2010 ruhu geri gelmeli!
Nejat Hoca, “Geçen sezonki kenetlenme, centilmenlik ve sempati gibi faktörleri bu sezon tekrarlarsak yine başarı gelebilir. Onun için 2010 ruhunu yeniden yakalamalıyız” diyor.
NEJAT BİYEDİÇ Bursaspor’un ‘İmparator’ unvanlı sembol ismi Nejat Biyediç, “İmparator’la Dobra Dobra” köşesinde yeşil beyazlı takımı ve Türk futbolunu analiz etmeye devam ediyor. Nejat Hoca, Timsah’ın ilk yenilgisine farklı bir bakış açısı getirerek, “İddia ediyorum, biz Trabzonspor’dan daha iyi bir takımız. Ama yeter ki geçen sezonki gibi birlik beraberlik içinde oynayıp camia olarak kenetlenelim” dedi. İşte sorular ve dobra dobra cevaplar: ** En büyük favori Timsah *Yeşil beyazlı ekip, Trabzon yenilgisi sonrasında eleştirildi. Bu duruma sizin bakış açınız nedir? Bu yenilgiye rağmen, bu haftadan itibaren Bursaspor şampiyonluğun en büyük adayıdır. Neden mi böyle söylüyorum? Şöyle ki; Evet, Bursaspor, Trabzonspor’a yenilerek namağlup unvanını kaybetti. Fakat istatistiklerde her şey bizim lehimize gelişti. Ki bunlara rağmen, bütün otoriteler Bursaspor’u eski formundan biraz uzak buldu. İki kişisel hatadan gelen iki erken gol, bu yenilgide büyük rol oynadı. Şunu iddia ediyorum ki, biz Trabzonspor’dan daha iyi bir takımız. Bunu da 90 dakika boyunca konuk ekipten daha iyi oynayarak gösterdik. Şampiyonluk adaylarına bakacak olursak: Galatasaray evindeki Manisa yenilgisiyle bana göre zirve iddiasından uzak kaldı ve şimdiden havlu attı. Kayserispor’u beğeniyorum. Geçen sezonki Bursaspor’un durumuna benziyor. Genç bir takım, ama devre arasında 2-3 kaliteli takviye yapmazlarsa şampiyonluk yarışından koparlar. Biz, bu sezon şampiyonluk yarışında Trabzonspor ve Fenerbahçe ile çekişiriz. İNÖNÜ’DE 5 ATARIZ! Beşiktaş, Gençlerbirliği’ni yendi, ama biraz da hakem yardımıyla kazandı. Siyah beyazlı ekibin özellikle savunma anlayışını çağ dışı buluyorum. Çizgi savunma yapma anlayışı büyük risk!.. Eğer bizim forvete karşı böyle çizgi defans sistemiyle oynarlarsa, İnönü’de bu anlayıştaki Beşiktaş’a, abartmıyorum 5 gol atarız!.. TEK RAKİBİ BURSASPOR Ancak Bursaspor’un en büyük rakibi yine Bursaspor’dur. Neden? Çünkü, takımın ve camianın geçen seneki pozitif havası şu anda yok. Geçen sezon şampiyonlukla birlikte Fair-Play Ligi şampiyonluğuna da ulaştık. Aynı zamanda müthiş desteğiyle, yaratıcı pankartlarıyla taraftar da şampiyon oldu. ** Zihinsel yorgunluk hataları getirdi! -Zihinsel yorgunluk beraberinde bireysel hataları ve gerginliği getiriyor. *Takımda son haftalarda baş gösteren gerginliği neye bağlıyorsunuz? Evet, bu sezon futbolcularda anlamsız bir gerginlik var. Mesela, Volkan Şen, Trabzon maçında oyuna girdi, daha topa dokunmadan hakeme itiraz etmeye başladı. Nitekim sarı kartı görüp cezalı duruma düştü. Yediğimiz gollerdeki kişisel hatalar da, bence bu gerginlikten kaynaklanıyor. Takımda zihinsel bir yorgunluk göze çarpıyor. Fiziksel açıdan ise fazla yorgunluk görmüyorum. Çünkü Bursaspor, özellikle ikinci yarılarda daha diri ve daha etkili oynuyor. Fiziksel olarak teknik kadroyu kutlamak gerek, yoğun maç trafiğine rağmen, takımı maçlara iyi hazırladığı için… Ancak, zihinsel açıdan teknik kadronun da bu gerilimden etkilendiğini görüyorum. Özetle, zihinsel yorgunluk beraberinde bireysel hataları ve gerginliği getiriyor. Şöyle bir tavsiyem var: Takım olarak, geçen sezonki herhangi bir maçın kasedini alıp izlesinler. Gol sevinçlerini, saha içindeki davranışlarını, centilmence tavırlarını, kısacası her şeye iyice bir baksınlar. Geçen sezon şampiyon olan aynı kadro bu yıl da devam ediyor, ama önemli olan detaylar… Takımda herkes aynı, ama her şey aynı değil!.. Bu duruma iyi bakmak lazım. Yani, şampiyon olduğumuz geçen sezonki 2010 ruhunu yeniden yakalamamız gerek. Geçen sezon, o birlik beraberlik, kenetlenme gibi faktörlerin şampiyonlukta büyük payı vardı. Bursaspor bu özellikleriyle bütün Türkiye’nin sempatisini kazandı ve Anadolu’nun lokomotifi oldu. Ama bu sempatiyi sanki bu sezon