Bursaspor’dan Tahkim Kurulu’na itiraz açıklaması

İşte o açıklama;

Türkiye Futbol Federasyonu Disiplin Kurulu’nun kulübümüze vermiş olduğu cezalar üzerine Kulübümüz, Tahkim Kurulu’na aşağıda yer alan itirazları sunmuştur.

Kamuoyunun bilgisine sunarız.

Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’nun 11.02.2016 tarih ve 2015-2016/659 sayılı kararına karşı süresi içerisinde itirazlarımızın sunulması ve;

1-     Teknik Direktörümüz Hamza Hamzaoğlu hakkında verilmiş olan, 1 RESMİ MÜSABAKADA SOYUNMA ODASINA VE YEDEK KULÜBESİNE GİRİŞ YASAĞI İLE 13.000,00 TL PARA CEZASININ,

2-      Bursaspor Kulübü hakkında verilmiş olan, 1 RESMİ MÜSABAKAYI SEYİRCİSİZ OYNAMA/ 150.000 TL PARA CEZASI VE MARATON VE KALE ARKASI GÜNEY TRİBÜNÜ SEYİRCİLERİNİN ELEKTRONİK BİLET KAPSAMINDAKİ KARTLARININ BLOKE EDİLMESİ/15.000 TL PARA CEZALARININ KALDIRILMASI talebidir.

 

Açıklamalar                :

 1-Teknik Direktörümüz Hamza Hamzaoğlu hakkında verilmiş olan cezaya yönelik itirazlarımız:

 

13.02.2016 tarihinde saat 13:30’da, Gençlerbirliği -Bursaspor müsabakası bulunması nedeniyle, sayın Kurulunuzca İVEDİLİKLE KARAR VERİLMESİNİ talep etme zarureti hasıl olmuştur. Teknik Direktörümüzün cezası tedbir tarihi olan  07.02.2016 tarihinden itibaren başlatılmıştır.

 

06.02.2016 tarihinde Bursa Büyükşehir Belediye Stadı’nda oynanan Bursaspor-Medipol Başakşehir FK müsabakasında, Teknik Direktörümüzün müsabaka hakemine yönelik sportmenliğe aykırı hareket ettiğinden bahisle PFDK’nın 11.02.2016 tarihli kararı ile 1 Resmi Müsabakada Soyunma Odasına ve Yedek Kulübesine giriş Yasağı ve 13.000,00 TL para cezası verilmiştir.

PFDK’ya gönderilmiş olan 09.02.2016 tarihli savunma dilekçesinde de belirtildiği üzere, Teknik Direktörümüz tarafından gerçekleştirilmiş olan hareketin hakeme yönelik ve sportmenliğe aykırı olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.

Zira Teknik Direktörümüz, oyuncumuz Tomas Necid’in ikinci sarı kart görüp oyundan ihraç edilmesi üzerine, oyuncunun herhangi bir şey yapmadığını yardımcı Hakemin yanına giderek söylemiş ancak yardımcı hakem kendisini dinlemediğinden, hakemin yanına giderek sadece  “ Hocam oyuncum bir şey yapmadı haksız yere oyundan attın”demiştir. Olayın sadece bundan ibaret olduğu Hakem Raporunda da sabit olup, Teknik Direktörümüzün hakeme yönelik herhangi bir eleştiride dahi bulunmamasına rağmen, hakkında verilen ceza hakkaniyet ile bağdaşmamaktadır.

Kaldı ki Teknik Direktörümüz, sonrasında hakemlerin yanına giderek;“Hocam hakkınızı helal edin, pozisyonu izledim verdiğiniz karar son derece doğruydu. Yaptığım davranış bana yakışmadı, çok özür dilerim” demiş ve pişmanlığını da sportmence dile getirmiştir.

Teknik Direktörümüzün sportmenliğe aykırı olarak değerlendirilemeyecek bu davranışı sebebiyle, sonrasında dilediği özür PFDK tarafından karar verilirken dikkate alınmamıştır.

