığı bir yenilgiye uğrayınca; canından çok sevdiği takımını, o akşam biraz fazla hırpalar, oklarını sivriltir!..

Ancak, 2. günden itibaren yeniden “tam destek” vermeye başlar.

Sarıp sarmalar.

Moral verir.

 

HÜSRANI AVANTAJA ÇEVİRMEK…

Bu noktada;

Bu hüsranı avantaja çevirmek de sizin elinizde beyler!..

Eskisinden daha fazla kenetlenmek için alın size bir sebep daha…

Toplantıysa toplantı…

Eleştiriyse eleştiri…

Özlüce’de kapalı kapılar ardında ne yaparsanız yapsın!

Varsa eteğinde taşı olan, onları da dökün bir güzel!..

Rahatlatın kafanızı…

ÖLDÜRMEYEN DARBE GÜÇLENDİRİR!

Hani bir söz vardır:

“Öldürmeyen darbe güçlendirir!” diye…

Siz de bu süreçten, daha da güçlenerek çıkmalısınız!

Yeter ki, aynı dayanışma ve aynı inanç devam etsin takımda…

Arma için profesyonelce savaşmaya…

Yine birbirinizin eksiğini kapatmaya…

Morali bozuk olan arkadaşınıza omuz vermeye…

Son nefeste de olsa, kazanmaya devam etme vaktidir beyler!

Son 14 haftada 42 puan var ortada…

Bu köprünün altından daha çok sular akar!

Öyleyse;

Siz de, bu pazar Ankara‘da, Osmanlıspor önünde, Eskişehir yenilgisinin bir “kaza” olduğunu gösterin bütün camiaya!

 

ŞAPKAYI KOYUN ÖNÜNÜZE

İbrahim Üzülmez, “gereken dersleri çıkaracağız” dedi.

Gerçekten, gereken dersler çıkarılırsa, herkes şapkasını önüne koyup “ben nerelerde hata yaptım” diyerek, özeleştirisini iyi yaparsa…
İşte o zaman, yaşanan bu musibet, bin nasihatten daha faydalı olur!

 

OSMANLI PANİK OLACAK!

Son 11 maçında sadece 1 kez kazanabilmiş, 4 de beraberliği olan Osmanlı, averajla da olsa düşme hattına indi! Ateş hattıyla tanıştı.

Artık korku dağları bekler orada!

Başkent ekibi, “bu hafta beraberlik bana yeter” der mi?

Hiç sanmam!

Tabii ki kazanmak zorunda.

Onun için de biraz daha ofansif oynayacaktır.

Arkada bazen boş alanlar da bırakabilir!

O zaman top sizde Yeşil Timsahlar!..

Gerekeni yapın!

 

DEMİR “İDDİALIYIM” DİYORSA!..

Bakın;

İkinciden 4 puan,

3.Bursaspor‘dan 2 puan geride olan 4. basamaktaki Adana Demirspor, “Süper Lig‘e çıkacağım” diyor?

Evinde 2-0 öndeyken, 86 ve 90’da yediği gollerle 2-2’ye yakalanan Demirspor, üzülse de, moralini bozmuyor, gidiyor, Keçiörengücü‘nü Ankara‘da 3-1 yeniyor.

Hedeften kopmuyor!

Öyleyse;

Moral bozmadan, aynı inançla, aynı birliktelikle, “yeniden zirveye” koşmaya devam!..