Gençlik başımda duman

DHA Spor Muhabiri ve Hürriyet Bursa Spor Yazarı Gürkan Dural'ın köşe yazısıdır.

Brezilya’nın efsane oyuncusu Sokrates, meşhur 1982 yılının takımı için şöyle der;

“Bu takım, hayal gücü, idealizm ve şiirin birleşimi. İnsanlar onların hayallerini yansıttığımız için bizi izlemeye geliyorlar. Futbol sahasında güzellik, zaferlerden daha önemlidir.”

Bu bağlamda düşünecek olursak, futbol denildiğinde ilk olarak akla güzel oyun, aidiyeti yüksek taraftar, bir anda değişen hikayeler gelir değil mi?

Artık değil, futbol günümüzün endüstriyelleşme sürecinde çığır açar hale geldi.

Transferler kısa vadede popülasyonu ve marka değerini öylesine artırıyor ki, sportif başarısızlıkların dahi önüne geçebiliyor.

Bu endüstriyelleşme çağında geçmiş dönemlerde amatör ruhla oynanan futbolun aktörleri, şimdilerde devasa bir iş kolunda işleyen çarkın dişleri.

Nasıl ki, AR-GE’si yapılmış, hayatı daha kolay hale getiren ürünler talep görüyorsa, futbolcular için de aynı durum geçerli…

Yeter ki bir ışık görülsün.

Bugünün Bursaspor’unda, gençler de kendilerine fırsat tanındığında neler başarabileceklerini gösterdi.

Kimi lige biraz aşinaydı, kimi de A Takım ile yalnızca birkaç maça çıkabilmişti.

Bakın, Sokrates bir başka demecinde ne diyor;

“Gerçekten başarılı olmanın yolunun kolektif çabadan geçtiğine inandım; herkesin birbiri için çalışmasından, birbirine yardım etmesinden ve günün sonunda payına düşen karşılığı almasından.”

Bursaspor açısından, bunu örneklendirebiliriz.

Takımdaşlık ruhu, genci deneyimlisi öylesine bir bütün oluşturdu ki, sezona olumsuz başlangıçlara ve kara bulutlara rağmen, gün ışığı bulutların ardından değil sahadan geldi.

Sahadan geldi çünkü, halen daha kara bulutlar dağılmadı, dağıtılamadı. Mali sorunlar devam ediyor.

Ancak biz bugünlerde, Bursaspor’un Süper Lig’e çıkma ihtimalini kuvvetli bir şekilde dillendirebiliyorsak, bunu oyuncuların oyun bütünlüğünü korumalarına borçluyuz.

Bursaspor’u sadece Türkiye değil, Avrupa da takip ediyor.” ifadesi çıkıyorsa ağızlardan, belli ki sahada başarılan güzel işler vardır…

Bu gururdur, tatlı da telaştır esasında.

‘X’ takımların ilgisi, şüphesiz camiayı da memnun eder ki bir şeylerin başarıldığının kanıtıdır.

‘X’ oyuncu giderse gücümüz eksilir mi, arar mıyız endişesi de var tabii bunun içerisinde, fakat bazı ayrılıklar hüzünlü yahut agresif vedalar değil, bir şeylerin başarıldığının göstergesidir.

Ali Akman konusu da böyle bir şey.

Saf yeteneğin, kollektif oyun ile parlatılması şeklinde yorumlayabiliriz.

Sözleşme konusu tabii malum, sürpriz olmazsa uzatmayacağı yönünde…

Profesyonelliğe geçişi 31 Ağustos 2018’de gerçekleşmiş, devam eden kontratı bu yılın Haziran ayında son buluyor.

Üzerine bir de ilk 8 haftadan 7 gollü sezon başlangıcı, diğer kulüplerin iştahlarını kabarttı haliyle.

‘Daha önce neden sözleşme yenilenmedi? sorusu akla geliyor tabii; geçtiğimiz sezon çıkan haberler, oyuncunun sözleşme yenileme taleplerine sıcak bakmadığı yönündeydi.

Belli ki kariyer planlamasının 2021 Haziran ayı, dönüm noktası olarak çizilmiş.

Dileriz bundan sonraki süreçte Enes Ünal gibi yurtdışı olur ve uzun yıllar Bursaspor’dan çıkan bir yeteneği daha üst düzey liglerde ter dökerken görebiliriz.

Kulübe para kazandırılamaması tepki sebebi olabilir, diğer bir pencereden de Bursaspor yeni bir yeteneği daha Avrupa’ya sunmanın haklı gururunu yaşayacaktır.

Ancak bizlerin artık futbolun, ekonomiye dönüştüğünü kabullenmemiz gerekiyor.

Rekabetin çığırından çıktığı bu günlerde, futbolun yeni gerçeklerini kabullenmeliyiz.

Bir iş kolu olarak futbol; takım ruhunun ortaya çıkardığı bireysel yeteneklerin, yeni meydan okuma süreçlerine dönüştü.

Bursaspor belki bu yıl, birkaç genç oyuncusu ile daha vedalaşacak bu şekilde, ancak kulübün kimyası gösterdi ki, bu ‘futbolcu fabrikası’ üretmeye devam edecek.