Hamza Hamzaoğlu, kariyeri boyunca her zaman sportmence davranmaya özen gösteren ve bu sebeple de disiplin ihlallerinde bulunmayan bir teknik direktördür. Söylediği sözler, hakeme yönelik, sportmenliğe aykırı,  hakemi rencide edici yada saygı sınırlarını aşan sözler değildir. Hakem tarafından verilen karar sonrası, müsabakanın gerginlik ve stres ile söylenmiştir. Başkaca bir sözü veya hareketi söz konusu dahi değildir.

Sonuç ve İstem : Sayın Kurulunuzca karar verilirken, Teknik Direktörümüz tarafından söylenen sözlerin sportmenliğe aykırı herhangi bir yanı olmadığının, müsabaka sonrasında Teknik Direktörümüzün duyduğu pişmanlık neticesinde hakemden özür dilediğinin ve daha önce bu şekilde herhangi bir ceza almadığının göz önüne alınmasını talep eder, Teknik Direktörümüz hakkında PFDK tarafından verilmiş olan 1 resmi müsabakada soyunma odasına ve yedek kulübesine giriş yasağı cezası ile 13.000,00 TL paracezasının ortadan kaldırılmasını, Kurulunuz aksi kanaatte ise, Hamza Hamzaoğlu hakkında verilmiş olan cezanın ertelenmesini talep ederiz.  Ayrıca 13.02.2016 tarihinde oynanacak olan Gençlerbirliği-Bursaspor müsabakası nedeniyle ivedilikle karar verilmesini talep ederiz.

 

2-Kulübümüz hakkında verilmiş olan cezalara yönelik itirazlarımız:

A-Kulübümüz hakkında taraftarların sebep olduğu saha olayları nedeniyle; PFDK tarafından 1 müsabakayı kendi sahamızda seyircisiz oynama cezası verilmiş olup, gerçekleşen saha olayları ile Kulübümüze verilen ceza göz önüne alındığında suç ve cezanın orantılılığı ilkesine açıkça aykırılık bulunduğu görülmektedir.

Temsilci ve hakem raporunda saha olayı olarak, tüm müsabaka süresi boyunca, sadece sahaya 3 adet çakmak ve bir adet madeni para atıldığı başkaca herhangi bir saha olayı yaşanmadığı belirtilmektedir. Bu atılan cisimlerden 3 adet çakmak herhangi bir kimseye isabet etmezken madeni para hakemin başına isabet etmiş ancak hakemde herhangi bir yaralanmaya sebep vermemiştir. Zira hakem müsabakayı durdurma gereği dahi görmemiş, bu olayın müsabakaya herhangi bir etkisi söz konusu olmamıştır.

Müsabaka içerisinde oyunun durmasına sebep olabilecek herhangi bir saha olayı söz konusu değilken, Kulübümüz hakkında 1 MÜSABAKAYI KENDİ SAHASINDA SEYİRCİSİZ OYNAMA CEZASI VERİLMESİ çok ağır bir cezadır. Kaldı ki, seyircilerin oyun alanına girdiği ve müsabakanın durmasına sebep olduğu yada çok yoğun yabancı cisimlerin atıldığı müsabakalarda dahi Kulüplere seyircisiz oynama cezası verilmezken, Kulübümüz hakkında verilmiş olan bu ceza hakkaniyete aykırıdır.

Müsabaka normal seyri içerisinde devam etmiş, taraftarlarca sahaya atıldığı belirtilen yabancı maddeler, müdahale edilmesini gerektirecek şekilde yaralanmaya sebep olmamış, müsabaka durmamış ya da duraklatılmamıştır. Buna rağmen Kulübümüz hakkında seyircisiz oynama cezası verilmiştir.

