Ertuğrul Ersoy: Şampiyonluk bize yetmeyecek!
Bursaspor Kulübü, resmi YouTube kanalından altyapısından yetişip kaptanlığını da üstlenmiş olan Ertuğrul Ersoy ile yapılan özel bir röportajı yayınladı.
Röportajda Bursaspor’a geri dönüş sürecini ve kulübe duyduğu derin bağları anlatan Ertuğrul Ersoy, samimi açıklamalarda bulundu.
“Yakın çevremdekiler çok iyi bilirler. Her zaman dilimdedir de. Benim hamurumla Bursaspor var. Buradan ayrılırken de, Fransa’dayken de, Antep’teyken de, Rize’deyken de, bugün yine burada. Buradan ayrılırken çok zordu benim için. Şöyle diyebilirim: Buradan ayrılırken de aslında benim arzumla gelişen bir durum yoktu. Bunu tabii 6 yıl sonra taraftarlarımızla paylaşıyorum. Hiçbir zaman Bursaspor’dan ayrılmak istememiştim ama o günün şartları öyle gelişmişti.”
“Henüz 21 yaşındaydım. Kulüp ekonomik olarak zor bir durumdaydı. İçeride ciddi bir alacağım mevcuttu ve iyi bir bonservis gelmişti. Ben de çok yıpranmıştım. Kulübümüz öyle bir karar aldı ve Fransa’ya gittim. Fransa’ya gidişim transfer döneminin sonlarına denk gelmişti aslında ve ben Bursaspor’da geçirdiğimiz kötü günlerin psikolojisinden henüz kurtulamamıştım. Ama tabii adapte oldum ve tekrar orada başladım.”
“Ama orada da Bursaspor’u takip etmekten vazgeçmedim. Her zaman gönlüm Bursaspor’la birlikteydi. Olabildiğince, karınca kararınca, her türlü şeyde kulübümün yanında olmaya çalıştım. Bugün de böyle, bugünden sonra da böyle olacak. Günün sonunda hep hayal kuruyordum. İlk gittiğim günden beridir hep hayal kuruyordum. Sanki burada benim yarım kalmış bir hikâyem vardı. Hep hayal kuruyordum. Sanki böyle olacakmış gibi de hissediyordum.”

“Hayatım değişti, evlendim. Eşim de buna çok şahittir. Sürekli dilimde Bursaspor var. Bursaspor’a gelme gündemim yokken bile Bursaspor var. Bugün eşimin futbolla alakası yoktur. Ama bugün eşim bir iki Bursaspor bestesini ezbere söyleyebilir. Aslında futboldan çok da anlamıyor eşim. İlk Antep’teyiz, Furkan Akın aradı beni ve beni istediklerini söyledi. Ben de acayip heyecanlandım.”
“Eşim de çok hakim değil futbola. Bana ilk dediği şey: ‘Ya niye bu kadar heyecanlanıyorsun? Biz Süper Lig’deyiz. Oynuyorsun, sana kimse git demiyor. Maddi manevi bir problem yaşamıyoruz. Niye bu kadar heyecanlısın alt lige gitmek konusunda, Bursaspor’a dönmek konusunda?’ O heyecanımı anlamamıştı.”

“Sonra bu süreçler gelişti. Beraber Bursa’ya geldik, buraya yerleştik. Daha henüz maçlar başlamamışken bile imza törenimden bugüne kadar onun da Bursa’da deneyimlediği şeyler, benim heyecanımı haklı çıkardı. Evet, heyecanımı anladığını söyledi. İnşallah maçlara gelecek. Orada daha da neden bu kararı verdiğimizin duygusunu yaşayacak.”
“Bursaspor benim için çok farklı. Bursaspor’un dışına çıktıktan sonra aslında çoğu oyuncu özlem duyuyor, biliyor musun? Mesela Antep’te biz bir kamptayız, yemek masasında Bursaspor’u konuşuyoruz. Fenerbahçe’de başkaları konuşuyor, Trabzon’da başkaları konuşuyor. Bursaspor hangi halde olursa olsun bir cazibe merkezi.”

