Stada veda bile edemedik!

TAM BİR YIKIM!

Yıkım” kelimesi sadece bir kepçenin yeni kale arkası duvarını yıkması anlamına gelmiyor!Gönüllerdeki “yıkımı” bambaşka!Geçen gün oradan geçerken, kepçenin stadı yıkmaya başladığını görünce yüreğim “cızz” etti.İkinci geçişimde o tarafa doğru bakamadım!Taraftarların iki gece üst üste meşaleli veda ziyaretlerinin videolarını izlerken de içim bir tuhaf oldu!42 yıllık hatıralarımın hepsi, bir film şeridi gibi geçti gözümün önünden…Sanki bir yakınım ölmüş gibi hissettim kendimi ve gözyaşlarımı içime akıttım!..Atatürk Stadı‘nı yaşatamadık ya; bunda camianın bütün unsurlarının, yani hepimizin belli oranlarda hataları, kabahati var!Çok yazık oldu çok!..

NELER YAŞANMADI Kİ…

Dile kolay…Tam 70 yıl…Bu emektar Atatürk Stadı neler görmedi ki… 30 senesi gazeteci olmak üzere 42 yıldır yaşadığım bu anılarımı sizlerle paylaşmak istedim.**1970’lerde 23 Nisan için,1980’lerde 19 Mayıs Bayramı için ilk kez o stadın zeminine ayak bastığımda yaşadığım çocukça heyecanı unutmam mümkün mü?Daha önceki yıllarda paylaştığım bu yazımı, biraz düzenleyerek, ATATÜRK STADI’NA SAYGI DURUŞU anlamında sizlerle yeniden paylaşmak istedim.

İLK TANIŞMA 1974

Nostaljik yolculuğa hazır mısınız?Buyrun öyleyse…1974 yılında başladı tribünlerle tanışmam…Zaten 1963’ten beri Mahfel grubuyla deplasmanlara giden ve Teksas‘ın atalarından sayılan Bursasporlu bir babanın oğlu olarak bu da gayet doğaldı…1967’de İnönü’nün eski adıyla Mithatpaşa’da;”Senin önünde bütün takımlar eriyor. Türkiye Ligi bekle Bursaspor geliyor” pankartını arkadaşlarıyla birlikte açan Tatar Mehmet’in oğlu (Meraklısına; o pankartlı fotoğraf hâlâ babamda duruyor)…Mesut Şen ve merhum Ersel Altıparmak‘ı hayal mayal hatırlıyorum.

ENİŞTEM VE DAYIMLA FİNALDE

Dr. Recai (Özdemir), İngiliz Kemal (Batmaz), Deli Bahtiyar, Sedat 3, Ahmet Kılıç, Beyhan Çalışkan, Maradona Çetin, Nejat Biyediç‘i izledim.1986’da Türkiye Kupası‘nı kazanırken, o zaman henüz üstü açık olan Teksas’ta Yusuf Eniştem ile birlikte maçı izledim, şampiyonluk coşkusunu yaşadım.Hatta Hüseyin Dayımın, kupa töreni için sahaya atladığını ve Kaptan Sedat 3 kupayı kaldırırken, hemen arkasından “Bravo Kaptan” diye bağırdığını sonradan ekranda gördüm.1974’te; daha ilkokula başlamamışken, babam beni elinden tutup, Teksas’ın kapalıya yakın tarafındaki tribününe götürürdü…Rahmetli gazeteci büyüğüm Ayhan Uzoğuz da bu tribüne “FAT” derdi. Yani, Futboldan Anlayanlar Tribünü (FAT) anlamında…Zaten Çarşambapazarı’nda oturduğumuz için Merinos İlkokulu‘nda ve stadın dibindeki Atatürk Lisesi‘nde okumuş, çocukluğu ve gençliği stat çevresinde geçmiş biriydim.

