Kaptan Özek : “Berabere kalıp prim aldılar, bayram ettiler”
Maçkolik Youtube kanalında Süleyman Tetik’in sunumu Cem Dizdar’ın yorumlarıyla Akıntıya Karşı programının konuğu Kaptan Ahmet İlhan Özek oldu.
Maçkolik Youtube kanalında Süleyman Tetik’in sunumu Cem Dizdar’ın yorumlarıyla Akıntıya Karşı programının konuğu Kaptan Ahmet İlhan Özek oldu.
Bursaspor’un Şampiyonluğu ve Kaptan’ın kariyer planlaması ile ilgili bu keyifli sohbeti sizler için derledik.
Senin Bursaspor’daki bu sezon ilk sezonundu. Bir yıl daha kontratın var galiba ama bu sezon 3. Lig’de şampiyonluğa uzandınız. İki hafta kala şampiyonluğu garantilediniz. Bir mağlubiyet var sadece. İlk 8 hafta gol yemeyen bir Bursaspor vardı. Yola devam ederken hoca değişikliği yaşandı. Kadroda birçok oyuncu var. Deneyimli isimler var ki sen de bunların başını çekiyorsun diyebiliriz aslında kaptan olarak. Genç isimler var. Hikayeyi biraz bize anlatabilir misin? Bursaspor’un yolculuğu bu sezon nasıl geçti?
Yola zaten şampiyonluk parolasıyla başlamıştık. Başkanımız Enes Çelik önderliğinde camiada ve şehirde inanılmaz bir birliktelik vardı. Tek hedefimiz takımı şampiyon yapmak ve Bursaspor’u eski şaşalı günlerine, Süper Lig’deki o korkulan dönemlere geri döndürmek. Bunu çok güzel bir şekilde başardık, neticelendirdik. Sezona da çok iyi başladık. Dediğiniz gibi ilk 8 hafta gol yemeden galibiyetler sonrasında bir tane mağlubiyet aldık. Tabii bizim futbolcu olarak ve yönetimimizin de isteği namağlup şampiyon olabilmekti. Maalesef bunu bir maçta kaçırdık. Onun biraz üzüntüsü var ama önemli olan şampiyonluk. Çok şükür bir mağlubiyetle yolun sonuna geldik. Şampiyon olduk ve bundan sonra bu şampiyonluk zaten Bursaspor’un eski günlerine döndüğü bugünlerde bunun meşalesini yakmamızı sağladı. Meşalenin fitilini ateşledik yani. Bundan sonra da üst üste şampiyon olduktan sonra Bursaspor hak ettiği yerlere gelecek diye düşünüyorum.
Çeşitli liglerde oynadın. 3. Lig nasıl bir lig sence? Nasıl bu geldi sana o lig? Çeşitli düzeylerde oynamış olarak. Hep derler ya aşağıda işler daha zordur diye. O açıdan soruyorum.
Gerçekten öyle. Bunu net söyleyebilirim. Yani yukarıdan aşağı düştükçe lig kalitesi biraz düşüyor ve zorluğu artıyor. Çünkü yıllarca Süper Lig’de ve 1. Lig’de oynadım. Bu ligde ilk defa oynadım. Ben buraya gelirken zaten diyorlardı biraz zorlanacaksın. Yukarıdaki futbol bilgisine göre burada biraz daha kısıtlı. Özellikle mesela bir topu alıyoruz yukarıdayken daha rahat oynayabiliyorduk ama burada bir top aldığım zaman başında bazen 3 tane oyuncu olabiliyor. Gerçekten bu zorluyor bizi. Sadece oyuncu anlamında değil saha – stadyum anlamında da biraz sıkıntılar var burada. Bizim stadımız inanılmaz güzel. Zaten biliyorsunuz ama bazı sahalar vardı ki çayır gibi bazı yerlerde çim yok bazı yerler halı saha gibi. İnanılmaz kötü zeminlerde oynadık. Bunun da sıkıntılarını çok yaşadık. Çünkü biz iyi bir ekibiz. Teknik kapasitesi yüksek bir kadroya sahibiz. Hep üst düzeylerde oynayan arkadaşlarımız ve bu ligi bilen iyi oyuncularla harmanlanmış bir kadromuz var. Bu biraz bizim oyunumuzu deplasman maçlarında zorluyor açıkçası ama sonradan bizler de artık bu lige ayak uydurduk. Alıştık. Sonunu getirdik.
