Renato Civelli “Bursaspor ile yollarımız kesişebilir”

Bursaspor kariyeri ile önemli açıklamalarda bulunan Civelli, Batalla‘nın Bursaspor‘dan Çin‘e transferi olmaması durumunda daha uzun süre yeşil-beyazlı formayı giyebileceğini ifade etti. Bursaspor ile yollarının belki bir gün yeniden kesişebileceğini belirten Civelli‘nin Bursasporluyuz ekibi ile yaptığı röportajı keyifle okuyacağınızı umuyoruz.

– Bursaspor’a transferin nasıl gerçekleşti? O dönemde başka teklifler de var mıydı?

Nice’ten serbest oyuncu olarak geldim. Orada gerçekten çok iyi bir sezon geçirmiştim, belki de kariyerimin en iyilerinden biriydi. Aslında Milan’la imzalamaya çok yaklaşmıştım ama son anda olmadı. Sonra Fransız kökenli bir Türk menajer beni aradı ve beni Bursa’ya götürdü. Açıkçası şehri tanımıyordum ama hemen Fernando Belluschi ve Pablo Batalla ile konuştum. Pablo’yla daha önce Arjantin’de Gimnasia de La Plata’da oynamıştık. Onlar beni ikna ettiler ve böylece Bursaspor’a geldim.

– Bursaspor’da hangi takım arkadaşlarınla daha yakın bir ilişkin vardı?

Orada çok fazla Güney Amerikalı ve Fransız oyuncu vardı, bu da adaptasyonu kolaylaştırdı. En çok Arjantinliler ve Fransızlarla vakit geçiriyordum. Mickaël Chrétien, Taiwo, Sébastien Frey, Fernando Belluschi ve Pablo Batalla ile çok yakındım. Pablo’nun ayrılması gerçekten yazık oldu.

– Kulüpteki döneminden en çok hangi maçı hatırlıyorsun?

Kesin bir maç söylemek zor ama taraftarın stadı doldurduğu, atmosferin patladığı maçları unutmak imkânsız. Özellikle o yoğun coşku, taraftarların isimlerimizi tek tek bağırması… Bu beni çok etkilemişti.

– Bursa şehri ve taraftarlar sende ilk geldiğinde nasıl bir izlenim bıraktı?

Zaten Türk taraftarının ne kadar tutkulu olduğunu biliyordum ama yine de şaşırdım. Bursa halkı çok sıcakkanlıydı, şehir çok güzel ve yaşanabilir bir yerdi. Taraftarın tutkusu ise gerçekten farklıydı.

– Atatürk Stadyumu’ndaki atmosferi nasıl tarif edersin?

İnanılmazdı. Gerçekten çok etkileyiciydi. Taraftarların sesini duyurma biçimi, oyuncularla olan iletişimi çok özel bir şeydi. Her oyuncunun adı tek tek tribünlerden söylenirdi. Oyuncu tribüne yaklaştığında taraftarlar onu selamlardı. Gerçekten tüylerim diken diken oluyordu. En son hep Pablo Batalla’nın adını söylerlerdi ve stat inlerdi.

– Bursaspor taraftarlarıyla özel bir anın var mı?

Evet, taraftarların Pablo Batalla’ya gösterdiği sevgiyi unutamam. Biz ona “Atatürk” diyorduk. O kadar büyük bir sevgi vardı ki, böyle bir idol kültünü başka hiçbir yerde görmedim. O anları yaşamak gerçekten çok özeldi.

– Bursaspor’dan ayrılmak senin için zor oldu mu?

Evet, çok zor oldu. Son anda bazı problemler yaşadım. Yöneticiler bütün oyunculara ödeme yaptı ama bana yapılmadı. O yüzden kötü bir şekilde ayrıldım. Kulüple ilgili değildi, tamamen yönetimle ilgili bir durumdu. Benzer bir şeyi Banfield’de de yaşadım.

– Geriye dönüp baktığında, kulüpte daha uzun süre kalmak ister miydin?

Kesinlikle evet. Bence eğer Pablo Batalla Çin’e gitmeseydi, hepimiz çok daha uzun süre Bursa’da kalırdık. Çünkü Pablo orayı özel kılan kişiydi. O ayrıldıktan sonra birçok şey değişti ama yine de çok güzel anılarım var.

– Bugün Bursaspor taraftarına bir mesaj gönderebilsen, ne söylersin?

Bana yaşattıkları iki güzel yıl için çok teşekkür ederim. Hâlâ bazen sosyal medyada bazı taraftarlardan sevgi dolu mesajlar alıyorum. Türk halkının sıcaklığı gerçekten çok özel; insan kendini evinde hissediyor. Sportif direktörlük kursunu bitirdim, bu alanda çalışmaya başlamak istiyorum. Hayat bu, ne olacağı belli olmaz…

Belki bir gün yollar yine kesişir.