EFSANE İKİZLERLE BERABER…

Teksas’ın eski beyin takımından ve BursAnkara dostluğunun temelini atan Şehit Asteğmen Abdülkerim Bayraktar ve ikizi Fehmizat ile Lisede yan yana sınıflardaydık.Merhum ikizler, tribünlere büyük emek verdiler Şadırvan Grubu ile birlikte…Allah gani gani rahmet eylesin…**

TRİBÜNDEKİ KARTONLAR

İlkokuldayken maçtan sonra stattan çıkmaz, kartonları yukarıdan dışarı atar, bir sonraki maçta satan arkadaşlarıma yardım ederdim.80’li yıllarda Mücellip, Minas, Altan, Hamit, Zonguldaklı beyaz saçlı Bülent, Arap İbrahim gibi pek fazla hatırlanmayan isimleri, her sene kümede kalmaya çalışan Bursaspor’u izledik inançla ve umutla…

GAZETECİLİĞE MERHABA

1987’den itibaren 18 yaşında muhabirliğe başladım Uludağ Gazetesi’nde…Nejat Biyediç, A.Suphi Evke, Beyhan Çalışkan, kaleci Erhan, Yalçın Gündüz, Adnan Örnek, Turan Şen, Küçük Erhan (Kiremitçi), Cemal Vardar, Erkan Öncel, Maradona Çetin, Karaşimşek Şenol, Dr. Kemal’in maçlarını yazdım, Kemal Ömeragiç’le, Unutulmaz Başkan Şükrü Şankaya ile röportajlar yaptım.K.Erhan‘ın 0-2’den 3-2 biten o meşhur Fenerbahçe maçında Schumacher‘e attığı 3 golü de, Trabzonsporlu Pfaff‘a kupada attığı golleri de kale arkasından çektim ve bu fotoğraflarla değerli ödüller aldım…Hatta hiç unutmam; fırtınalı bir Zonguldak maçında kale arkasında gol çekmek için 90 dakika beklerken, şemsiyem rüzgârdan kırıldığı için, afedersiniz; kale arkasında donumuza kadar ıslanmıştık!

HEPSİNİ GÖRDÜM

3.Lig takımı Bozüyük‘te; Ersel Uzgur, İslam, Gürselli kadrosuyla şampiyon olurken, 2.Lig’de Kütahya’da; Ahmet Kılıç takviyeli Murat Yoldaş, Faruk Korkmaz, Talip, Murat Yoldaş, Yüksel, Hacı Murat gibi unutulmaz isimlerden oluşan ekip ipi göğüslerken, ben yine elimde makina sahadaydım.Şampiyonluk turlarında kan ter içinde kalmıştım, o anları ölümsüzleştirebilmek için…

BİYEDİÇ’İN EVİNDE

Ayrıca unutulmaz anılarım da oldu çok şükür!..Bursaspor’un efsanesi İmparator Nejat Biyediç‘in evinde 1987’de eşi Mirna ile Selvili Cadde‘de “Gelişim Spor Dergisi” için röportaj yaptığımda, henüz biricik kızları Anja yoktu dünyada… Sonradan çok iyi dost olacağım ve aynı gazetelerde yazıp, aynı ekranları paylaşacağım İmparator’a mutfak önlüğünü giydirip yemek pişirtirken, eşiyle tavla oynatırken, Biyediç hiç kapris yapmamıştı.Bu röportaj o dönemin en popüler haftalık spor dergisi Gelişim Spor’da yayınlanmıştı tam sayfa… (O gün bize tercümanlık yapan değerli Abim Mustafa Sevinç’in kulakları çınlasın!)

ÖZSELEK BAŞKAN

Sonra yine aynı yıllardı. Daha dün gibi hatırlıyorum. Merhum kaptan Orhan Özselek, kulübe kimse sahip çıkmayınca Tayyare Sineması‘nın tozlu kulisinde Sinan Bür Kaptan ile 15 dakikada liste oluşturup, kaptanlık yaptığı kulübe Başkan olurken tarihe not düşmüştüm kongre haberlerimle…İbrahim Yazıcı, 25 sene evvel Özselek’ten başkanlığı devralırken de yine aynı sinemada oradaydım.Vakıfköy Tesisleri ışıklandırıldığı dönemde, sezon açılışına İstanbullu gazeteciler özel olarak helikopterle getirildiği gün de oradaydım.

UNUTULMAZ HOCALAR

Yılmaz Vural‘ın babacan ve samimi tavırlarını, Nevzat Güzelırmak‘ın bana ‘evlat‘ deyişini, A.Suat Özyazıcı‘nın ‘Sarı‘ diye hitap etmesini, Yılmaz Gökdel‘in defalarca uyarmama rağmen, her buluşmamızda ‘Serdar‘ demesini de unutamam.Hatta öyle ki; Gökdel 1999’da Girne‘de karşılaştığımızda, “Naber Serdar” deyince ikimiz de patlatmıştık kahkahayı!..Ayrıca, Gökdel‘in Fomara Han‘daki kulüpte yaşpastalı basın toplantıları da o dönemde çok meşhurdu.Aslında daha uzun süre görev yapacaktı ‘Kısa Maltepe‘ lâkaplı Gökdel Hoca ama, kendi getirdiği santrfor Erhan Kiremitçi (K.Erhan) o kadar çok kaçırdı ki, ilk haftalarda, Yılmaz Hoca da adaşı Yılmaz Vural’a görevi Almira Otel‘de yönetici merhum Tacettin Bey‘in ofisinde teslim etmek durumunda kalmıştı.

