Maçlar artık sahada kazanılmıyor!
Ligin ilk yarısı bitmeden önce bir yazı yazmıştım ve bu sezon şampiyonluk yarışı Fenerbahçe ile Trabzonspor arasında geçer demiştim. Söylediklerimin akabininde kalan 10 haftalık süreçte bu iki ekibin şampiyonluk için yarışacağı ortaya çıktı. Elbette bunda kurulan düzenin büyük etkisi var. Geçtiğimiz sezonun şampiyonu Bursaspor otoriteler ve yorumcular tarafından eleştiriliyor ve kötü futbol oynadığı söyleniyor. Ancak yeşil-beyazlı ekip kötü oynasa bile her maçını kazanmayı biliyor. Daha doğrusu kazanıyordu diyelim. Çünkü 4-5 haftadan beri resmen yeşil-beyazlı ekibi şampiyonluk yarışı dışında bırakmak için düğmeye basıldı ve yapılan girişimlerin ardından şampiyonluk mücadelesi Fenerbahçe ile Trabzonspor arasında devam edecek. Zaten Bursaspor'u durduran olmasa bu yol ikinci şampiyonluğa doğru gidiyordu. Gereken müdahaleler zamanında yapıldı diyebiliriz. Peki hakemler neler mi yaptı? İlk olarak Eskişehirspor maçını hatırlayalım. Uzaktan yakından alakası olmayan bir penaltı 10 kişi kalan Eskişehirspor takımına veriliyor ve 1-0 giden maç 1-1'e geliyor. Ardından Ozan İpek elini havaya kaldırdı diye oyundan atılıyor. Fenerbahçeli Emre ve Trabzonsporlu Burak ise aynı davranışlarla tüm maçlarda 90 dakika görev yapabiliyorlar. Miller'ın maç içinde attığı 'buz' gibi gol ofsayt gerekçesiyle verilmiyor. Maçtan sonra Bursaspor cephesinden hakem hakkında kimse konuşmuyor. Maraton programında ise yayıncı kuruluşun taraflı yorumcuları Bursaspor aleyhine yapılan hataları görmemezlikten geliyor. Ertesi hafta Bursaspor evinde Antep'e 4-1 kaybediyor. Antep hakkıyla bir galibiyete ulaşıyor ona kimsenin lafı yok ancak 2-1 iken Batalla'ya ceza sahasında atılan tekmede verilmeyen penaltı ve üzerine Batalla'ya verilen sarı kart skandal ötesi bir değerlendirme. Bu karara Antepli Hürriyet bile şaşırıyor. Aynı maçta ikinci yarının başında Bursaspor yüklenirken Antep üçüncü golü buluyor. Pozisyonun başlangıcı açık ofsayt ve devamında gol oluyor. Miller'ın Es Es maçındaki golüne ofsayt veren hakemler bu kez ofsaytı görmüyor. Bu maçın ardından Maraton programında yine kıkırdamalar, Bursa'yı yerden yere vurmalar. Hataları yine konuşan kimse yok. Bir sonraki hafta Bursaspor Buca deplasmanına gidiyor. Bursaspor maçı 2-0 kazanıyor. Batalla'nın yaptığı serbest vuruş gol oluyor ve Marcus Merk çıkıp golde ofsayt var tarzında komik bir yorum yapıyor. Maraton programı dışında hiçbir programda golün ofsayt olduğuna dair yorum yapan bile yok. Zaten golün ofsaytla alakası yok. Yayıncı kuruluştan art niyetin babası. Son olarak ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi maçında İbrahim Öztürk ve Turgay Bahadır ceza alanında indiriliyor. Yüzde yüz penaltı olması gereken pozisyonları hakem görmezden geliyor. Yine Maraton programında Marcus Merk net penaltı verilmesi gereken pozisyonlara 'devam' diyor. Yoruma bile açık olmayan bu pozisyonlarda Bursaspor için yapılan bu yorumlar sadece kin ve nefretin göstergesidir. Ne yazık ki Bursaspor şampiyon olduktan sonra ülkenin en antipatik takımlarından biri haline geldi ve ikinci şampiyonluğu resmen engellendi. Pekala, bundan sonra ne yapmak gerekir? Bence Bursaspor artık bu sezon hedefini üçüncülüğü korumak olarak çizmeli. Belli oldu ki, bu sistem Bursaspor'un ikinci şampiyonluğuna bu sezon için asla izin vermez. Artık yapılması gereken Başkan İbrahim Yazıcı ve antrenör Ertuğrul Sağlam'ın çıkıp hakemler hakkında konuşması. Susarak bir yere varılmayacağını anlamalılar. Çünkü sesini yüksek çıkartanın kazandığı bir ülkede yaşıyoruz ve bu durum böyle devam edecek. Eğer ligin başından bu yana Bursaspor bir penaltı bile kazanamıyorsa ve özellikle şampiyonluk yolunda önemli olan bu haftalarda en az 4-5 penaltısı kasıtlı şekilde verilmiyorsa artık Bursaspor'un konuşmaktan başka çaresi yok. Unutmayın maçlar artık sahada değil, konuşarak kazanılıyor!
Mert Genç
Ajansspor