“Benim özelimde, bütün ilklerimi burada yaşadım. Çok sevildim. Kaptanlık, A Milli Takım, Süper Lig’de maç… Her şeyi burada yaşadım. İstediğim sonla bitmedi aslında. Hayalini kurduğum sonla bitmedi. Ve sürekli kendime şunu söylüyordum: ‘Ya bir şey olsun.’ Bir hikâye yazmak istiyordum Bursaspor’la ve bu da bu döneme nasip oldu.”
“Hiçbir şey gözüme gelmedi açıkçası. Ne Süper Lig… Gidebileceğim başka takımlar var mıydı? Vardı. Hatta kolay kolay reddedilmeyecek teklifleri de reddettim. Hem seviye olarak Süper Lig’den hem ekonomik olarak. Çünkü eşimle de konuştum. Ben burada mutlu olacağımı düşünüyordum. Orada mutluydum ve yine Bursa’da mutlu olacağımı düşünüyordum. Zaten biz Bursaspor’u reddetmek gibi bir şeyi hiçbir zaman düşünmedik.”
“İyi ki geldim. Hiç de arkama dönüp bakmıyorum açıkçası. ‘Ligde kalsaydım mı?’ gibi bir şey düşünmüyorum. Benim şu anda odaklandığım şey, Bursaspor’la bu Avrupa yolculuğuna eşlik etmek aslında. Dost meclisinde konuşurken de diyorum: ‘İkinci Lige gitmedim ben. Avrupa’da oynamak için gittim. Sadece biraz dişimizi sıkacağız.’”

“Bugün bu durumun içerisindeyim diye konuşmuyorum. Önden söyleyeyim. Benim bıraktığım Bursaspor’la bugün bulduğum Bursaspor arasında dağlar kadar fark var. Bunun en başında değerli başkanımız Enes Çelik geliyor. Camiada yarattığı hava, vizyoner tavrı… Aynı şekilde ekibinden Furkan Akın’ı çok değerli buluyorum. Ciddi şekilde transferimde ince eleyip sık dokudu ve hiçbir zaman taviz vermedi.”
“Aynı şekilde beni istediklerini gösterdi. Diğer yöneticilerimiz de çok değerli. Şahsım adına şöyle görüyorum: Bursaspor’da oynamak bir lütuf. Sadece benim için değil. Bursaspor artık şu durumda: Hem kendi değerleniyor hem de yanındakileri de değerlendiriyor. Herkes… Futbolcusu, sponsoru, destek olanı… Yanında olan herkese değer katarak ilerliyor.”
“Bursaspor’a gelmek fedakârlık değil. Bunu ben söylüyorum. Bu camianın bir taraftarı olarak zaten beni heyecanlandırıyor. Ama sadece geçen sezon özelinde değil. Mesela bana sorsan, kulübün en kötü döneminde, amatör bir takımla oynadığımız, eğlendiğimiz bir kupa maçında bile tribündeydim biliyor musun?”

“Bursaspor’a karşı çok duygusalım. Geçen seneki atmosfer sadece bana değil, bütün ülkeye, hatta dünyaya yayıldı. Hamurumda Bursasporluluk var. O duygu beni gururlandırdı aslında. Taraftarın yaklaşımı, yönetimin tavrı, oyuncu grubunun karakteri… Dışarıdan beni etkilemişti. Dedim ki: ‘Evet, dönüyoruz. Evet, yakaladık. Artık bundan sonra bırakmayız.’”
“Ama dediğim gibi, sadece buraya transfer olma ihtimalimin olduğu dönemlerde değil, hep aynı duyguları paylaştım. Bugün geldiğimiz noktada artık başka bir Bursaspor var. O kara günlere geri dönmemek üzere yola çıkmış bir kulübüz. Tabiri caizse tren kalkmış. Yanında olana değer katan, bünyesindekileri büyüten bir camia içerisindeyiz.”
“Geldim ve oyuncu grubu olarak, kadro planlaması olarak, yönetimsel anlamda şaşkınlıklar içerisindeyim. Uzun yıllardır Süper Lig’deyim, Avrupa’yı bir kenara bırakıyorum. Bu organizasyona sahip çok az kulüp var. Biz bu ülkenin büyük takımlarından biriyiz. Bu geri dönüşle bunu da gösteriyoruz.”
“Takım içinde mesela Muhammet abiye bir parantez açmak isterim. Eskiden beri tanırım. Antep’te de birlikte oynadık. Ciddi bir liderlik, ciddi bir kaptanlık sergiliyor. Bizim için çok değerli. İyi ki şu anda bizimle birlikte. Zaten hep iletişim halindeydik.”

