Kulüpler borç açık kavramları ve Bursaspor

Taraftarın hatta bu işte uzman olanların bile çoğu kez kafası allak bullaktır.

Sapla saman karıştığı için de bir çok faydasız ve gereksiz tartışmalar doğar ve büyür.

Mali müşavir arkadaşlar çoğunlukla bu açıklama ve yorumları gülümseyerek karşılarlar.

Kulüp yetkilileri tarafından medya ve taraftara bütçe ile ilgili sunumlar yapılırken açıkladıkları birçok kalemin BORÇ-AÇIK gibi sözcüklerle dile getirilmesi yerine ,”GELECEK DÖNEM YÜKÜMLÜLÜKLERİ" gibi taraftarın, halkın anlayabileceği ŞEKİLDE izah etmesi , bütçenin tüm mecra ve söylemlerde anlaşılabilir bir şekilde sunularak izah edilmesi , yanlış yorumlar , sonuçlar çarpık ve her kesimden gelebilecek maksatlı siyasi tartışmaların da bir nebze önüne geçebilir.

Geçmiş yönetimlerde ( bizim yönetimde olduğumuz dönem de dahil olmak üzere ) kulüp başkanları ve bu konudaki ilgililer, BÜTÇE gibi bu hassas konuda ne yazık ki taraftarı ve camiayı tam anlamı ile bilgilendirici -ikna edici açıklamaları yapmaktan KENDİLERİNCE HAKLI GEREKÇELERLE imtina ettiler.

ÖZETLE BU İŞ BUGÜNE KADAR İYİ BECERİLEMEDİ. Karanlıktan kimsenin faydalanması mümkün değildir. Ancak dedikodu ve kısır tartışmalara yarar.Bu da doğal sonuçlar üretir ve “ŞEFFAFLIK” KAVRAMI TARTIŞILIR OLUR.Bugün hemen tüm kulüpler ve yönetimler “YETERİNCE ŞEFFAF OLMADIKLARI” İLE ELEŞTİRİLİYOR.

Allahtan UEFA MALİ KRİTERLERİ geliyor da yine “Avrupa adam edecek bizi.”

Gelelim şu borç kavramına ,

Ekonomistler daha iyi izah eder ve bilirler şüphesiz , biz hukukçular olarak onların sahalarına pek de girmeden sadece konumuzla ilgili bir şeyler aktaralım.

Borç kavramı bir çok çeşide ayrılır. Örnekseme ile , yurt dışında Üniversitede okuyan Bir oğlunuz varsa gelecek yıl onun için harcayacağınız kalemler basit dille aile bütçesindeki YÜKÜMLÜLÜKLERİNİZDİR. Kulüplerde ise Transfer ettiğiniz adama beş yıl süresince ayda 200.000 TL para ödeyecek iseniz gelecek dönem yükümlülükleriniz arasındadır. Bu yükümlülükler GENİŞ ANLAMDA BORÇtur, ancak DAR ANLAMDA yani bizlerin, taraftarın anladığı anlamda ( vadesi gelmiş ödenmemiş veya ödenemeyecek gibi görünen ) BORÇ değildir.

Bense pratik anlamda borçtan şunu anlarım, vadesi gelmiş ödenmemiş ve ödenemeyecek rakamlar vardır önümüzde , gelirlerle gider ve borç stoklarınızı karşılayamayacak halde iseniz İşte borç budur , felaket bir durumdur. Aile bütçesinde de, Kulüp bütçesinde de Hatta memleket bütçesinde de hesap/mantık değişmez.

Plan yaptığınız önümüzdeki dönemler için yükümlülükleriniz ve gelirleriniz arasında açık varsa borç/vade yapılandırmasına gitmeniz, tasarruf tedbirlerini uygulamanız, gelir gider dengenizi bu suretle kurmanız gerekir.

Bütçede doğan açık ,bütçe tahmini gelirlerinizin kat be kat üzerinde , borçlarınız kısa vadede alacak veya gelecek dönem tahmini gelirleriniz daha uzun vadede ise, ödemeler dengesi için gerekli nakti de bulamayacak durumda iseniz İŞTE O ZAMAN

GERÇEK ANLAMDA SIKINTIDAN VE BORÇTAN BAHSEDEBİLİRSİNİZ. Ama açık bütçe gelirlerinizin bir kısmı kadarsa , GELİRLERİNİZİ ARTIRIP ,kolaylıkla koyabileceğiniz sermaye, borç verme , alacağınız avans veya kısa vadeli krediler ile bu açığı karşılar, bütçe işinde iyi olursanız kısa süreçte sorunu ortadan kaldırır ve

BU AÇIĞI SORUN YAPMAZSINIZ. Bursaspor Kulüp Başkanımız sn. Erkan Körüstan'ın 26 temmuz 2013 tarihindeki Bursaspor Divan kurulunda bu konudaki açıklaması bazı yorumları yapmak için çok çok net ve yeterli değil, ancak yorumumda yanılmıyorsam bu açıklamada sezon sonuna kadar hesaplanan gelir ve gider kalemleri açısından 25 milyon TL Açık'tan bahsedilmektedir.

Seçilmiş KULÜP YÖNETİMİ ( umarım ) önümüzdeki dönem için Avrupa ve Lig başarılarını, reklam, sponsorluk ve diğer gelirlerini artırıp harcamalarda da dikkatli ve tasarruflu olursa, elbette ki bütçeyi DENK yapar, hatta YAZICI döneminde olduğu gibi ARTIYA da geçirmiş olur.