Bursa şimdi çok büyük bir takım yani ligin İstanbul’u Trabzon’la birlikte Eskişehir, Bursa, Kocaeli, Sakarya, Samsun gibi.. Dolayısıyla algısı şey gibi; Bursa’yı yenmek için özel gayret sarf eden takımlar var. Çünkü bir de kocaman stadyumdan daha dar stadyumlara, dar olanaklara gidiyorsunuz. Hem sizin oynama düzeniniz için hem rakibi hani böyle motive etmek için önemli bir etki oldu mu? Bursa’ya karşı oynamak, ona karşı kendini göstermek.. Yani sonuçta Bursa’yla oynuyorsun. Yani bu diğer takımın oyuncuları için herhalde çok heyecan verici bir şey olsa gerek. Hani Real Madrid’le bizim Süper Lig’den birinin oynaması gibidir büyük ihtimalle oralarda. Nasıl geldi sana rakiplerin tavrı?
Çok doğru yere parmakla bastınız. Ben de bunu az önceki konuşmamda bunu da eklemem lazımdı. Bunu kaçırdım. İyi hatırlattınız. Teşekkür ederim. Mesela kendimden örnek vereyim. Süper Lig’de oynadığım dönemlerde özellikle milli takıma gittiğim dönemde bütün büyüklere gol atmıştım. O maçlara ekstra hazırlanıyorduk. Sonuçta televizyonlarda sizler daha fazla konuşuyorsunuz bizi. Büyük takımı yendiğimiz zaman işte futbolcu bir tık daha ön plana çıkıyor. Kendini gösteriyorsun Türkiye’ye. Bizimde bu sene bütün maçlarımızı televizyonlar verdi zaten. Futbolcular geliyor 1000 kişilik oynadığı yerden geliyor 40.000 kişiye Bursaspor taraftarı gibi bir taraftarın önüne.. Rakibi inanılmaz baskı altına alan bir taraftar gurubumuz var. Onların karşısında oynamak da rakipler için ekstra bir motive kaynağı. Çünkü adamlar diyor ki “Zaten Bursaspor’la oynuyoruz. Kaybedecek hiçbir şeyimiz yok. Bu maçı kaybetsek de bize kimse bir şey demeyecek.” Onun rahatlığıyla, taraftarın coşkusuyla gerçekten bize ekstra oynuyorlar. Bazı takımlar bizden beraberlik alınca prim aldılar ve bayram ettiler. Mesela Kütahya.. Kütahya yendi bizi bir tek. Sezon bence onlar için çok iyi geçti. Çünkü Bursaspor’u tek biz yendik diyecekler her yerde.
Onlar açısından güzel hikaye değil mi?
Kesinlikle öyle.
Tek namağlup takım Bursaspor değil artık. Kütahya’nın yendiği bir Bursaspor gözüyle bakacaklar. Bize karşı gerçekten herkes öyle oynadı. Yani beraberlikte bile kalecilerin 15-20 dakika zaman çaldığı maçlar oldu. Burada kalkmıyor kaleci. Kalkmıyor yani yerden. Neden? Bursa’dan bir puanı nasıl alabilirim derdindeler. Onlara da hak veriyoruz tabii ki de. Çünkü gerçekten çok büyük bir camia. Taraftarıyla, armasıyla ve biz yani futbolcularıyla diyeyim. İyi bir camiayız.
