Şampiyonluk başa bela oldu!

Gelişmeleri dehşetle izlerken Bursaspor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam’ın sözleri geldi aklımıza. Şampiyon Hoca, şampiyon takımın hiç de hak etmediği cezayla karşı karşıya kaldığı gün işin aslını tek cümleyle özetlemişti:

 

“Şampiyonluk Bursaspor için bela oldu.”

 

Gerçekten de öyle…

Bursaspor’un şampiyonluğundan sonra çok garip şeyler olmaya başladı. Öyle ki, kimileri dışarıdan, kimileri de Bursa’dan Bursaspor’u batırmak için sanki elbirliğiyle hareket ediyor.

 

Şöyle bir anımsayın…

Geçen yıl Bursaspor’la birlikte şampiyon olan ve oynanan Şampiyonlar Ligi maçlarında dünya ligi kulüplerin hayranlığını çeken ve en centilmen diye tanımlanan taraftar, daha üzerinden bir sezon bile geçmeden başkaldırı havasında Türkiye’nin en şiddet yanlısı taraftarı sunumlarıyla gündeme geldi.

 

Evet…

Beşiktaş maçı öncesinde Bursa Valisi Şahabettin Harput son derece iyi niyetli bir girişimle ve iki kulüp taraftarı arasındaki husumeti ortadan kaldırmak adına önemli bir adım attı ama bu adımın geri teptiği ortada.

 

İşin içine güvenlik zafiyeti ve öngörüsüzlüğü girince Vali’nin attığı iyi niyetli adım amacına ulaşamadığı gibi yaşanan olayların televizyonlara yansıyan görüntüleri sporda şiddet adına ibretlik oldu. Stadyum Meydanı’nda polise taş atan, pala sallayan taraftar görüntüleri hiç kuşku yok ki sporda şiddet konusu her açıldığında ekranlara arşiv malzemesi olarak gelecek.

 

Ama…

Olayları polisin gaz bombası atarak başlattığını kimse görmeyecek, bilmeyecek. Çünkü başlangıç noktasında televizyon kameraları yoktu.

 

50’den fazla kişinin hapse girmesiyle hem taraftar imajını kaybetti, hem Bursaspor hiç ilgisinin olmadığı olaylar nedeniyle gelecek sezon 4 maçını dış sahada ve seyircisiz oynama gibi çok ağır ve haksız bir cezaya uğradı.

 

Böylece…

Önceki sezon şampiyon olan, geçen sezonu üçüncü bitiren Bursaspor, sanki bir daha başarılı olamaması için gelecek sezona beli kırılmış olarak başlayacak.

 

Üstelik…

Kamuoyunun gündemine Bursaspor şu sıralar kulüp yönetimine yönelik operasyonla bir kez daha gelmiş bulunuyor. Anayasaya göre, mahkeme hüküm verene kadar herkes masum.

 

Gelin görün ki…

İki gündür, Bursaspor’un başkanıyla eski-yeni bazı yöneticileri ve bazı personelinin zimmetlerine para geçirdikleri gibi ağır bir suçlamayla gözaltına alındıkları haberlerini izliyoruz, okuyoruz. Bu soruşturma 4 tutuklamayla sonuçlandı.

 

Yalnızca Bursa değil, tüm Türkiye bu görüntüleri izliyor ve izleyen herkesin aklına hemen “Vay anasını Bursaspor’u soymuşlar” düşüncesi geliyor.

 

Savcıların, mahkemelerin işine karışmak gibi bir niyetimiz yok. Kimsenin savunmasını üstlenmek, ya da suçlanmasına gerekçe bulmak gibi bir görevimiz de yok.

 

Çünkü…

Adaletin o hassas terazisine güvenimiz tam.

 

Dahası…

Mahkeme suçlu bulursa, yapanın cezasını çekmesi taraftarıyız.

