Skandal ceza!
Bu federasyondan beklediğim skandal ceza nihayet açıklandı. Cezayı skandal yapan miktarı, cezalar arasındaki orantısızlık, nedenleri.. Neresinden tutarsanız turun tam bir facia.
Ben hukukçu falan değilim. Ancak şunu biliyorum ki; üzerinde silah bulundurmak ile silahla suç işlemenin cezası kesinlikle aynı olamaz. Üstelik emniyette verilen ifadelere göre bu eylem önceden planlanmış ve örgütlü şekilde yapılmışsa.. Hani ulusal medyanın insanların gözünün içine soktukları sopalar, tornavidalar, penseler var ya.. Maça mı, tamirhaneye mi kardeşim diye kimse sormuyor. Bundan sonra kimse bu tür silah niteliği kazanan aletlerle maça gidenlere laf edemez. Edemezler çünkü bu cezalardan sonra o aletleri yanına alan kişi kullanır. Nasıl olsa cezası aynı der. Ya da bu cezalarla bir sonraki maç karşıma daha fazla bıçaklı kişi çıkabilir bu yüzden bende yanıma bu tür alet almalıyım şeklinde düşünür.
Anayasada kanunlar düzenlenirken, caydırıcılık, akla ve mantığa yatkınlık, standart şekilde uygulanabilirliği falan göz önüne alınır. Ve bu kanunlar uygulanırken de orantısızlık olmamalıdır. Yani tribünde koltuk yakanla, adam(lar)ı bıçaklayanların cezası aynı olmamalı. Merak ediyorum acaba kaç koltuk bir insan canı ediyor da disiplin kurulu aynı cezayı vermeyi uygun görmüş? Hadi bunun mantıklı bir açıklaması olduğunu kabul edelim. Peki Bursaspor’a verilen iki maçlık cezanın açıklanabilir yanı nedir? Örgütlü ve planlı bir şekilde adam bıçaklamak iki maç, bıçaklanmak yine iki maç. Peki Bursa’da oynanacak Beşiktaş maçında bir Bursasporlu karşıdan silahla ateş edip bir Beşiktaşlı taraftarı vursa ne olacak? Yine iki maç. Peki Beşiktaşa? O da iki maç. Federasyonun yorumuyla düşünürsek sonuç bu oluyor.
Yazımın başında dediğim gibi bu ceza neresinden bakarsanız bakın skandal bir sonuçtur. Caydırıcılık faktörü kesinlikle yoktur. Akıl ve mantığa yatkınlığı yoktur. İki takımın cezaları ve önceki yıllarda başka takımlara uygulanmış cezalar arasında mukayese ve orantı kurmak mümkün değildir.
İki takım yöneticilerinin iyi niyetleriyle son vermek istedikleri bir uygulamanın sonucudur bu ceza. Peki olayların çıkmasına sebep olanlar yöneticiler midir ki kulüpler cezalandırılmıştır? Kulüplerin almış olduğu karar doğrudur, değildir tartışması yapmak istemiyorum ancak kesinlikle çıkan sonuçta kulüpler birinci derece etken değildirler. Bir haftadır gerek ulusal gerekse yerel medyanın üzerinde uzlaştığı tek bir nokta vardır. O da bu sonuca engel olamayan emniyet güçlerinin gelinen noktada birinci derece zafiyet gösteren merci oluşudur. Stat içindeki olaylarda, olay çıkaran taraftarın kulübü sorumluysa, dışında da emniyet birinci sorumludur. İşiniz olay çıkmasını engellemek. Bunun bin türlü yolu var.
Bu durumda bana göre yapılacak en doğru hareket iki kulüp yöneticilerinin birlikte hareket etmeleridir. Bu aşamada birbirlerini suçlamaya başlarlarsa bu işten zararlı çıkan kulüpler olacaktır.
Erdinç Selalmaz