Bir başka konu da halen dillendirilen yanlış transferlere harcanan paralar meselesidir. Yönetimler yanlış transferlerden şüphesiz sorgulanmalıdır. Ancak doğru transferleri de HESABA KATARAK. Tek taraflı hesap

HEM KÖTÜ NİYET İÇERİR HEMDE KİMSEYİ İKNA EDEMEZ. Düşük bütçeli kulüpler için Transferlerde KABUL EDİLEBİLİR HATA PAYI % 50 'den aşağı değildir. Garanti futbolcu/ adam almak kolaydır. Fiyatı bellidir ve bu fiyatlara düşük bütçeli kulüplerin yaklaşması zordur. Büyük bütçeli kulüpler bile büyük paralar ödedikleri GARANTİ ADAMLARDAN SÜRPRİZ BÜYÜK DARBELER YEMİŞTİR. ( Fenerbahçe örneğinde Guzia-Krasic ve diğerleri, Galatasaray Kulübü ise bu kadar gözü önünde olan futbolcularda bile büyük bütçeli yanılmalar veya talihsizlikler yaşamıştır , mesela tek kalemde Bursaspordan transfer ettiği Sercan Yıldırım kardeşimizden yeterince yararlanamadığı gibi 20 milyon TL civarı maliyet ödemiştir. )

Risk aldığınız özellikle yabancı transferlerde BATALLA , N DİAYE , gibi çok olumlu sonuçlar da üretir, Bangura Tagoe , Forcell örnekleri gibi de olumsuz sonuçlarla da karşılaşabilirsiniz. Olumsuzları örnekleri ne kadar aza indirirseniz mali ve sportif açıdan o kadar iyi bir sezon sizi bekler. İyi transferlerin kulübe kazandırdığı paralar Başkan ve yönetimlerin nasıl ki cebine girmiyorsa kötü neticelenen talihsiz transferlerde de yöneticilerin bunu karşılamasını düşünmek ve dillendirmek de elbette ki vicdan ve adaletle bağdaşmaz. Ancak bazı İstanbul kulüplerinde olduğu gibi FEDA gibi kampanyalara gerek duyulan, kulüplerini n Avrupa'dan yıllarca men edilmesine yol açılan hemen tamamı macera/kötü sonla noktalanan transfer ve mali politikalar şüphesiz bu durumun istisnalarından biridir..

Bursasporun geçtiğimiz hafta Divan Kurulu sonrası üretilen tartışmalara da değinmek istiyorum ; Bursaspor da bir önceki “Yazıcı yönetiminin “ devrettiği VADESİ GELMİŞ VE ÖDENMEMİŞ bir borcun bulunmadığını, Haziran 2013 te yapılan kasa devrinde de çok önemli miktarda nakit ve bir o kadar da Banka garantili alacak senetleri ile devrin yapıldığını, kulübün mali açıdan sıkıntılı değil diğer kulüplerin imreneceği bir yapıda devredildiğini de birlikte yöneticilik yaptığım, çok saygı duyduğum, doğruluğuna kesinlikle inandığım yönetici ağabeyimden öğrenmiş ve bu satırlara aktarmış bulunmaktayım. ( Bu rakamları benim açıklamam ise elbette ki pek etik ve doğru olmaz. )

Yine bir takım basın ve sosyal medyada geçen haftaki Divan kurulu toplantısı sonrası dillendirilen eski yönetim-yeni yönetim atışma-tartışma söylemleri ise kanaatimce son derecede yanlıştır. Eski yöneticilere de haksız sıfat yakıştıran bu tarz yaklaşım ve tartışmaları İTİCİ bulduğumu , bir TARAFTAR ve ESKİ YÖNETİCİ OLARAK DOĞRU BULMADIĞIMI, hatta eski yönetici arkadaşlarımın da tamamına yakınının bu söylem ve tartışmalara katılmadığını rahatlıkla ifade edebilirim.

Seçimin hemen ardından bir çok organda ve sosyal medyada ifade ettiğim gibi Bursaspor'un seçilmiş bir yönetimi vardır ve gerçek Bursasporlulara düşen iş seçim sonuçlarını olgun bir şekilde karşılamak, hazmetmek, yönetimine ve kulübüne samimi bir şekilde destek vermektir.

Geçmişte kısır tartışmaların, husumetlerin, gereksiz dava ve şikayetlerin kimseye bir yararı olmadığı gibi,kısır tartışma ve söylemlerin Bursaspora ve kurumsal kimliğine mutlaka zararı olmuş, Bursasporun gelişim ve büyümesini kesinlikle kısmen engellemiştir.

Bu nedenle tüm Bursasporlulara düşen iş başkanıyla yönetimiyle, taraftarıyla, belediyesiyle, bürokratıyla, taraftarıyla, basınıyla kenetlenerek doğru icraatlarının arkasında olmak, mümkün olabildiğince pozitif ve toleranslı davranmak, yanlış bulunan icraatları ise KIRMADAN DÖKMEDEN YAPICI ve KULÜBE YARARLI BİR ŞEKİLDE tartışarak çözümler üretmek olmalıdır. Başkan ve yöneticilerimize düşen görev ve beklentiler de ; Açıklamalarında , icraatlerinde , söz ve söylemlerinde , daha bütünleştirici, daha açık ve dedikodulara mahal bırakmamak için daha DİKKATLİ , DAHA SORUMLU ve ANLAŞILIR olmaya özen göstermek tir.

Unutmayalım ki şampiyonluk ve büyük başarılar ancak İYİ YÖNETİM ve BÜYÜK KENETLENME neticesinde meydana gelmiştir.

Saygılarımla

Av.Öztürk YAZICI

ekohaber

Bir yorum yazın

Kayıtlı bir kullanıcıyı yorumunuza etiketlemek(mention) için yorumunuzun içerisine örnek @bursasporluyuz şeklinde kullanıcı adını yazabilirsiniz.

Başa dön tuşu