Peki kaptan ya Bursaspor deyince tabii aklımıza sürekli öz kaynaklardan yetişen futbolcular gelir daima. Bunun çok fazla örneği var. Bugün 2. Lig’e çıkan Bursaspor’un A takımına baktığımızda ya da genç takımın altyapılarına, alt yaş gruplarına baktığımızda yeni Enes Ünallar, Ozan Tufanlar.. Bu tarz potansiyeli yüksek oyuncular var mı? Gelecek sezon biz Bursaspor’un kadrosunda 20 yaşında, 21 yaşında, 19 yaşındaki gençleri izleyecek miyiz? Yüksek potansiyele sahip isimler var mı? Kadro dinamiklerini çok merak ediyorum. Çünkü Musa Çağıran gibi, Muhammed Demir gibi keza senin gibi çok deneyimli isimler de var. Yine aynı şekilde bu kadro dengesi gelecek sezonda devam edecek mi bu şekilde?
Vakıfköy patentli çok oyuncumuz var. Altyapıdan çıkan ve bizimle antrenmanlara katılan, maçlara katılıp sonradan girip bize yardımcı olan oyuncumuz var. Seneye daha fazla kullanılacaklarını düşünüyorum.3. Lig gerçekten büyük bir cendere.. Bursaspor’un burada olması gerçekten üzüntü verici. Düşünülmesi gereken konulardan birisi. Türkiye 5. büyük takımı, şampiyon olmuş takımı burada 3. Lig’de affedersiniz ahır gibi statlarda, ufacık kutu gibi soyunma odalarında mücadele veriyor. Sıra sıra giyindiğimiz maçlar oldu. Yani Bursaspor’a hiç yakışmıyor. Bu cendereden çıkmak için gençlerimizi yeterince kullanamadığımızı düşünüyorum ama onlar bu sezon çok ufak dakikalar alarak, geleceğe doğru hazırlık yapıyorlar. Önümüzdeki yıl o kardeşlerimizin ismini sıkça duyacağız.
Peki senin galiba bir yıl daha sözleşmen bulunuyor yanlış bilmiyorsam. Gelecek sezon ve daha sonrasında devam etmeyi düşünüyor musun? Yoksa antrenörlük gibi bir hedefin ya da kariyer beklentin var mı? Ya da başka türlü bir kariyer yolu mu belirleyeceksin? Ya da futbol oynamaya devam edecek misin birkaç sezon daha?
Bir yıllık daha kontratım var Bursaspor’da. Ben oynamaya devam edeceğim. Benim bir yılda kontratım var. Allah nasip ederse seneye de buradayım inşallah bir aksilik olmazsa. Benim hedefim, seneye de şampiyon olduktan sonra eğer vücudum “Evet. Ahmet gidebiliyor.” derse bir yıl daha oynamak isterim. Ama o da Bursaspor olursa hani, şampiyonluklar yaşayıp zirvede bırakmak isterim. Hedefim budur. Vücudum “evet artık yeter” diyorsa kimsenin de hakkına girmeden futbolu da layıkıyla bırakırım. Ama hedefim bir iki yıl daha oynamak.
Teknik tarafla ilgili çalışman var mı? Yani kafanda öyle bir şey var mı?
Tekniğine, taktiğine çok saygı duyduğum hocalarımla da sürekli görüşüyorum. Her maçtan sonra yeri geliyor analiz yapıyoruz. Televizyonda, telefonda.. Gelecek için hazırlıyorum kendimi. Zaten futbol bittikten sonra, lisans almak için kurslara gireceğim. Ondan sonra Allah nasip ederse bir yerlerden başlamayı düşünüyorum. Çünkü çok gördük, çok geçirdik. Neler yapılabileceğini de biliyorum. Neler yapılmaması gerektiğini de biliyorum. Futbol aklımı ben daha iyi şekilde hocalıkta da kullanabileceğimi düşünüyorum.