biraz kaybetmeye başladık gibi, camia olarak… CENTİLMENLİK VE SEMPATİ Bu sezon belki ligde şampiyonluk kupasını alamayabiliriz. Ama önemli olan geçen sene kazandığımız centilmenlik kupasını, taraftarın şampiyonluktaki başarısını kaybetmemeliyiz. Çünkü, bütün bunlar çok önemli faktörler olarak dikkat çekiyor. Avrupa takımları da bu saydığım özelliklere büyük önem veriyor. Benim tadığımız Ertuğrul Sağlam, Türkiye’nin en centilmen ve efendi hocasıdır. Ama Ertuğrul Hoca, bu sezon bazı pozisyonlarda aşırı tepkiler vermeye başladı. Ben, hocamızın yine bizim tanıdığımız gibi sakin olacağına inanıyorum. ** Tanju’yu arayıp sorun! -Genç golcülerimizin Tanju Çolak’ı arayıp, “Abi sen nasıl özel gol çalışması yapıyordun?” diye sormalarını tavsiye ediyorum. *Bursaspor’un genç forvetlerine ne gibi önerileriniz olabilir? Öncelikle, 1980’li yılların sonuna dönelim Avrupa Gol Kralı olan Tanju Çolak’ın bu başarıya nasıl ulaştığını hatırlayalım. Gerçi Allah vergisi bir yeteneği vardı, ama yine de Tanju, her idmandan sonra özel gol çalışması yapardı. Sağdan soldan atılan ortalara yaptığı gol vuruşlarıyla Türkiye’nin ve Avrupa’nın 1 numaralı gol kralı oldu. Şimdi ben bunu niye anlattım? Örneğin; Manchester United, Bursa’da bizim kaçırdığımız pozisyonların aynısını gelip gole çevirdi. Onun için, bizim golcülerimizin ve genç yıldızlarımızın Tanju Çolak’ı arayıp, “Abi sen nasıl özel çalışma yapıyordun?” diye sormalarını tavsiye ediyorum. Yıldız olmak için bu yaşlarda fedakarlık yapmak gerekir. Yoksa, yeteneklerini yeterli görürsen ve geliştirmek için ekstra çalışma yapmazsan, Avrupa liglerinde oynama hayalin suya düşebilir. ** Gelecek göremiyorum! -Sağ kanatta Volkan, İsmail Haktan varken ve de Turgay oynayabiliyorken Steinert neden alındı? *Yeni yabancılar çok eleştiriliyor. Siz bu oyuncuların verimini nasıl değerlendiriyorsunuz? Ayrıca devre arasında neler yapılması gerekir? Şu bir gerçek ki, yeni transfer edilen yabancı oyunculardan istediğimiz verimi ne yazık ki alamadık. Nunez ve Steinert gibi oyuncuların bundan daha fazla katkı sağlayabileceğini sanmıyorum. Bu iki oyuncuda bir gelecek göremiyorum. Mesela Arjantinli kanat oyuncusu Steinert, o pozisyonda Volkan, İsmail Haktan varken ve de Turgay oynayabiliyorken neden alındı? Steinert yerine İsmail Haktan’a daha fazla şans versek daha iyi olmaz mı? Örneğin, genç sağ açık İsmail, Ümit Milli Takım’da önceki akşam deplasmanda çok güzel bir gol attı İtalya’ya… Hiç pozisyon yokken, rakibinden topu çaldı ve ceza sahasına girer girmez attığı akıl dolu plaseyle Ümit Milli Takım’ın tek golünü kaydetti. Ali Tandoğan’ın alternatifinin sezon başında alınmadı. Belki de istenen tipte bir sağ bek bulunamadı. Ancak Ali’nin bu şanssız sakatlığının ardından devre arasında bir sağ bek transfer edilmesi şart oldu. ** Kurtuluş gençlerde! -A Milli Takım’da Arda, Volkan, Sercan gibi usta ayakların yanı sıra Serdar Kurtuluş gibi çok yönlü yetenekler de olmalı. *Gençleştirilen A Milli Takımı, Hollanda karşısında nasıl buldunuz? Bu ilk kez milli olan yeni futbolcuların önümüzdeki dönem de kadroya çağrılacağına inanıyor musunuz? A Milli Takım, Hollanda önünde çok iyi mücadele etti. Ama bunun dışında, Arda Turan, Volkan Şen, Sercan Yıldırım, Mevlüt Erdinç gibi usta ayaklara ihtiyacı var. Bizim Gaziantep’te oynayan Serdar Kurtuluş müthiş formda ve genç olmasınma rağmen, bu aday kadroya alınmadı. Trabzonsporlu Selçuk İnan ile birlikte ön liberoda çok iyi bir ikili olabilirler. Kurtuluş, İspanyol Xabi Alonso gibi özelliklere sahip bir futbolcu. Zaten Allah vergisi yetenekleri var, fiziği yerinde, çalışkan ve daha da olgunlaştı. Ayrıca stoper, sağ bek ve ön libero gibi 3 pozisyonda da, hem de aynı maç içinde oynama özelliğine sahip bir oyuncu Serdar… (Aslında tam Bursaspor’un aradığı tipte bir oyuncu.) Özetle, böyle genç yeteneklerin yavaş yavaş takıma monte edilmesi gerek. Yoksa bu gneçleri bir kereliğine çağırır, sonra da unutur gidersen olmaz. Kaynak:Olay