Keskin sirke küpüne zarar!

Bunu 7 Mayıs’ta Bursa kenti olarak fazlasıyla gördük ve iliklerimize kadar da yaşadık. Tabii ki faturasını da ağır bir şekilde ödedik. 2 Ocak 2009’da göreve başlayan ’Adam gibi adam’ Ertuğrul Sağlam ile birlikte 2,5 yılda yaratılan o güzelim imaj bir çırpıda yok ediliverdi. Hem de ne uğruna; öfke ve bir hiç uğruna… Peki ne kazandık kocaman bir sıfır… Bursaspor ile Beşiktaş taraftarları arasında bazı kesimlerce sürekli taze tutulmak istenen husumet artık kabak tadı vermeye başladı. Futbol Federasyonu, Bursa Valiliği ve Emniyet Müdürlüğü’nden aldığı garantiyle bir önceki yönetimin verdiği 5 maçlık tarafsız sahada seyircisiz oynama cezanızı kaldırılmış, son dakika transferleriyle takımınız zımba gibi olmuş ve Kayserispor gibi dişli takımı farklı yeniyorsunuz. Takımınız golleri sıralıyor ama tribünlerde coşku yerine sahada olmayan rakiplere öfke kusuluyor. Kimse kusura bakmasın ama yeni destanlar böyle yazılmaz… Büyük zaferler bu kafayla elde edilmez. Bursaspor ile Beşiktaş taraftarının dost olmasını isteyen yok. Ama hiç olmazsa düşman da olunmasın… Herkes kendi işine baksın… Eğer aynı ligde oynuyorsan, ki öyle… Aynı ülkede yaşıyor ve aynı havayı soluyorsan, yine öyle… Geçmişe sünger çekip, bembeyaz bir sayfa açmak gerekmez mi? Eğer 7 Mayıs’ta yaşatılanlardan hala ders almayanlar varsa çok yazık. Gün öfkeden arınma günü… Bursa kenti de Bursaspor da çirkinliklerle değil, güzelliklerle anılmayı ve övülmeyi fazlasıyla hak ediyor. Bir Bursalı, Bursasporlu olarak bu takımın adının Avrupa’nın devleri arasına yazılması için neler yapabilirizi konuşmak, tartışmak, çözüm üretmeye katkıda bulunmak ve yeni şampiyonluklar görmek istiyorum.   ** 22 Eylül Perşembe günü oynanacak Bursaspor-Beşiktaş maçı öncesinde bir çok görüş ortaya atılıyor. Beşiktaş taraftarının gelmemesi isteniyor. Tamam gelmesinler… Bursaspor taraftarı da İnönü’ye gitmesin ama nereye kadar? Altyapısı hazırlanmadan alınacak kararların sonucunun nereye vardığını da hep birlikte gördük. Kişisel olarak düşüncem şu; Bursaspor ile Beşiktaş Kulüp yönetimleri centilmenlik anlaşması yapıp bu sezon ligdeki iki maça taraftar götürmeme kararı alabilir. Bunu da Futbol Federasyonuna bildirebilir. Play off maçlarına kadar da husumetin sonlandırılması için geniş çaplı toplantılar yapılabilir. Böylece olası play off eşleşmelerinde taraftarlar tribünlerdeki yerlerini alır ve Bursa’ya ve Türkiye’ye yakışmayan görüntüler de tarihin tozlu raflarına kaldırılır.   ** Hani nerede teşekkür!   Bursaspor Kulübü futbolcu satışında tarihinin en önemli gelirini Elvir Baliç’i 9 milyon dolarlık bonservis bedeliyle Fenerbahçe’ye satarak elde etmişti. Aradan yıllar geçti ve Vakıfköy’den çıkan Volkan Şen 3 milyon 600 bin Euro’ya Trabzonspor’a, Sercan Yıldırım ise 3 milyon Euro’ya Galatasaray’a satıldı. Yeşil beyazlı kulüp iki oyuncunun elden çıkarılmasıyla 16 milyon liranın üzerinde ciddi gelir elde etti. Buraya kadar her şey güzel gibi gözükse de yönetim, kulübün resmi sitesinden her iki oyuncuya teşekkür edip, yeni kulüplerinde ve spor hayatlarında başarı dilese güzel olmaz mıydı?   ** Bu kadarına da pes yani!   Önümüzdeki hafta Süper Lig Kulüpler Birliği Vakfı Başkanlığı seçimi yapılacak. Bursaspor Kulübü Başkanı İbrahim Yazıcı’nın adı ön plana çıkıyor. Böylesine önemli bir göreve 5. şampiyon Bursaspor’un başkanının düşünülmesi Bursa kenti adına da sevindirici. Ancak, gelin görün ki Yazıcı’ya en ciddi rakibin Bursa’dan çıktığını söylesem ne düşünürsünüz? Bursaspor’u olur olmaz her konuda mahkeme kapılarına taşıyan kişi hızını alamayıp Süper Lig Kulüp Başkanlarına mektup göndererek Başkan İbrahim Yazıcı’yı seçmemelerini istemiş. Bu kadarına da pes yani demekten başka bir şey bulamıyorum.

Erdal Akçay Olay

Bir yorum yazın

Kayıtlı bir kullanıcıyı yorumunuza etiketlemek(mention) için yorumunuzun içerisine örnek @bursasporluyuz şeklinde kullanıcı adını yazabilirsiniz.

Başa dön tuşu