İNTERTOTO FIRTINASI

1995’te Musisi, İntertoto Kupası‘nda tarihe geçen ilk Timsah yürüyüşünü Atatürk Stadı‘nda yaparken, Baliç, Ercüment golleri sıralarken, Bursa Hakimiyet ve Yeni Yüzyıl Gazetesi’ndeki tarihe not düşen yazılarımı unutamam.İÇİMİZE AKAN GÖZYAŞLARI2004’te gözyaşlarımızı içimize akıtıp 41 yıllık çınarın Sakarya‘da devrildiği o kapkara günü Olay Spor’un sayfalarına yazmak durumunda olan spor servisinin Şefiydim o dönem…Önceleri donup kalmıştık hepimiz…Ama üzüntüden yığılıp kalma gibi bir lüksümüz yoktu.Kötü de olsak, ağlasak da o sayfalar yapılacaktı!Nitekim içimiz kan ağlayarak görev yaptığımız o geceyi hatırladıkça yüreğim bir tuhaf olur!

KUPA TÖRENİNİ GÖREMEDİK

Sonra…2006’da Başkan Levent Kızıl döneminde; Lig A şampiyonluğuna ulaştığımız gece de ‘önce gazeteciyim, sonra taraftar‘ durumunu bir kez daha yaşadım!Kupa törenini göremeden, görev gereği gazetemiz Olay’a koşmuştuk, Cemal Ekentok ve Ali Aydoğdu ile birlikte…Töreni ekrandan izlemek bana çok koymuştu.Ayrıca o gece Çatalfırın‘daki izdihamı ve takım otobüsünün bu nedenle Tophane’ye doğru dönmek zorunda kaldığına canlı olarak tanıklık etmek istemez miydim!”Gazetecilik beklemez, verilen görev kutsaldır” dedik ve yine sineye çektik.

ŞAMPİYONLUK GELİYOR

2009’da Avusturya kampıyla başlayan sezonda Olay Medya Spor Müdürü olarak, kampından deplasmanına; şampiyonluk sürecinin her anına tanıklık ettiğimi hatırlayınca yüreğim ferahlıyor hemen…Nasıl ferahlamasın dostlar;Ömür boyu peşinden koştuğu takımı, bırakın şampiyon olmuşken, ilk 3’e girmiş bile göremeden göçüp gitmiş binlerce yeşil-beyazlı yüreği düşününce, insan kendisini o kadar şanslı hissediyor ki!Ayrıca Türk futbolunda devrim yaratan 16 Mayıs 2010 gecesi Olay TV’de spiker Gökhan Küçükkaplıdağ ile teknik direktör Yalçın Gündüz‘e maç anında 90 dakikalık maç için canlı programı koyarken de zafere inanıyordum.O; 9 saat süren rekor canlı yayında, gece 50 bin tirajlı Olay Gazetesi’nin tarihe geçen şampiyonluk öyküsü sayfalarını bitirdikten sonra saat 02.30’da sunuculuk görevini Gökhan’dan devraldığımda yorgunluğumu hiç hissetmiyordum bile…

KUPA TÖRENİNİ ANLATMAK

Bir de, 17 Mayıs’taki şampiyonluk kupa törenini stadın çatısından Adem Vural ve Erkan Öncel’in yorumlarıyla, saatlerce canlı yayında anlatmanın;”Veee kupa Kaptan Ömer Erdoğan’in ellerinde yükseliyor” diyerek mikrofon başında haykırmanın hazzı ve gururu, o kente, takımına, renklerine aşık olduğu kaç gazeteciye, spikere kısmet olur!Sorarım size; o anlar parayla pulla ölçülebilir mi?