139 tane profesyonel takımın kademeli olarak 120’ye ineceği ve bundan da en fazla 3. lig takımlarının etkileneceğini duyuruldu. Sen ne düşünüyorsun? Profesyonel liglerdeki takımların sayısının azaltılması sence olumlu mu olumsuz bir gelişme mi?
İnanın hiç takip edemedim çünkü idmandan çıkar çıkmaz hemen duş aldım yayın için hazırlık yaptım. Hiç haberim yok ama şöyle bir şey de var. Bazı 3. Lig takımları katılıyorlar. Lig başladıktan sonra işte maddi krizlerle uğraşıyorlar. Çünkü hazırlıksız geliyorlar. Futbolcuların primlerini ödeyemiyorlar. Futbolcuların maaşlarını ödeyemiyorlar. Bu tip sıkıntılar olduktan sonra kulüp ligin ortasında kapanıyor. Gerçekten gücü olmayan katılmamalı. Belki bu azaltılma konusunda eğer bu şekilde bir referans yapılacaksa, düzenleme yapılacaksa bence daha mantıklı. Çünkü zaten bir sürü futbolcunun vebaline giriyor o kulüpler. Para ödemediği zaman, kapandığı zaman rakipleri de etkiliyor. Yani eğer bunlar düşünülerek oluyorsa bence mantıklı.
Sevgili Bursasporlular bizlerin en büyük hatası futbolcumuzu maç maç değerlendirip bazen kötü oynadığında tepki göstermemiz bakın burası 3.lig düşen Velimeşe kimleri yendi sahalar bize karşı ömründe belki bir kez oynayacaklar ve dahi pek çok etkenler göz önünde alındığında bu takımın oyuncuları cidden çok kaliteli ve çok karakterli bu lig de maçlar 21 dakika oynandığı da oldu yani biz buradan bir şehrin 3 . Lig şampiyonluğunu değil bir şehrin atağa kalkışını verilen emekleri sevgimizi birlikteliğimizi kutluyoruz
Sezon geneli olarak değerlendirdiğimde
Gerek saha içinde skora katkısı
Hakemlerle ve rakip oyuncularla diyalogu
Saha dışında da takım arkadaşları ve
Şehirle bütünleşmesi artılarının çok
Fazla olması Kaptanın başarılı bir
Sezon geçirdiği kanaati oluşturuyor
Seneye 2.ligde daha bildiği ve tanıdığı
Rakiplere karşı daha iyi mücadele
Edecektir, zaman zaman 11 de olmayıp
Sonradan oyuna girerek skora katkı
Verecektir, gelecek sezon da bu
Başarısını devam ettirip şampiyonlukta
Büyük payı olur ise 1 sene daha
Sözleşme uzatılıp gerekirse maç başı
Anlaşılıp takıma ve oyunculara
Süperlig yolunda ağabeylik yapıp
Futbolu burada bırakabilir
Kaptan çok özel ve düzgün bir adam kulübe bağlılığı oluşmuşsa devam etmekte fayda var
Kardeşim bırak artık şu futbolu yaa. Hâla oynamayı düşünüyon. Gitmiyo işte ayaklar. Görmiyo musun? Senin ilk 11 oynadığın her maç 10 kişi oynuyoruz. 39 yaşına geldin. 40 olmadan bırak artık Allah aşkına. Sen şimdi 40 olsan, 50 yaşıma kadar oynayabilirim de dersin. Kesin. E o zaman naapçaz? Keşke bu sene Bataca’yı da oynatsaydık o zaman be yaa. Kazma Yiğit Ali’lerle, Furkan’larla Murkan’larla uğraşacağımıza. Yok Tahir Babaoğlu’ynuş, Mücahit Can’mış, eyvah be yaa.
Valla doğru söylüyon Ahmet. Bu gerçeği görmek için deli olmaya gerek yok.
Adam takımın en skorer isimleri arasında.11 golü var.Tamam bazen iyi oynayamayabilir ama bu sezon şampiyonlukta onemli payı var.