Ne kadar şeffaf?
İbrahim Yazıcı’nın başkanlığı boyunca Bursaspor taraftarı alınan her kararda ikiye bölündü.
Ayrılıklar Güveç Kurtar, Samet Aybaba gibi isimlerin teknik direktörlük görevine getirilmesi ile başladı. Büyük bir çoğunluk karşı çıkarken, azınlık şans verilmesinden yanaydı. Ne oldu çoğunluğun sesi baskın çıktı bir başka deyişle futbol şehri olan Bursa’da yönetim değil taraftar haklı çıktı.
Arkasından belki de tüm camianın İbrahim Yazıcı yönetiminde alınan kararlarda ilk defa hemfikir olduğu bir hamle yapıldı ve Ertuğrul Sağlam Bursaspor teknik direktörü olarak göreve getirildi.
Ardın sıra transferler yapıldı, kimileri başarılı buldu bu bütçe ile bu kadar olur dedi. Bir başka kesim bu rakamlara millet kimleri getiriyor biz ancak 3. Sınıf futbolcu aldık dedi. Bir diğer kesim durun bakalım biraz bekleyin belki iyi futbolculardır dedi.
Stadyum projesi gündeme geldi, Yerinde yapılsın fikri vardı hatırası var çok doğru karar diyende oldu, yerinde istenildiği kadar kapasite olmaz başka yere yapılsın diyen de.
Ankara yolu denildi yer müsait ama ulaşım sorunu var denildi. Yalova yolu diyecek oldular ki trafik felç olur kimse gidip gelemez dediler.
Sonra Acemler bölgesinde karar kılındı çok güzel bulanlar oldu, olmaz hatırası var mabedimizi terk etmeyiz diyenlerde.
Bütün bunlar olup biterken Bursaspor şampiyon oldu, üst üste Avrupa kupalarına katılma başarısı elde etti, Türkiye Kupası’nda final oynadı. Bunlar olurken bile bu taraftar aynı fikirde olmadı hiçbir zaman. Yönetimi başarılı bulanlar ve başarısız bulanlar, Ertuğrul hocayı yeterli bulanlar ve yetersiz bulanlar her daim oldular.
Gelinen son noktada Ertuğrul Sağlam görevinden ayrıldı. Gitsin diyenler oldu, kalsın diyenler. Hikmet Karaman göreve getirildi bir kesim memnun oldu başarılı olacağına inandı, bir kesim Bursaspor için yetersiz olduğunu düşünüyor.
Ertuğrul hoca çıktı kendi sıkıntıları ile ilgili açıklama yaptı, yönetim buna karşın çıktı kendi doğrularını açıkladı. Şehir yine 2 farklı fikirdi. Kimisine göre yönetim, kimisine göre Ertuğrul Sağlam haklı.
Bu şehir Futbol şehri olduğu sürece, insanlar futbolun sadece futbol olmadığını bildiği sürece, ve kapalı kapılar ardında olanlar bu taraftardan saklandığı sürece bu ayrılıklar olacaktır. Hiç kimse şuan gerçekten hangi tarafın haklı olduğunu gerçekten bilmiyor. Herkesin kafasında bir soru işareti…
Bunların önüne ancak şeffaf bir yönetim tarzı ile geçebilirsin. Hatırlayın İbrahim Yazıcı yönetime ilk talip olduğunda verdiği vaatlerden bir tanesi neydi ? Şeffaf bir yönetim tarzı. Herkes bu kulüp ile ilgili olup biteni bilecek dedi. Bir dönüp bakın bakalım geçtiğimiz senelerde Sn. Yazıcı yaptığı transferlerin maliyetleri ile ilgili, teknik ekibin maliyetleri ile ilgili, kulübün vergi ve diğer borçları ile ilgili, Bursaspor TV nin gelir/giderleri ile ilgili ( bir çok madde sıralayabiliriz bu konuda ) ne kadar şeffaf olmuş ?
Her şeyden öte yapılan transferi basından öğrenen yönetici var gerisini siz düşünün…
Uğur Taşyakan
