Her şehirden Enes Çelik çıkmayacak!
kanal16haber.com Yazarı Hüseyin Altınırmak'ın Yeni Malatyaspor - Bursaspor maçı köşe yazısıdır.
TFF 2.Lig 2025-2026 sezonun açılış maçında Yeni Malatyaspor’a konuk olan Bursaspor, sahadan 8-0’lık galibiyetle ayrılarak ilk haftadan liderlik koltuğuna da oturmayı başardı.
Bursaspor’a galibiyeti getiren golleri Ertuğrul Ersoy(2), Muhammet Demir(2), Sertaç Çam(2), Tayfun Aydoğan ve İlhan Depe, kaydetti.
Ev sahibi ekibin maç boyunca kaleyi bulan tek şutu 81.dakika da Ekrem Anuk’un ayağından geldi. Bu topu da kaleci Kerem, kornere tokatlamayı başardı.
Bu maçın analizine geçmeden önce sizlere önemli bir detayı tekrar hatırlatmak isterim…
Bursaspor’un Süper lige veda ettiği sezonda Yeni Malatyaspor, 47 puanla ligi 5.sırada tamamlamayı başararak taraftarlarının yüzünü de güldürmeyi başarmıştı.
Hatta o sezon Fenerbahçe, 46 puanla 6.sırada ligi bitirmişti.
Şimdi aynı Yeni Malatyaspor, kulübü Bursaspor’un 2.Ligden 3.Lige düştüğü sezonda olduğu gibi kendi kaynaklarıyla var olma savaşı veriyor…
Türkiye’de maalesef kulüplerin kaderleri “pamuk ipliğine” bağlı.
Her şehirden Enes Çelik, modeli çıkmayacağına göre “Anadolu kulüpleri” sürekli inişler ve çıkışlar yaşayacaktır…
Saha içinde oynanan oyuna ve kurguya bakacak olursak Adem Çağlayan, cidden zor bir oyun modelini takımına uyarlamaya çalışıyor…
Siz bakmayın Yeni Malatyaspor’un gücünün olmadığına,sürekli önde oynamak ve topa sahip olabilmek çok zor iş.
Bu oyun felsefesi sizde oturmaya başladıkça skordan bağımsız olarak sürekli gol ararsınız ve gol atarsınız.
Bu kesin.
Örnek olarak Ertuğrul Ersoy’un attığı gollere bakın…Hattailk golde Ertuğrul’a asisti yapan oyuncuya bakın…O golde savunmanın tecrübeli ayağı Alperen, asisti yaparken diğer pozisyonlarda da savunma oyuncuları duran toplarda her zaman gol aradılar.
Eskişehir’le oynanan hazırlık maçında da yazdığım gibi Bursaspor’da artık duran toplar ve köşe vuruşları rastgele kullanılmıyor.
Sizlere bir istatistik bilgi daha verecek olursam bu maçta Bursaspor, 11 korner kullandı ve bunlardan 3’nde ağları buldu.
Geçtiğimiz sezon bazı maçlarda 15, 20 arası korner kullanarak gol bulamayan bir takımdan bu noktaya gelmek çok güzel.
Adem Çağlayan’ın 3-2-4-1 gibi oynattığı oyun formasyonunda herkesin birbirini tamamlayarak topa dokunması ve sürekli hareket halinde olmaları da göze hoş geliyor…
Eskişehirspor mücadelesinde heyecanına yenik düşerek kendini gösteremeyen Sertaç Çam’da taraftarlara gerçek yüzünü göstermeyi başardı.
Diğer tüm oyuncular da hafta hafta üstüne koyacaktır.
Bunu da net olarak söyleyebiliriz.
Şimdi gelelim yazımızın başlığına;
Bursaspor, 1995-1996 sezonunda kendi evinde Ankaragücü’nü 8-0’lık skorla yenerken taraftarlarını da mest etmeyi başarmıştı.