TARİHİ BELGELER

Ayrıca, o tarihi günlerde, 2 kez verdiğimiz şampiyon Bursaspor’un 4 parçalı dev posterini, 50 bin basan Olay’ın o unutulmaz çift sayfalık devasa şampiyonluk kapağı sayfasını, 100 sayfalık kuşe kağıda basılı ‘Şampiyonluk Kitabı’nı bedava verişimizi hatırlıyorum da, umarım ölmeden Allah bana yine gazeteci olarak böyle hizmetlere imza atmak nasip eder, diye dua ediyorum.Tabii, Olay TV Spor Şefi Tarık Çapçı arkadaşımın kaleme alıp hazırladığı ‘Kuruluştan Şampiyonluğa Bursaspor‘ adlı 63 dakikalık VCD’nin Olay’la ücretsiz verilmesini de çok önemsiyorum.Olay Medya Spor Servisi olarak yaşadığımız o gururu unutmak mümkün mü?O unutulmaz eserlere katkı koyan, emek veren bütün servis arkadaşlarıma bir kez daha teşekkür ediyorum.Olay TV’de her pazartesi Final‘de Özge Yetişmişoğlu, Tarık Çapçı, Erkan Öncel, A.Suphi Evke, Adem Vural ve tüm Olay Medya Spor Servisi ile müthiş işlere ve programlara imza attık.

BOĞAZ’DAKİ BAYRAĞIMIZ

Şampiyonluğun coşkusu çok tazeyken, Bursaspor bayrağı, tıpkı o meşhur tezahürattaki gibi İstanbul’un 2 köprüsünde DALGALANIRKEN, Tarık Çapçı, Ayhan Işık ile İstanbul‘da 3 ayrı noktadan canlı yayın yapmıştık.Biz bu canlı yayını; merkezden yönlendirirken, an be an yorumlarken aldığımız hazzın tarifi yoktu!

ŞAMPİYONLAR LİGİ MÜZİĞİ

Yayın ekibi olarak hepimizin tüyleri diken diken olurken, habercilik anlayışımızla yine fark yaratmış, tüm Türkiye‘ye ve dünyaya bu tarihi bayrak asma törenini anında ulaştırmıştık.

Sonraki sezon, emektar Atatürk Stadı‘nda ilk Valencia maçında Şampiyonlar Ligi müziğini duyduğumuzda hangimizin tüyleri ürpermedi ki?!

ŞANSLI AZINLIK

Glasgow Ibrox Stadı‘nda, Manchester Old Trafford‘da, Valencia Mestella Stadı‘nda tarihi Şampiyonlar Ligi maçlarının hepsini yerinde izleyen 10-12 şanslı Bursalı gazeteciden biri olmanın verdiği tarifsiz gururu anlatmak mümkün mü?Tabii ki hayır!Hani ‘anlatılmaz yaşanır‘ derler ya, aynen öyle.

ŞAMPİYONLUĞU GÖREMEYEN YÜREKLER…

Ayrıca şampiyonluk göremeden yitip giden o kadar çok yürek var ki!Medyaya bakarsak; 23 yıl beraber maç anlattığım ve omuz omuza çalıştığım Mehmet Özman Abim, emektar muhabir Mehmet Basit, Bursa’nın duayen gazetecilerinden Aykan Uzoğuz hocamız, Enver Ayhan, muhabirler Çetin Şeker, Selim Hacıoğlu, Atalay Gönül, Selman Abi, Süleyman Gökova ve daha adı aklama gelmeyen birçok basın emekçisi…Allah bu camiaya hizmet eden herkese rahmet eylesin.Bugün bazıları spor müdürlüğü de yapan, birçok genç muhabirin yetişmesine de katkımız oldu naçizane… Karşılıksız anlattık bildiklerimizi usta-çırak misali gençlere…

NİCE ZAFERLERE

Velhasıl kelam, iyi ki 30 senedir bu işi yapıyorum…İyi ki Bursasporlu bir babanın oğlu olmuşum.Elim kalem tuttukça ve dilim döndüğünce bu sütunlarda ve ekranlarda; sevdamız Bursaspor’u ve diğer tüm branşlarda inandığım şeyleri yazmaya ve yapıcı eleştiri yapmaya devam edeceğim.Sonuçta; Atatürk Stadı’ndaki anılarımız yazmakla bitmez!..Artık anılarda kalan o unutulmaz abideyi…Ne diyeyim;İçimiz yanıyor!Emeği geçen herkese selam olsun!

Serkan Yetişmişoğlu / Bursa.com

Bir yorum yazın

Kayıtlı bir kullanıcıyı yorumunuza etiketlemek(mention) için yorumunuzun içerisine örnek @bursasporluyuz şeklinde kullanıcı adını yazabilirsiniz.

Başa dön tuşu