Önemli olan da bu…

Elbette mevcut mali yapıdaki kurtuluşun en önemli ayaklarından biri de bu oyunculardan elde edilecek gelirler.

Fakat biz şu an Sokrates’in bakış açısından devam edelim;

Kısıtlı imkanlarda, bu takımdaşlığı oluşturan teknik heyete teşekkür etmek gerekiyor.

Zor zamanda ipi göğüslediler ve şu ana dek de yüksek saygıyı hak ediyorlar.

Zira; futbolcular gibi teknik heyet de amatör ruh ile sahaya çıkıyor.

Arma aidiyetiyle birlikte, tüm heyecanını ve yarınları düşünerek ilerleyen yıllarda sistemli, işleyen bir çarkın dişlerini oluşturma çabası gösteriyorlar.

Bunu Mustafa Er’in samimi açıklamalarından da görebiliyoruz.

Başarılı olunur yahut olunmaz, bunu önümüzdeki aylar gösterecek fakat ortaya konan gaye, gerçekten umut aşılayıcı.

Bizlerin de bu duruma daha fazla ağırlık vererek, futbolun bu güzelliğinde kalmamız, spekülasyonlar yerine daha yapıcı, daha ateşleyecek adımlar atmamız, zannederim ki en doğrusu olacaktır.

Bakın futbol programlarında dahi, transferler artık ana konu haline geldi.

Ortaya konan futbol, takımların felsefesi, Türk futbolunun hangi noktadan nereye geldiği ve nereye gideceği bile konuşulmamaya başladı.

Sezon içerisinde dahi, varsa yoksa gördüğümüz tek şey transferler…

Futbol, transfer için oynanan bir oyun haline geldi.

Bugün bir takım kötüyse direkt olarak söylenen şey, ‘X’ noktaya transfer yapılması gerektiği…

Halbu ki, mevcut teknik heyetlerin mevcut malzemelerden neler çıkarabileceği, nasıl değişiklikler yapabileceği, dahası oyuncuları nasıl kazanabileceği dahi gündeme gelmiyor.

Çünkü transfer hep umuttur.

Hayatta da böyleyiz; umutlandığımız şeyler önceliğimizdir, bazen tek düşüncemizdir.

Ama bu olurken de, sahip olduğumuz değerleri göz ardı etmemeliyiz.

Dolayısıyla bu takıma sarılmalıyız zira gerçekten iyi işler başarıyorlar.

Hele ki bu zorlu süreçte…

Hani “Gençlik başımda duman” sözü, başta kavak yelleri esmesi gibi, gençliğin farkındalığının olmadığını anımsatır ya, bunu genç oyuncular özelinde değil, genel olarak Türkiye’deki futbol iklimini tanımlama da söylesek, daha doğru olacaktır.

12 Yorum Onay bekleyen yorum yok

  1. Kulübün mali açmazı o kadar hayal ötesi ki…ancak bunun küçük bir bölümü futbolcu satışlarıyla kapanır…küçük bir bölümü..asıl olan kulübe kalıcı gelir kaynağı olacak mal varlıkları kazandırmaktır..bunlardan birisi moloz dökme alanlarıdır..mesela zamanında verildiği gibi neden bir benzinlik arazisi verilmez???

    28
    1. @16 BURSASPORLU yorumuna yanıt olarak

      Ne demek kardeşim, arsa, arazi, moloz dökme alanı?
      Bırakın oranın gelirleri bursa halkının refahına harcansın.
      Biz spor kulübümüyüz yoksa emlak şirketimi?
      Vakıfköy, Özlüce, timsah arena emrimize verilmiş daha ne olsun?
      Taraftara düşen kulübün ve stadın marka değerini yükseltmek.
      Futbolcusuna sahip çıkıp onları yıldızlaştırmak olmalı.
      İşte o zaman sponsorluklar ve transfer gelirlerimiz artacak paraya para demeyeceğiz.
      Daha da önemlisi siyasete ve iş adamlarına mahkum olmayacağız.
      Ama bunlar için sportif ve kentlilik bilinci, yani EĞİTİM ŞART…

      12
      2
      1. @M.K. Paşalı yorumuna yanıt olarak

        Sn. Arkadaşım, öncelikle ben hiç olmadığı kadar sakinim.
        Ayrıca prensip olarak da devletin ve belediyelerin PROFESYONEL kulüplere maddi yardımda bulunmasına karşıyım.
        Bu benim kişisel düşüncem. Çünkü asli görevleri bu değil.
        Bana göre spor kulüplerinin gelirleri de sportif olmalı (stat, sponsorluklar, ve transferlerden)
        Son olarak hangimizin yorumu sportif,
        hangimizin ki siyasi bunun kararını okuyanlar versin.

