Dünya’nın 12. harikası!..
Stadı dolduran 25 bin kişi, artı maçı televizyondan izleyen 250 bin Bursasporlu, artı maçın sonucunu öğrendikten sonra sevinen yaklaşık 750 bin kişi, yani yaklaşık 1 milyon Bursalı perşembe günü yatağa mutlu- mesut girdiler.
Başka herhangi bir olgu, sağlayamazdı bunu!
Ortak paydamız, canımız ciğerimiz, yaşamımızın anlamı Bursaspor sağladı bunu.
Bursaspor sağladı derken, sahada Twenteliler’e ancak istediği kadar oynama izni veren 11 futbolcuyu kast etmiyorum sadece.
Ayhan Barışıcı’nın maçla ilgili enfes yazısında durumu pek güzel özetlediği gibi, bir taraftar bir maçın içine ancak bu kadar girebilir.
Her taraftar takımıyla birlikte gol atar, gol kaçırır.
Bizimkiler işi bir tık ileri götürdüler.
Performanslarını 90 dakikaya yaydılar.
Topu kapana kadar defans yaptılar, desibel sınırlarını zorlarcasına, ıslıkla.
Kapınca nefesleriyle ittiler takımlarını rakip kaleye, soluk alıp verişleriyle rakip takımın elini-ayağını dolaştırdılar, ne yapacağını bilemez hale getirdiler.
Yazının başında söz ettiğim, maçı televizyondan izleyen 250 bin kişi, perşembe gecesi Atatürk Stadı’nda olmadığı için ne kadar üzülse az.
Buyurun Ayhan Barışıcı’nın ’manifesto’ niteliğindeki satırlarına, bilhassa da ikinci cümleye:
’Ben Bursaspor için seyirci avantajının ne kadar önemli olduğunu, dün gece Hollandalı konukların tribünleri hayranlıkla izlemelerinden daha iyi çözebildim. Onların (taraftarın) içinde olmak, o duyguyu yaşamak, o tezahüratlarla büyümek; Bursa’da yetişen her Bursalı gencin hedefi olmalı.’
Yaşanan coşkuyu anlatmak için, bunca yıldır yazı yazan bizlere bile kelimeler kifayetsiz kalıyor.
Bana kalırsa, Bursaspor taraftarı arasında maç izleyip, hele de bir maçın skoruna bu kadar etkili olmak, ’ölmeden önce yapılacak işler listesi’ne mutlaka alınmalı.
Böyle keyifli bir iş ve eylem, ’dünyanın en tatlı yorgunluğu’ başka nerde var!
NOT: Eve gittim televizyonda Barcelona- Real Madrid maçı. Futbol uyuz, seyirci uyuz, Messi’nin bir-iki hareketi de olmasa, çekilir şey değildi, izlediğim!O futbol gecesinin en şanslı taraftarları kesinlikle bizdik.
Biz daha mı Avrupalıyız, ne?
Twente’nin hocası Steve McClaren önce ’seslerini kısarız’ dedi, Bursaspor taraftarını küçümsedi. Sonra bizim İngiliz kaleci Scott Carson’u kast ederek ’Ne işi var Bursa’da’ türü bir tuhaf değerlendirmeye girdi. (Gidecek başka yer yok mu ayağına, Bursa’yı küçümsüyor.)
Maç, İngiliz Hoca’nın gereksiz gerdiği bir ortamda az sonra başlayacak…
Basın tibününe geldim tam yerime oturacağım, bizim İsmail Kemankaş bana ’Burada sigara içiliyor mu, Hollandalı gazeteciler soruyor’ dedi.
Kendisi içmediği için farkında değil. Birkaç yıldır bırakın basın tribününü, statların tamamında sigara yasağı sözkonusu. (Spor alanlarında demek daha doğru)
’Hayır’ dedim önce, Türkçe.
Sonra da sorunun asıl sahibi Hollandalı gazeteciler anlasın diye ’no smoking!’ diye ekledim!..
Galiba birkaç kere de tekrarladım!
Maç sırasında göz ucuyla kesiyorum Hollandalı gazetecileri, ’direktifime uyuyorlar mı?’ diye. Uydular. Kimse ağzına sigara sürmedi.
Hatta bir ara bir tanesi koyduğum yasağı deldi sandım, baktım ağzından beyaz bir şey sarkıyor aşağıya doğru, az dikkat ettim, meğer lolipop emiyormuş kadıncağız.
Maç heyecanıyla denetimlere ara vermiştim, zaten skor da olacağı kadar olmuş, herkesin keyfi yerinde, baktım bizim konuklardan lolipopçu hatun yakmış bir sigara basın tribününde, acı acı tüttürüyor!
Dedim şunu uyarayım, güzel İngilizcemle!
Sonra dedim, bırak içsin, o içmeyecek de kim içecek. O kadar yoldan gelmiş, ummadığı kadar yemiş, üzüntülere gark olmuş, işin daha enteresanı rövanş için umudu da kalmamış. İçsin dedim, bulaşmadım.
Bu yazıyı şu bağlamda kaleme aldım: Bir tane bile Türk gazeteci basın tribününde sigara içmiyor yıllardan beri. Artı biz bu sigara yasağını, Avrupalılardan görüp, onlara öykünüp başlamadık mı?
Nedir o zaman bu Hollandalı gazetecinin hali?
Yunanistan’da bırakın statları, basketbol oynanan salonlarda bile içildiğini canlı yayınlanan maçlarda bizzat gözle görüyoruz hatta.
Toparlarsak, lafa gelince küçümsemeyi, yukardan bakmayı bilirsiniz, spor yapılan alanlarda sigara içilmemesi gerektiğini bilmezsiniz!
Keşke uyarsaydım hatunu.
Şimdiki haleti ruhiyem, uyarmadığı için pişman!
Adnan Baştopçu
Olay