Kahve keyfi!

Aman Allah’ım, bu ne büyük keyifmiş öyle!.. Başkent’te daha devre bitmeden 5 gol atmışsın… Hem de daha 6. dakikada golü kalende gördükten sonra… Yazarken bile insanın içi bir hoş oluyor.

Eee, Başkent, plakada gol atar da Bursaspor plakada golü yazmaz mı? İbrahim Öztürk kafayla 16’da açtı Timsah’ın gol perdesini… Sonra Turgay, kaptan Ömer, Ergiç ve Sercan sıraladı golleri… 45 dakikaya 5 gol sığdırdı Timsah. Yani 9 dakika başına bir gol düştü… Aslında rakip, başka bir takım olsa inanın; tabela 8-1, 9-1 olurdu… Ayrıca Ankargücü ile yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmiyor. Baksanıza, Başkent ekbinin attığı da 16 oldu, yediği de 16… Zaten, Ertuğrul Sağlam’ın sahaya sürdüğü cesur kadrodan da belliydi, Bursaspor’un 2 haftalık beraberlikten sonra ne kadar çok kazanmak istediği… Timsah, Ali Sami Yen Stadı’nda Aslan’ı dörtleyen kardeş Ankaragücü önünde 5-1’i yakaladıktan sonra ikinci yarıda işi rölantiye aldı. Hatta bazı yeşil beyazlı bazı taraftarlar tribünden sahaya ‘kardeş takıma fazla atmayın’ diye futbolculara mesaj gönderiyordu. Hal böyle olunca, pehlivanların güreşi bağladığı gibi iki takım da maçı bu skorla bağladı adeta… Maçtan önce ‘Timsah 19 Mayıs’ta 5 atacak’ deselerdi, ne yalan söyleyeyim inanmazdım. Çünkü, 8 haftada sadece 10 resmi gol atan ve hücumda sıkıntı yaşayan Bursaspor’un bir maça, hem de ilk 45 dakikaya 5 gol birden sığdıracağını kim tahmin edebilirdi ki! Aslına bakarsanız, devre sonunda bile skor 6-1’i de aşabilirdi. Hani bazı takımların bazı günleri vardır, ‘yine de şahlanıyor aman’ hesabı… İşte dün Timsah aynen öyle; bir şahlandı, pir şahlandı. Bu da ne yazık ki kardeş takıma denk geldi! Golcülerin hepsi konuştu. Sercan 7 hafta sonra hem golle tanıştı, hem asist yaptı, hem de ilk kez tam maç oynadı. Asist krallığına soyunan Batalla, bir maestro gibi takımı yönlendirip coşturdu. Coşku demişken, işte hep sözünü ettiğimiz o istekli, coşkulu, ısırgan takım dün sahadaydı… Karabük maçının ilk devresiyle dünkü karşılaşmanın ilk 45 dakikası bana, geçen sezon takım oyunuyla coştukça coşan şampiyon Bursaspor’u hatırlattı. Bir kere çok iyi konsantre oldukları her hallerinden belliydi. Belli ki, Trabzon’un bir günlüğüne de olsa 6 haftadır oturdukları liderlik koltuğunu emanet almasını içlerine sindirememişlerdi. Hele de, 2 hafta önce 5 puan farkla liderken… Demek ki, takım; motivasyon unsurunu kendiliğinden bulmuş: “Koltuğu kaptırmamak!” Şaka bir yana; kaçan gollere rağmen, bu sezon böylesine rahat ve keyif dolu bir maç izlememiştim. İkinci yarıda kahvemi aldım, şöyle arkama rahatça yaslandım ve Amerikalılar’ın deyimiyle ‘fındık fıstık zamanı’ hesabı, 5’i 1 yerdenin keyfini bu devrede doyasıya çıkardım. 6’lı rotasyon varmış, İnsua ön liberoda oynarken sakatlanıp çıkmış, hiçbirine girmek istemiyor canım. Sadece yılda bir kez falan denk gelen bu bol pozisyonlu ve doyurucu maçın tadını çıkardım. Gerçekten de Fenerbahçe ve Manchester maçları öncesi bu skor ilaç gibi geldi!.. Elinize sağlık çocuklar… Bu arada 5-1’e rağmen, bazı kesimlerin beklediği gibi bu tarihi dostluk örselenmedi, aksine karşılıklı güzel sloganlarla tribünlerdeki muhteşem dostluk daha da pekişti. Bize güzel bir ev sahipliği örneği gösteren Ankaralı dostlara da selam olsun!  

Serkan Yetişmişoğlu

Olay

Bir yorum yazın

Kayıtlı bir kullanıcıyı yorumunuza etiketlemek(mention) için yorumunuzun içerisine örnek @bursasporluyuz şeklinde kullanıcı adını yazabilirsiniz.

Başa dön tuşu