FDT’nın 7.maddesinde disiplin ihlallerinde bulunan şahısların tespit edilememesi halinde Kulübe ceza verileceği belirtilmekte olup, stadyumda bulunan kamera sistemleri sahaya 3 adet çakmak ve bir adet madeni parayı atan kişileri tespit edebilecek teknolojiye sahiptir. Bu durumda PFDK’nın Kulübümüz hakkında bu denli ağır bir ceza vermeden önce faili araştırması ve bulamaması halinde kulübümüze ceza vermesi gerekir, ancak PFDK’nın bu şekilde bir uygulama yapmadığı açıktır. Saha olayı olarak belirtilen söz konusu olaylar, münferiden gerçekleştirilen olaylar olup, Kulüp hakkında ceza verilmemesi gerekmektedir.

Cezaya mesnet tutulan hakem ve gözlemci raporlarında saha olaylarını gerçekleştirilen kişilerin tespit edilip edilmediği veya tespit edilemedi ise neden tespit edilemediğine ilişkin hiç bir açıklama yoktur.

FDT’nın 7. maddesinin  bir   amacı vardır ancak uygulamada bu madde yok sayılmakta ve bu amaç işlevsiz bırakılmaktadır. E-Bİlet ve passolig uygulaması futbol severlere Sporda Şiddetin önlenmesi ve  cezaların şahsileştirilmesinin   amaçlandığı anlatılarak uygulamaya konulmuştur. Ancak PFDK kararlarında hiç bir fail araştırılmadan kulüplere ceza verilmektedir.

Ceza kararları gerekçeli olmak zorundadır.FDT 52/2. madde de ‘saha olayları’ ile ilgili öngörülen tek bir ceza çeşidi yer almamaktadır.PFDK kararında kulübümüze neden para cezası yerine, saha kapatma cezası verdiğinin gerekçesini açıklamak zorundadır.Taktir hakkının kullanılmasına etki eden gerekçelerde açıklanmak zorundadır.Aksinin kabulü keyfilik oluşmasına neden olur.

PFDK’nun 02.01.2014 tarihinden bu güne kadar geçen iki yıllık süreçte Fenerbahçe,Galatasaray ve Beşiktaş’ın FDT’nın   52/2. maddesi uyarınca saha olayları nedeni ile kurula sevkleri neticesinde vermiş olduğu kararlar incelendiğinde  çok ilginç bir tablo ortaya çıkmaktadır. Saha olayları nedeni ile Fenerbahçe Spor Kulübü toplamda 12 kez, ,Galatasaray Spor Kulübü 13 kez ve Beşiktaş Spor Kulübü ise 10 kez disiplin kuruluna sevk edilmiştir.

28.08.2014 tarihinde F. bahçe ve G.saray arasında oynanan Futbol Karşılaşması sonrasında düzenlenen gözlemci ve hakem raporları incelendiği taktirde ”Sahaya toplam 189 yabancı madde (pet su bardağı ve şişesi,çakmak,madeni para, maytap,klipsli zincir halkası, muşta, bir plastik torba içinde çekirdek, meşale, ayakkabı, domates, koltuk parçası) atılması ve bu maddelerin bir kısmının yanıcı ve parlayıcı madde ile metal para olması; 11 adet meşale yakılması, bunlardan 2 adedinin yanar vaziyette sahaya atılması; 96 adet koltuğun kırılması; atılan yabancı cisimler nedeniyle müsabakanın, bir keresinde 6 dakika olmak üzere 2 kez durması; atılan cisimlerden üçünün müsabaka görevlileri ile bir futbolcuya isabet etmesi; atılan muştanın isabet ettiği görevlinin yüzündeki yaralanma nedeniyle hastaneye kaldırılması”nın rapor edildiği görülecektir. PFDK bu karşılaşma neticesinde G.saray ve Fenerbahçe’ye para cezası verir iken, bu eylemlerin %1 i mahiyeti taşımayan olaylar nedeni ile kulübümüze seyircisiz oynama cezası verilmesinin izahı kabil bir tarafı bulunmamaktadır. Her iki maçın özet görüntüleri de internetten çok rahat izlene bilmektedir.

Netice itibari ile yukarıda bahsedilen kulüpler son iki yıl içinde toplamda 35 defa FDT 52/2. maddeden PFDK’na sevk edilmişler ve hiç biri bir kere dahi seyircisiz oynama cezası ile cezalandırılmamıştır.