  2. Bursasporun ekonomik çıkmazda olması yetiştirdiğimiz her oyuncudan kulübe gelir
    sağlamamızı gerektiriyor.Avrupa’ya gitsin ama bize, yani kulübe kazandırmasada olur fikri sadece züğurt tesellisidir.Bu kulüp çocuk bakım yurdu değildir.Kulübün Hukuki işlerine bakanlar oyuncu nasıl isterse öylemi sözleşme yapıyorlar?Bursasporun çıkarın kim koruyor.?Olur 4_5 sene uğraş yetiştir parlat ama salakca bi sözleşmeyle
    oyuncunun oyuncağı ol.Bursasporun çıkarları her oyuncunun önünde olmak zorundadır…

    15
  3. Hoşaf Komposto Ve Reçel – Yazar Neler Yazmış! Ya Arkadaş Bursaspor’a Yardımcı Olmak İstıyorsanız Gidin Araştırın Bursaspor’un Borcunu Nasıl 500-600 Milyon TL’ye Çıkarmış Eski Yönetimler Nerede Ve Ne Mal Mülk Edinmişler Şimdi Neredeler Eski Ödenmeyen Futbolcular İle Görüşün Masa Altında Menajerlik Şirketleri İle Neler Dönmüş Ya Biraz Eğitim Gördüğün Mesleği Yapın Laylom Laylom Her Gün Okuyoruz!

    12
  4. Çok şeyler yazdık bu siteye. Renkdaşlarım iyisi ile kötüsü ile fikirlerini yazıp söylediler. Var mı dinleyen. ?? Yok. Yerel basında dile getirildi eksi ler artılar. Var mı dinleyen. ? Yok. BURSASPOR taraftarı takımını canı gibi sever elinden geldiğince maddi yardımda bulunur. . Bilen renkdaşlarım bilir. . Kültür park a girerken kesilen biletlerde BURSASPOR un payı vardı. Şimdi var mı. ?? Gelir getiren unsurlar vardı arsa lar gibi benzinlik gibi katlı otopark ı vardı. . Şimdi var mı. ?? Moloz dökme alanı verilecekti. ? Ne oldu. ?? Şu an gözlerini vakıfköy den çıkan gençler e çevrildi. Biz taraftarlar BURSA dedikçe BURSASPOR dedikçe diğerleri PARA PARAAA diyorlar. . 10 yaşımdan beri BURSASPOR un peşinden koştum. Ölene Kadar da koşacağım. .ÇEKİN PİS ELLERİNİZİ BURSASPOR um YAKASINDAN .. ÇOK YEDİNİZ AKSIRANA KADAR ÇATLAYANA KADAR YEDİNİZ. DAHA DOYMADINIZ MI. ? BEN BURSA ya AŞIĞIM BURSASPOR a SEVDALIYIM. AMA TAMAM .AMA YETER. BURSASPOR HALK TIR. ÇEKİN ELLERİNİZİ BURSASPOR un YAKASINDAN. .

    10
    1
  5. Güzel ve anlamlı bir yazı olmuş, aslında benim için yazıda ki en önemli vurgu, bu takımın gelecektede futbolcu üreteceğidir. Demek ki Bursasporumuzun kültürü haline gelmiş bir durum bu ve herkes tarafından kanıksanmış bir durum,malesef biz başımız sıkışınca görebiliyoru.

  6. Konuş abi her yerde dile getir bak ben alitayı her fırsatta eleştiriyorum inanıyorum ki bir algı oluştu veya vardı,katlanarak büyüyor ve elbet rahmetli başkandan sonrakilerin hortumladıkları yanına kalmayacak davada açıldı,herşeyi geçtim bundan sonra taraftarda bilinçli olacak 1060lar olmayacak,gelen başkanda yerini bilecek hortumlarlen 5kez düşünecek…

  7. Beyler Sedat Dursun Balıkesirspor’la anlaşmış .1-2 yıl sonra kaybettiğimiz değeri daha çok anlayacağız. Yazık valla şu kulübün emeklerine. Yıldız yetiştir elalem oynatsın.

    1
    8
  8. yıllar önce konuşulan iki konu vardı parkın altındaki gökçenlere ait binayı kiralayıp TİMSAH YUVASI adında alışveriş ve eğlence merkezi yapılması konusunda otoparkından bile her gelenden bursaspora bağış adında 3 – 5 tl alınsa iyi bir gelir kaynağı olur aynı zamanda bütün bursaspor taraftarının toplanma merkezi olur çatı katına güzel bir açık hava diskosu yapılsa bursalı gençler büyük ilgi gösterir içindeki dükkanları kiralasa ve ya bursaspor derneği içeriye büyük bir market kursa gelir gelirdir uludağda yapılacak denilen KAMP BÖLGESİDE gündemden düştü 5 yıldızlı bir kaç hotel ve futbol sahaları yapılsa belki dünyanın dört bir yanından takımlar gelip burada kamp ve hazırlık müsabakaları yapacak böyle güzel fikirler neden gündemden düştü anlamadım

Bir yorum yazın

Lütfen bir isim/rumuz ve yorum yazın.

Kayıtlı bir kullanıcıyı yorumunuza etiketlemek(mention) için yorumunuzun içerisine örnek @bursasporluyuz şeklinde kullanıcı adını yazabilirsiniz.

Başa dön tuşu