“Takıma yeni katılan çok değerli oyuncular var: Sertaç Çam, Batuhan… Halihazırda takımda bulunan oyuncular çok değerli. Furkan Emre başka bir şey zaten, tanıyorsun. Çok çok aram yok ama çok değerli bir ekibiz. Bu yıl fark yaratmak istiyoruz. Yönetimimiz fark yaratıyor, taraftarımız fark yaratıyor. Biz de oyuncu grubu olarak fark yaratarak şampiyonluk istiyoruz.”
“Bu yıl baştan sona buna hazır bir Bursaspor görüyorum. Bu da beni çok mutlu ediyor. İyi ki buradayım diyorum. İyi ki Bursaspor’dayım. Bizlere inansınlar, güvensinler. Şu anda bu kulüp çatısı altında, Bursaspor’un başarısını engelleyecek herhangi bir durumda bulunacak kimse yok.”
“Bu kulübü yoktan var eden Enes Başkan başka bir yerde. Aynı doğrultuda, Enes Başkan’ın vizyonuna karşılık veren büyük Bursaspor taraftarı da öyle. Desteklerini sürdürsünler. Çok üzüldük, ama çok güzel günler bizi bekliyor. Onları çok seviyorum. Umarım yolun sonu şampiyonluk olacak…
Ve bu da bize yetmeyecek.”






Ertuğrul Ersoy.
Kendisiyle bir göz hastanesinin otoparkında karşılaştık.
Kısa bir sohbet ile beraber hoşgeldin diyerek başarılar diledik.
Bu camia seni hiç bir zaman unutmadı.
Hep birlikte önce birinci lige sonra Süper Lig’e yükseleceğiz.
Sen bu takıma Avrupa’da da liderlik edeceksin.
Başarılar kardeşim.
Hedef net;
“İki sezon sonra Avrupa”
Fark yaratacak bir oyuncu.
Muhtemelen ikinci lig de üstüne stoper yoktur.
goller de bulup maç aldıracagını düsünüyorum
Bravo işte hep böle büyük konuşun..
Rakipleri küçümseyin…
Oynamadan üç puan bizim..
Bravo, yeni sezona bakış açısı mükemmel….
Yukarıdaki röportajı okuyan tüm Bursaspor’luların son derece duygulandığına inanıyorum. Hatta röportajda başka takım taraftarlarına bile “helal olsun Ertuğrul’a” dedirtecek ifadeler var.
Ertuğrul Ersoy, Bursaspor alt yapısından yetişmiş, alt yaş gruplarında 50’den fazla kez milli formayı terletmiş, Çaykur Rizespor, Gaziantepspor FK gibi takımlarda oynamış, Süper Lig tecrübesinde beyefendi bir futbolcudur.
Süper Lig’de oynayabilecek kapasitedeki bir futbolcunun bizi seçerken Bursaspor’a, Bursa şehrine olan bağı, sevgisi, aidiyeti var bu söyleşide.
Sen Ertuğrul’un Bursaspor’dan Fransa’ya giderken kulübe kazandırdığı bonservis parasından haberdar mısın? Sonraki yıllarda, hiçbir mecburiyeti yokken Ertuğrul’un, “Bursaspor’um finansal sıkıntıda” diyerek kulübe yaptığı karşılıksız parasal bağışlardan haberin var mı?
Sen ne (veya) neler verdin bu armaya? Yaz da öğrenelim, gerekirse özür dileyelim.
Senin yazdığına bakınca, söyleşinin tümünü okumamışsın. Okuduysan algılayamamışsın.
Şimdi yukarıya dön, Ertuğrul’un ifadelerini tekrar tekrar oku.
İnşallah doğru çıkarımların olur.
Koskoca ropörtajdan bunu mu anladın Bursaspor düşmanı değişik.
Birinci kaptal olmalıydı.