Tecrübe
Her şey çok güzel başlamıştı oysa ki… Öyle inanıyorduk ki ilkleri yaşayacağımıza… Kulağımızda yanık bir Şampiyonlar Ligi müziği… Hakem Stark düdüğü çalıyor, 45 dakika Timsah ManU’yu şaşkına çeviriyordu… Olacak iş miydi bu, İngiliz devine kafa tutuyorduk… 3-5 sene önce hayalini bile kuramayacağımız bir gerçeğe tanıklık ediyor, az daha gol atıyorduk Avrupa’nın üç büyüğünden birine… Ama olmadı… Tam başaracakken, tarihi yeniden yazacakken, olmadı… Bu kadar çok direnip, bu kadar çok pozisyona girip ve böylesi pozisyonlar harcayıp, basit goller yiyerek sahayı 3-0 gibi bir skorla terk etmek elbette içimize sinmedi. Şimdi; Obertan’ın Ali Tandoğan’ı kaşla göz arasında geçerek attığı müthiş golde kime kızabilirsiniz? İvankov’un yediği bütün gollere bakın, ne diyebilirsiniz? Canla başla mücadele eden Sercan’a Volkan’a, sırf son vuruş beceriksizlikleri yüzünden sıfır mı vermeliyiz? Turgay’a ‘nasıl kaçırdın o golü be oğlum’ diye veryansın mı etmeliyiz? Bu sorular böyle uzar gider… Ama hiç birini diyemeyiz… Niye mi? Valencia’dan 4, Rangers’tan 1, ManU’dan 3 yemiş bir takımın seveni olarak, sıfır çekmişliğe rağmen, bu Şampiyonlar Ligi heyecanını yaşattıkları için belki de onlara tek tek teşekkür etmeliyiz… Bu iş tecrübe işi… Biraz pişelim, gün gelir elbet biz de eser gürleriz… İngilizlere tribün dersi veren taraftarları da kutlamak gerek… Maçtan daha çok konuşulacakları kesin… Ama keşke bu coşkuyu ilk yarıdan itibaren 90 dakika hiç susmadan sahaya yansıtsalardı da, bir avuç İngiliz’in şaşkınlığına Manchesterlı futbolcular da ortak olsaydı… Çünkü İngilizler, bu unutulmaz şovu bir daha görebilmek için seneye de bizimle aynı gruba düşmek isteyeceklerdir… Özge Yetişmişoğlu Bursa Haber