Kulübümüz hakkında verilen ceza çok ağırdır. Bir çok Anadolu kulübünde de olduğu gibi mali dar boğaz ile boğuşan kulübümüz mali dengeleri kurma mücadelesi vermekte iken bizim gibi kulüpler için gelir elde edebilmek açısından İstanbul takımları ile oynanan maçların büyük önemi vardır. Şehrimizin moral dinamiği açısından 45.000 kişi kapasiteli yeni stadımızı tam kapasite ile dolmasını beklediğimiz bir maçtır Fenerbahçe maçı.               

Her halükarda PFDK tarafından verilen 1 müsabakayı seyircisiz oynama cezası, yaşanan olaylar karşısında verilmiş orantısız bir cezadır. Bu sebep ile PFDK tarafından verilen söz konusu cezanın kaldırılmasını talep ederiz.

B- Kulübümüz hakkında taraftarların çirkin ve kötü tezahüratta bulunduğu gerekçesiyle; PFDK tarafından 150.000,00 TL para cezası ve maraton ve kale arkası güney tribünü seyircilerinin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi cezası verilmiş olup, söz konusu cezanın da kaldırılması gerekmektedir.

Temsilci raporunda, Kulübümüz taraftarlarının müsabaka hakemine yönelik iki saniye süren bir tezahüratı gerçekleştirdiği belirtilmiş olup, raporda yer alan süreye bakıldığında taraftarımızın tüm müsabaka boyunca toplamda sadece 24 saniye boyunca tezahürat yaptığı görülmektedir. Futbol Disiplin Talimatı hükümleri gereğince her ne kadar, çirkin ve kötü tezahürat sebebiyle ceza verilebilmesi için devamlılık kıstası aranmasa da, tezahüratın toplu bir şekilde yapılması kıstası kulüplere ceza verilebilmesi için aranan kriterler içerisinde yer almaktadır.

 

 FDT 53/1 maddesi “Stadyumlarda topluluk halinde söz veya hareketlerle ya da benzeri araçlar ile aşağılayıcı, tahrik veya taciz edici nitelikte tezahüratta bulunulması, devamlılık kıstası uygulanmaksızın yasaktır” şeklinde olup, bu madde hükmüne göre ceza verilebilmesi için, tezahüratın stadyumun geneline yayılması ve stadın genelinde algılanması gerekmektedir. Raporda yer alan verilere bakıldığında tezahüratı yapan taraftar sayısının tezahüratın stadın geneline yayılmasını sağlayacak kişi sayısı ile yapılmadığı görülecektir. Zira temsilci raporunda, tüm stadyumda toplam 16553 taraftar bulunduğu belirtilmekte olup, müsabakanın oynandığı stadyum yaklaşık 45.000 seyirci kapasiteli ve oldukça büyük bir stadyum olduğu dikkate alındığında, 1000 kişi tarafından yapılan bir tezahüratın stadyumun geneline yayıldığından ve tüm stadyumu etkisi altına aldığından bahsedilemez. Stadyumda bulunan seyirci sayısı ve stadyumun kapasitesine göre çirkin ve kötü tezahürat yapan taraftar sayısı oranından yapılan tezahüratın, stadyum genelinde algılanması ve rahatsız edecek seviyeye ulaşmasının mümkün olmadığı görülmektedir. Bu durum da, çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle ceza verilmesi için aranan topluluk unsurunun gerçekleşmediğinin kanıtıdır. Bu sebep ile PFDK tarafından verilen cezanın kaldırılması gerekmektedir.

