Bursaspor sen çok yaşa!.

Hüzün.. Sevinç.. Mutluluk.. Hepimizi sevinçten çıldırtan da o.. Hüzünden yıkan da.. Peki neden bu istikrarsızlık? Neden bu vurdumduymazlık? Biz neden başaramıyoruz? Aslında çok ortada ama gözlerimiz mi görmüyor yoksa fark etmek mi istemiyoruz anlayabilmiş değilim. Dönelim 2009-2010 sezonuna.. Her şey çok güzel gidiyor.. Takım kazanıyor, iyi top oynuyor, İçerde GS maçını kazanıyor. Deplasmanda BJK ve FB maçlarını kazanıyor. Aynı takım, bizim takımımız Bursaspor! Nasıl oluyor peki? Çünkü üstlerinde bir ağırlık yok.. Bir beklenti yok. Kaybetse sürpriz olmayacak.. Kazanırsa olay. Gidiyor ve kazanıyor! Binlerce insan Yalova'ya.. Aynı bu sene olan FB yarı final rövanş maçı gibi.. Herkes mutlu.. Sonra birden ne hikmetse işler değişiyor 2009-2010 sezonunda.. Önce 30.000 kişilik İ.B.B. deplasmanı. Herkes öyle inançlı ki 3 saatlik mesafeye 30.000 kişi geliyor. Bu 30.000 kişi artı koca bir şehrin sorumluluğu 11 kişide.. Çıkıyor takım. Sanki bizim herkesi deviren dize getiren Bursaspor değil.. 2-1 mağlup.. 30.000 kişi yine arkasında ama.. Bağırıyor.. "BURSASPOR SEN ÇOK YAŞA!" diye.. Takımın üstünden rehavet gidiyor.. Tabiri caizse çatır çutur oynamaya devam ediyor. Sonra alt taraftan gelen FB yakalıyor. Ve stres-sorumluluk yine bizimkilerin omuzlarda.. Noluyor peki? GS deplasmanı.. 5000 kişi gidiyor deplasmana.. Takım da aynı sorumluluk var.. Kazanmak 'zorunda'. Ne oluyor peki? Takım onlarca pozisyona giriyor.. ama panik havası o kadar belli ki.. O kadar basit pozisyonlar kaçıyor ki.. Hop sonuç 0-0. Ve yeni Lider FB. Takım üzülüyor.. Ama taraftar yine ve yine arkasında bağırıyor.. Bağrına basıyor. Takımda ki rehavet, sorumluluk üstünden gidince yani "nasılsa gitti şampiyonluk" moduna girince ne oluyor? Takım yine oynuyor, yine kazanıyor. Geliyor son hafta.. Takım 2. sırada. Bütün şehir o kadar mutlu, o kadar inanmış ki takıma.. Kimsenin Şampiyonluk gram umurunda değil. Çıkalım biz yenelim şu mutlu sezonu mutlu bitirelim diyor sadece.. Takım bu şekilde çıkıyor sahaya.. Ve sonuç? BURSASPOR ŞAMPİYON. Buna benzer örnekleri yani "maç kazanmak zorunda" olan durumlarda takımın gösterdiği reaksiyonları "Twente,Chikhura ve son olarak Kupa finali" gibi maçlarda görebiliriz. Ki unuttuğum başka bir sürü de maç vardır aynı şekilde. Peki problem ne? Neden böyle? Taraftar sorumluluk yüklüyor diye mi? Yoksa takım da sorumluluk kaldıracak insan yok diye mi? Taraftar 5 yesen senle 5 atsan senle.. Taraftarın meselesi başka.. Senin armanda taraftar.. Yeşil-Beyaz renginde.. Problem o zaman sorumluluk kaldırmakta. Yani bugün kalsın kalsın diye konuşulan Fernandao-Josue-Ozan o bu olayı değil.. Bize sistem lazım sistem! Bu nasıl görülemez? Görülüyorsa nasıl uygulanmaz.. İnsanın aklı almıyor. Bugün saha da olan oyuncular, kenarda ki teknik heyet, yukarıda ki yönetim bilmezse sorumluluğunu, bilmezse eğer sistemi 10 tane josue, fernandao gelsin değişmez.. Bu takımda tek sorumluluğunu bilen adam var FERNANDO BELLUSCHİ. Onunda büyük nedeni en verimli yıllarını Porto gibi müthiş sistemli bir takımda geçirmesi. Bursaspor takımının sisteme ve sorumluluk sahibi futbolculara ihtiyacı var. Sistem dediğiniz sadece sahada ki oyun değildir. Yönetimin her kademesi, Futbolcunun her hareketi, her transfer, her konuşmadır sistem. Porto-Sevilla-Valencia bu takımlar ne yapıyor görmek bu kadar zor olabilir mi? Bizim zaten yıllarımız gitmiş.. Gidiyor. Kimse de gidip "bizim harcayacak senelerimiz yok" diyemez. Başarılı bir scout sistemi. Ama öyle gidip oyuncunun yeteneğini izlemekle olacak iş değil bu. Oyuncunun yeteneği, fiziki gelişimi, mental gelişimi vb. her şey ile ilgili 3-5 maçlık değil en az 1 sezonluk birikim yapılması gerekiyor. Porto gibi Sevilla gibi. Transfer isimlere göre yapılmaz. Sistem kurulduktan sonra sisteme göre yapılır. Bursa yapısı geriği özellikle Alt yapısı gereği. Arsenal gibi bir takım oluşturma sistemini daha kolay benimseyebilecek bir kulüp. Alttan sürekli gençler geliyor. Bu gençleri yurt dışından bulacağın 14-15 yaşında gençlerle harmanlayıp çok iyi jenerasyonlar çıkarabilirsin. Transferi de bu kurduğun sisteme uygun oyuncularla yaparsın. Gidip sadece isim yapmış diye Forvet-Orta saha almak yerine gidip bu araştırdığın futbolculardan alıp riskini azaltırsın. Teknik direktör ve hatta bütün teknik heyet bu sisteme göre kurulur. Ve bu işlemeye devam ettikçe sen kazanırsın. Biz Bursaspor'u koşulsuz seviyoruz. Her yerde destekliyoruz. