Kafam hafif kıyak !
Giyim tarzı, saç sitili, kullandığı parfümü, kolundaki janjanlı saati ve hatta gece yatmadan önce saçından eksik etmediği jölesiyle bir Ozan İpek geçti Bursaspor’dan…
Bursaspor forması altında sahada oynadığı hırçın, mücadeleci ve agresif futboluyla bazen bir deli, ancak yeşil zemin içersinde futbolu kafasında hiç düşünmediği zamanlarda sanki bizim evin ürkek kedisi…
Zaman geldi sahaya yüreğini koydu ve Ertuğrul Hoca’nın tartışmasız en değerli evladı oldu. Bazen de saha dışında takındığı salaş, umursamaz ve dünyadan bi haber tavırlarıyla, sanki kalabalık bir ailenin küçük ama sevimli yaramaz çocuğu oldu.
Genç, yakışıklı, zeki ve üstelik zaman zaman saha içersinde oldukça istekli…
Ama acaba aynı zamanda ahlaklı mı (?)
Ahlak kelimesini biraz ağır bulanlara; “futbol ahlakı” denilen vazgeçilmez bir gerçeğin olduğunu da hemen hatırlatalım. Üstüne de bu kulübün tarihinden Sedat Özden (Sedat 3) gibi hayatının her metre karesi örnek alınacak bir “adam”ın varlığında ilave edelim.
İşte Ozan İpek konusunda yaşanan olayların derinlikleri tam da bu noktada saklı…
Kimse yazmıyor, ya da yazamıyor. Gerçekleri biliyor ama sanki anlatamıyor. Ekranlarda ayrıntılara girmek ise biraz zahmetli gibi…
Şimdi durumu biraz eşeleyelim. Bildiğimiz, duyduğumuz ve hatta gördüğümüz bir takım gizli kalan gerçeklerin altını inceden gıdıklayalım. Ve konuyu buradan Ozan İpek’in saha dışına taşıyalım.
Hafif kafam kıyak…
Elimde bir nefeslik sigara…
Çek babam çek !..
İyi güzelde ama nereye kadar (!)…
Birazda Bursa gecelerine akalım. Bizim Ozan İpek orada mı diye şöyle bir bakalım. Olmaz mı..! Ohooo (!) hem de en dağılmış halde… Topla toplaya bilirsen.
Sonuç (!) Sonuç ortada, kısacası Ozan arık yok Bursaspor’da…
Ve son bir cümle;
Artısı olduğu kadar, eksi karnesi bir dünya kırıklar ve hatalar zincirleriyle dolu bizim Ozan İpek’in. Bizim diyorum; çünkü onun böyle bir şekilde takımdan ayrılmasını kendisine hiç ama hiç yakıştıramıyorum.
Osman Korkmaz