 

Ne var ki…

Ağır iddiayla gözaltına alınanlar arasında adamlığına, ahlakına, haysiyetine kefil olacağımız arkadaşlarımız var.

 

Bursaspor için çalışan, Bursaspor’u yüceltmek için çabalayan, Bursaspor’u farklı kılmak için kendinden fedakârlık edenleri de bu tür iddia ve ithamlarla, incitici görüntülerle kamuoyuna suçlu gibi göstermemek gerektiğine inanıyoruz.

 

İdari ve mali genel kurullarda ibra edilen yönetimlerin bu yaşadıklarından sonra bir daha bu kulübe yönetici bulmak da, bu kulüp için canını dişine takacak adam bulmak da zorlaşır.

 

Hele…

Sabah evinden kelepçelenerek çıkarılan kulüp personelinin haberini okuduğumuzda “Anlaşılan, Emniyet Müdürlüğü ile Bursaspor Kulübü arasındaki enteresan maç devam ediyor” diye düşündük.

 

O personelin öğleden sonra serbest bırakılması daha da düşündürücü.

 

Evet…

Tıpkı Ertuğrul Hoca’nın söylediği gibi, şampiyonluk Bursaspor için bela oldu ve şampiyonluktan bu yana imaj kaybettirici gelişmelerin ardı arkası kesilmiyor.

 

Düşünün…

Transfer döneminin başındayız. Bursaspor dışarıdan ve içeriden futbolcular almak için görüşmeler yapıyor. Aralarında anlaştığı futbolcular var.

 

Böyle bir manzaradan sonra, yöneticilerinin zimmetten gözaltına alındığı bir kulübe yabancı futbolcu gelir mi?

 

Yaşanan gelişmelerden yansıyan görüntülerin, Bursaspor’un yalnızca imajını değil, geleceğini de etkileyeceği görülüyor. İtibarının sarsılması nedeniyle transfer yapamayan, ilk 4 maçını da deplasmanda ve seyircisiz oynayacak bir futbol takımı gelecek sezon başarılı olabilir mi?

 

Böyle bir ortamda kongre bile Bursaspor’u kurtarmaz. Bugün kongre için harekete geçilse, yönetimin oluşması bir ay sürer. Ne transfer yapılabilir, ne takım kurulabilir, ne organizasyonlara girilebilir.

 

Yanı sıra…

Bugüne kadar Bursa’daki işadamları ve sanayiciler Bursaspor’a destek olmak üzere toplu şekilde kombine bilet aldılar. Kulağımıza, polisin fabrikaları gezip kombine biletlerin paralarını sorduğu geliyor.

 

Hepimiz biliyoruz ki iş dünyası ürkektir.

 

Böyle bir soruya muhatap olan sanayiciler ve işadamları çevrelerine ya da çalışanlarına dağıtmak için bir daha toplu kombine bilet alırlar mı, Bursaspor’a sponsor olurlar mı, stadyuma reklam verirler mi?

 

Sonuç olarak, başta söylediğimizi tekrarlamak istiyoruz.

 

Şampiyonluk Bursaspor’un başına bela oldu, kâbusu haline geldi. Kimimiz dışarıdan, kimimiz de Bursa’dan Bursaspor’u batırmak için ne gerekiyorsa yapıyoruz.

 

Taraftarını kırdırmada, kulübün imajını bozmada, takımı zor duruma düşürmede başarılı olundu. Şimdi sıra gelecek sezon Bursaspor’u küme düşürmeye geldi. Biraz daha gayret edilirse o da başarılacak!

 

Unutmayalım ki…

Bursa bu kâbusu kaldırmaz.

 

Ahmet Emin Yılmaz

Bir yorum yazın

Lütfen bir isim/rumuz ve yorum yazın.

Kayıtlı bir kullanıcıyı yorumunuza etiketlemek(mention) için yorumunuzun içerisine örnek @bursasporluyuz şeklinde kullanıcı adını yazabilirsiniz.

Başa dön tuşu