Tercih meselesi!

Transfer dönemi sabır isteyen bir süreç… Teknik direktörün raporu doğrultusunda listedeki isimlerle temasa geçilir, teklifler yapılır, cevap beklenir. Bu arada haberler basına sızar, sızan isimlere başka kulüpler talip olur, bu kez transfer çıkmaza girer.Sonra ikna turu başlar… Menajer, kulüp, hatta futbolcu ‘talip çok’ diyerek fiyat artırır, ‘ne koparırsam kar’ mantığıyla süründürür de süründürür karşısındakini…

Ama ‘bir kızı yüz kişi ister bir kişi alır’dan hareketle, el sıkışılır  (buna ‘prensip anlaşması’ deniyor) transfer gerçekleşir. Ya da aksi olur, sen istersin başkası kapar…

Bu senaryoyu bilmek için yönetici olmaya gerek yok, ya da futbol uleması…

Az çok futbolun tozunu/dumanını yutan insan raconu kestirebiliyor…

Bir de işin ikna boyutu var ki, bu da ciddi bir yetenek meselesi.

Kendini naza çeken futbolcuyu da, açıkgöz kulübü de, kurnaz menajerleri de tavlamak yetenekli insanların kotarabileceği bir iş.

Sadece İngilizce biliyor olmak transfer becerisine sahip olmak demek değil.

Yetenek varsa, tavlama kabiliyetin yüksekse, kuş uçmaz elinden…

Geçtiğimiz dönem desorumlulara eleştirilerimiz olmuştu naçizane…

Bozulan bozuldu, sadece bozulduğuyla da kalmadı, elinden geleni ardına koymadı satırlara satırı vurmak için…

Neyse, geçmiş zamanı deşmek yersiz. Biz bakalım önümüze…

Sezon devam ederken, Ertuğrul Hoca da, yardımcıları da yurt dışında çok sayıda maç takip etti.

Ellerinde geniş bir futbolcu portföyü olduğunu biliyoruz.

Bu isimleri zaten transfer dönemi başladığından beri gazetemizde okuyucularımıza duyuruyoruz.

Fakat gelinen noktada, yaşanan bu yoğun sürecin geri dönüşümü maalesef tatmin edici değil, hatta fiyaskoya doğru gidiyor.

Ada’da kamp kuranlar bir türlü transferi bitirip gelemiyor.

Şu an sadece kaleci garanti Allah’tan (imzaladığını göremedik gerçi)…

Peki ya diğer bölgelere yapılacak takviyeler?

Transfer dönemi başladığından beri bir Whittaker’dır gidiyor…

Tam bir yılan hikayesi. Artık kabak tadı (kabağı tenzih ediyorum) verdi. O olmadı, alternatifine baktık… Ondan da tık yok.

Farkında mısınız?

İlk tercihler olmadığı gibi, alternatifleri bile çözülemiyor. Şimdi alternatifin alternatifini aramaya başladık.

Sürekli A, B, C, D, E planları yapılıyor. Neyse ki alfabe geniş, plan yapmak için bol şıkkımız var.

 ‘Maliyet’ kelimesinden illallah geldi artık.

Sen bir önceki sezonun şampiyonu, geçen sezonun da lig üçüncüsüsün. Hala ‘paramız yok’ diyen varsa Allah çarpar!

Artık çıta yükselmiş, ne maliyeti? Denge menge de laf-ı güzaf…

Bırakın bu işleri…

Kimse, Bursaspor’dan 10 milyon Euro ve üzeri bonservis bedelli oyunculara para harcasın, demiyor.

Şu transfer skalanızı açıklayın da, biz de bilelim…

Bahsetmek istediğim ille de ‘yıldız’ oyuncu değil… Ya da ateş pahası futbolcular… Lampard’ı(!) transfer etmenizi beklemiyor kimse!

Mesele şu kadar basit…

Biz şampiyonluk ve lig üçüncülüğü başarılarını tekrarlamak,  UEFA’da madara olmak istemiyorsak;

Gidin, Ertuğrul Hoca’nın ilk tercihlerini tutun getirin…

Ada havası alıp dönmeyin!..

Bu taraftara yazık be kardeşim, hepimize yazık…

Her sene aynı çileyi çekiyor(uz).

Daha kombine, forma, ürün satışı yapacaksınız, haberiniz ola!..

Hangi taraftar, hangi yıldız için forma veya kombine alır ki?!

Kulübüne katkı yapmak isteyen taraftar, belki gelene gidene de bakmadan alır kombinesini!…

Ama bir şeyler verin ki, istemeye yüzünüz olsun!..

 

Özge Yetişmişoğlu

Bursa Gerçek

Bir yorum yazın

Lütfen bir isim/rumuz ve yorum yazın.

Kayıtlı bir kullanıcıyı yorumunuza etiketlemek(mention) için yorumunuzun içerisine örnek @bursasporluyuz şeklinde kullanıcı adını yazabilirsiniz.

Başa dön tuşu