Bursaspor’un Kolombiyalı jokeri(!)
Bursaspor‘un genç ön liberosu Barış Dalkıran, SporBursa‘ya Bolu Gerede kampında çok özel açıklamalar yaptı.
-Ben 2004 Edirne doğumluyum. Ailemle birlikte 2008 yılında Bursa’ya taşındık. 2015-16 sezonunda Yılmaz Burul beni U13 kadrosuna transfer etti. İlk kez A Takıma Tamer Tuna döneminde Antalya kampında çıkmıştım. İlk profesyonel maçıma da Mustafa Er döneminde 1. Lig’de Eyüpspor karşısında çıkmıştım. A takıma ilk çıktığım zaman çok heyecanlanmıştım.
-Geçtiğimiz sezon ile bu sezonu kıyaslar mısın?
-Geçtiğimiz sezonlarda çok zor dönemlerden geçtik. Ama bunlar bizim açımızdan bir tecrübe oldu. Bu sezon ise çok güzel bir yapılanma var. Şu an kampta gerçekten bir aile ortamı var. Yeni gelen abilerimizin hepsi bize çok güzel davranıyor. Şehir, camia ve kulüp olarak artık geçmişi unutup önümüze bakmak istiyoruz. Ben bu sezondan çok ümitliyim. Çok çalışarak ligi en iyi yerde bitirmek istiyoruz.
-Timsah Arena’da ilk iç saha maçında nasıl bir atmosfer bekliyorsun?
-Bizim taraftarımız zor zamanımızda hep bizim yanımızda olmaya çalıştılar. Isınmaya çıktığımız andan itibaren stadyumda oluşan atmosfer bizi çok motive ediyor. Stadyumu doldurduğumuz zaman rakiplerimize çok korku salacağımızı düşünüyorum. Taraftarımızın arkamızda olması bizim için çok büyük bir avantaj.
-Rakiplerin size karşı özel hazırlanmasını nasıl değerlendiriyorsun?
-Rakiplerimiz, büyük bir kulübe karşı oynayacakları için daha çok motive olup, ekstra performans göstermeye çalışacaklardır. Ama biz Bursaspor’un futbolcularıyız ve kendimize çok güveniyoruz. Bu büyük camianın ve şehrin oyuncusu olmak gerçekten çok büyük bir gurur. Biz futbolcular olarak bunun farkındayız ve bu özgüvenle sahaya çıkıyoruz.
-Senin için “joker” oyuncu diyebilir miyiz?
-Açıkçası geçen sene, kale hariç bütün mevkilerde oynadım. Ama benim en rahat ettiğim pozisyon 6 numara.
-Musa Çağıran’la aranızdaki rekabet nasıl?
–Musa Abi ile aram çok iyi ve O’ndan çok şey öğrenmeye çalışıyorum. Musa Abi de antrenmanlarda, maçlardan sonra sürekli benimle konuşuyor ve bana tecrübelerini aktarmak istiyor. İkimiz de sürekli rekabet halinde olacağız ama ben Musa Çağıran’dan ne kadar çok şey öğrenirsem ileriki futbol yaşantımda çok faydası olacaktır. Şu an benim Musa Abiden öğrendiklerimi ben de ileride kendimden küçük kardeşlerime verebilirim. Takımda elbette rekabet olması gerekir. Biz de Musa Abi ile rekabet halindeyiz, rekabetin olduğu yerde de başarı olur.
-Teknik direktör Batalla’nın, tesis girişinde heykelinin olması sizin için nasıl bir duygu?
–Pablo Martin Batalla, Bursa için Bursaspor için bir efsanedir. Ben de bu heykeli her gördüğümde çok mutlu oluyorum. Batalla geçen sene Türkiye’de şampiyonluk yaşadı. Bu sene O’na bir şampiyonluk daha yaşatmak için çok çalışacağız. Futbolcuyken efsane olan hocamızı, teknik direktör olarak da bir efsane yapmaya çalışacağız. Batalla’dan çok şeyler öğreneceğimi düşünüyorum. Zaten kendisi genç oyunculara çok değer veriyor. Futbolcular olarak Bursaspor camiasına, Bursa şehrine ve Batalla’ya bir şampiyonluk yaşatmalıyız. Ayrıca şimdiye kadar yapmış olduğumuz toplantılarda teknik ekibimiz bize çok güzel analizler ve taktikler veriyor. Onunla yaptığımız toplantılar ve beraber geçirdiğimiz zamanlarda bize çok güzel öğütler veriyor.
-Bu saç stiline nasıl karar verdin?
-Açıkçası saçlarım çok uzundu ve daha rahat görebilmek için bir değişiklik yapmam lazımdı. Benim özel olarak çalıştığım siyahi bir kondisyonerim var. Bu saç stiline onunla birlikte karar verdik. Hem kendi açımdan bir imaj değişikliği olsun istedim hem de takımda bir neşe olur diye düşündüm. Takım arkadaşlarım beni ilk gördüklerinde çok şaşırdılar ama tabii daha sonra herkes alıştı. Hatta hocamız beni ilk gördüğünde bana “Kolombiyalı” diyerek takıldı.
-Kendine örnek aldığın bir idolün var mı?
-Altyapıdan beri arkadaşlarım bana Busquets diyor ama ben Paul Pogba’yı idol olarak alıyorum. Pogba’nın oyun stilini çok beğeniyorum.
-Son olarak taraftarlara nasıl bir mesaj istersin?
-Taraftarlarımızın her şartta arkamızda olduklarını biliyoruz. Bu sene büyük bir kenetlenme söz konusu. Camia olarak, şehir olarak, taraftarlar olarak çok daha güçlü bir şekilde geliyoruz. Bizim bu saatten sonra hep birlikte hareket etmemiz lazım. Eğer düştüysek her beraber ayağa kalkmamız lazım. Bu sene şampiyonluk için hep beraber bir bütün olmamız lazım. Allah’ın izniyle de sezon sonunda hep beraber müthiş bir şampiyonluk kutlaması yaşarız diye düşünüyorum.