Bursaspor’dan Altyapı Şovu
Klavyenin tuşlarına basmaya başladığımda, Bursaspor A takımının yerli oyuncu kalitesi üzerine bir şeyler söyleme amacındaydım. Fakat, “geleceğe” yönelik muhteşem gelişmeler olmuşken “bugünü” başka bir zamana ertelemek daha doğru olacak diye düşündüm.
Geçtiğimiz yıl milli takımımızda görev yapan Ersun Yanal, ilginç ve dikkatlerden kaçan bir istatistik vermişti: “Dünyada altyapısını en verimli kullanan takımlar %47 ile Barcelona ve %43′lük oranla Manchester United iken, Türkiye’de altyapısından en fazla faydalanan ekip %15 ile Bursaspor” demişti. Milli takımlar eski Futbol Gelişim Direktörü Ersun Yanal’ın verdiği bu istatistik, iki yıl öncenin şampiyonu Bursaspor’un bu başarıyı nasıl bir yapılanma ile yakaladığını da gözler önüne seriyordu.
•••
Maddi açıdan şu an için rakipleri olan İstanbul takımlarıyla rekabete girmesi mümkün olmayan bir kulübün başarıya ulaşmak için uygulayabileceği en iyi yapılanma, elbette altyapıya ağırlık vermesi. Gençlerbirliği gerçekte yıllardır bunu en iyi biçimde uyguluyor. Fakat, seyirci desteğinden yoksun Gençlerbirliği, ayakta kalabilmek için keşfettiği başarılı gençleri ve altyapıdan çıkardığı oyuncuları kısa sürede elden çıkarmak zorunda kaldığından, hiçbir zaman başa güreşebilecek uyumlu bir ekip haline gelemiyor.
Oysa Bursaspor böyle değil. Son birkaç yıldır, iyi bir planlamanın ve yönetimsel bir başarının meyvelerini iştahla yiyorlar. Altyapıdan çıkardıkları oyuncuları “harcamadan” ustalıkla takıma entegre ederek, geleceğini garanti altına almanın yoluna gidiyor Bursaspor. Acaba kaç spor otoritesi bu yıl Ertuğrul Sağlam’ın sahaya 17-18 yaşında çocukları sürdüğünü farketti bilemiyoruz. Anladığım kadarıyla hiçbiri farketmemiş, etselerdi duymamız gerekiyordu. Üstelik önümüzde çok ciddi ve hayati bir süreç var. Futbolumuzun geleceği için çok önemli bu sürece yazının sonunda kısa da olsa değineceğim.
•••
Gelelim bahsettiğimiz şova…
Mayıs ayı içerisinde Bursaspor’un U15 takımı Nike Primer Avrupa Kupası şampiyonu olurken, U17 takımı ise Türkiye şampiyonluğunu elde etti. 14-15 yaşlarında avrupa şampiyonluğu kazanmış çocukların edineceği özgüveni düşünebiliyor musunuz? Bir de aklınıza uluslararası maçlara çıktığında eli ayağı birbirine karışan A takım futbolcularını getirin. İşte bu “şampiyonlar” A takıma yükseldiklerinde o sendromu yaşamayacaklar. Çocukluğunda Avrupa Kupası kaldırmış olmanın verdiği rahatlıkla, hiçbir rakip takımı ve futbolcuyu gözlerinde büyütmeden “tecrübe”lerini sahaya yansıtacaklar. Fenerbahçe gibi, şampiyonluk yolunda her zaman çekişeceği bir ekibi “rahat rahat” yenip şampiyon olan gençler ise, A takım günlerinde “büyük maç” stresine kapılmadan, daha önce yaptıklarını bir daha yapabileceklerinin bilincinde olarak rahat maçlar çıkaracaklar.
Şampiyonluk çok şeydir, hatta futbolda her şeydir…
•••
Bir takımın altyapısının tüm kademeleri, mücadelelerini şampiyonlukla sonuçlandırıyorsa, o takımın önümüzdeki yıllarda büyük başarılara imza atacağını söylemek için kâhin olmaya gerek yok. Fakat, tüm ülkenin, özellikle büyük takımların altyapılarının acınası durumda olduğu ve büyük sıkıntılarla boğuştuğu bir ortamda Bursaspor altyapısının iki yıl önceki şampiyonluktan sonra bile hala rüştünü ispatlıyor oluşu, emeği geçen herkesin nasıl bir özveri ile çalıştığının emaresi. Hepsini tebrik etmek gerek…
Yine de burada Bursaspor A takımı teknik yöneticilerine önemli ek görevler düşüyor. Ellerinde böylesi başlarılı bir altyapı kaynağı mevcutken, bundan azami biçimde yararlanmanın “yeni” yollarını bulmak onların görevi. Artık A takıma yılda 1-2 değil, en az 3-4 oyuncuyu entegre edebilmenin yollarını bulmak durumundalar. En azından yeterli görülüp A takıma alınan kimi gençler, as oyuncuların alternatifi olarak değerlendirilip ona göre bir planlama gerçekleştirilebilir. Elbette Ertuğrul Sağlam ve Bursaspor teknik ekibi bu planlamayı bizden çok daha iyi yapacak bilgi ve tecrübeye sahip. Biz sadece haddimizi bilerek önerimizi yapalım.
•••
Önümüzdeki yıldan itibaren UEFA’nın finansal fair play kriterleri devreye girecek. Artık kulüplerimiz bol keseden borçlanarak veya zengin yöneticilerden kasaya para aktararak finanse edilemeyecek. Yerli ve yabancı futbolculara uçuk bonservis ücretleri verilemeyecek, oyunculara yıllık 2-3 milyon dolarlık ücretler ödenemeyecek. İyi kurgulanmış altyapıların değeri işte o zaman anlaşılacak. Ve görünen o ki, Bursaspor Türkiye ligindeki birkaç takımla birlikte bunu fırsata dönüştürmeye çoktan hazır…
Zafer Emecan
Cumhuriyet