Başarmıştı başarmasına ama…
Bir sonraki iç saha maçında Vanspor’a karşı alınan 5-0’lık galibiyet kimseyi memnun etmemişti.
O gün tekrar 8 gol bekleyen taraftarların ıslıkları hala kulağımda duruyor…
Sanırım o gün 5 golü beğenmeyenler şimdi “Bursaspor 1-0 kazansında bir an önce Süper Lige çıksın” diye dua ediyorlardır.
Haksız mıyım?
umarım haklısındır , bu hafta oynayacağımız 1461 Trabzon transfermarkt verilerine göre 2. ligde en değerli kadroya sahip. 1-0 olsun bizim olsun diyorum kendi adıma . Ama şunu da çok iyi biliyorum ki böyle bir skoru beğenmeyecek , eleştirecek çok fazla taraftarımız olur.
Bir an önce şu 8-0 rehavetinden çıkmamız gerekiyor. Hafta sonu zor bir maç olacak.
Selanik’ten Atatürk çıkmış be ya. Başka şehirlerden de yeni Enes Çelik niye çıkmasın. Burası Türkiye. Gözünü sevdimin vatan toprağı, daha ne yiğitler çıkarır. Üzülme sen. Yeter k, Apo’lara mapolara sayım kurucu lider falan deyip, herifleri affetmeye falan kalkmayın.
ZATEN BU MAÇ PEK DE ÖLÇÜ SAYILMAZ…CUMARTESİ GÖRECEĞİZ GÖRMEK İSTEDİKLERİMİZİ..AMA BEN 1461 TRABZON U DA YENEREK YOLA DEVAM EDECEĞİMİZİ UMUYORUM..
ŞU BÜYÜK HARFE TAKILMAYIN..YEMİNLE GÖZÜM SEÇMİYOR
Güçlü rakipler ile oynarken kaptırılan toplarda veya geri dönüşlerde kaçırılan pozisyonlarda gol yeme oranı önemlidir.
Umarım çareler üretilmiştir.
Zira bu sistem bizim gibi defansa en uçta başlayan oyun kurgusuna karşı çalışmayabilir.
Şunu belirtmek isterim.
Önde basmak, top kayıplarında hemen baskı kurup topu yeniden kazanmak, rakibin geriden oyun kurmasını engellemek ve en önemlisi karşı takımın orta sahasını çaresiz bırakacak kadar baskılı oynamak en sevdiğim oyun sistemidir.
Dünkü maçta rakibin oyun düzenini bozacak kadar yapabildik ve sekiz gol attık.
İsteseydik daha da atabilirdik.
Keşke başlık, Her Şehirden Bir Enes Çıksa olsaydı. Çıkmayacak! Tarzı bir ifade hem hoş değil hem de olumlu değil. Keşke çıksa. O zaman futbola ayırdığımız zaman daha kıymetli olur.
Kim ne derse desin Malatya takımı bizim rakibimiz değildi. Onlara bundan sonraki maçlarında başarılar dileyelim ve dünü hem takım olarak, hem taraftar olarak unutalım derim ben.
Bundan sonraki maçlar daha zor geçecektir bunu hepimiz biliyoruz. Gol de yiyebiliriz. Her ne olursa olsun maç sonunda rakibimizden bir gol fazla atmış olalım yeter. Bu sonuçlar bizi şampiyon yapacak. Bizler de, futbolcular da inanmış durumda. dün bunu gördük. Kazalar olsa da geri vitese takmadan kendi göbeğimizi kendimiz keseceğimiz bir şampiyonluğa gidelim.
2 maçı da çok iyi hatırlıyorum. Skor 5-0 olunca takım top dolaştırmaya başlamıştı. Maç bitiminde futbolcular polis kalkanları eşliğinde soyunma odasına gitmişti. Ama artık taraftar da bilinçlendi, tek yumruk oldu. Takımına sadece iyi günde değil, kötü günde de sahip çıkıyor.