Raporlara göre kötü tezahürat 2-3 saniye devamlılıkta ve 90 dakika boyunca toplamda 24 saniye süren ”hırsız Hüseyin” tezahüratıdır. Futbol maçları 10.000lerce kişi tarafından izlenen karşılaşmalar olup grup psikolojisini yenebilmek ne yazık ki çok mümkün olamamaktadır. Eğer uygulamada bu şekilde basit cezalar verilmeye devam edilir ise taraftarların düşüncelerinde ”Nasıl olsa federasyon  öyle de böylede ceza veriliyor. Verilen cezanın mahiyeti de, tarifesi de  tezahüratın niteliğine göre değişmiyor” düşüncesi yerleşecek ve ileride çok daha ağır küfür içeren tezahüratlar tribünlere tekrar dönecektir. Böyle bir durum ise futbolu ve kulüpleri çok daha zor duruma düşürecektir. PFDK’nun tezahüratın niteliğini değerlendirerek ceza verilip verilmeyeceğine yönelik taktir hakkını kullanması gereklidir.

C-  Müsabakada anons sisteminde arıza yaşanması nedeniyle Kulübümüz hakkında 15.000,00 TL para cezası verilmiştir. PFDK’ya daha önce sunmuş olduğumuz savunmalarımızda da belirttiğimiz üzere, müsabaka öncesi yapılan kontrollerde anons sisteminin çalıştığı görülmesine rağmen tam müsabaka öncesi teknik bir aksaklık ile sistem devre dışı kalmıştır. O esnada tüm teknik ekip arızanın giderilmesi konusunda müdahale etmiş ise de müsabakanın başlangıcına kadar bu arıza giderilememiştir. Müsabakalarımızı yeni oynamaya başladığımız stadımızda daha önce oynanan üç müsabakada bu şekilde bir aksaklık yaşanmamıştır. Ancak stadyumun yeni olması nedeniyle bazı teknik problemlerin yaşanması son derece doğaldır.

Söz konusu arızanın yaşanmasında Kulübümüzün herhangi bir ihmal veya kusuru söz konusu değilken, Kulübümüze ceza verilmesi kabul edilemez. Kaldı ki teknik ekibimizin itinalı çalışması sonucunda anons sistemi ikinci devrede çalışmaya başlamıştır, bu husus da temsilci raporunda belirtilmektedir. Stadyumun yeni olması nedeniyle bu şekilde bir arıza durumu ortaya çıkmıştır. Sayın Kurulunuzca PFDK tarafından verilen iş bu cezanın da kaldırılmasını talep ederiz.

Sonuç ve İstem  : Yukarıda yapmış olduğumuz açıklamalarımız doğrultusunda, PFDK tarafından verilen cezalar, orantılılık ilkesine açıkça aykırılık teşkil etmekte olup, PFDK’nın 11.02.2016 tarih ve 2015-2016/ 659 sayılı kararı ile Kulübümüz hakkında verilmiş olan cezaların kaldırılmasına,

Kurulunuzca verilmiş olan ve emsal teşkil eden, ekteki 09.05.2015 tarihli kararındaKayserispor ile ilgili verilmiş tribün kapatma ve seyircisiz oynama cezalarının  “infazı birbirini kapsar ve etkiler mahiyette olan tribün kapatma ve seyircisiz oynama cezalarının, infaz sıralamasının , cezanın infazına ilişkin meri düzenlemeler ile düzenleme eksikliği halinde dayanılan genel hukuk ilkeleri”gereğince sırasının değiştirilerek öncelikle tribün kapatma cezasının infazını sonrasında seyircisiz oynama cezasının infazına karar verilmiştir. Kulübümüzün ev sahibi olarak oynayacağı ilk müsabaka Fenerbahçe müsabakası olup, Kulübümüz açısından son derece önem arz etmektedir. Kurulunuz eğer cezalarımızın kaldırılması gerektiğinin aksine kanaatte olur ise, yukarıda bahsedilen emsal kararda olduğu gibi, öncelikle Maraton ve Kale Arkası Güney  tribüne giriş yapan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle müsabakaya girişlerinin engellenmesine ilişkin cezanın infazına, sonrasında seyircisiz oynama cezasının infazına karar verilmesini talep ederiz.

Bir yorum yazın

Lütfen bir isim/rumuz ve yorum yazın.

Kayıtlı bir kullanıcıyı yorumunuza etiketlemek(mention) için yorumunuzun içerisine örnek @bursasporluyuz şeklinde kullanıcı adını yazabilirsiniz.

Başa dön tuşu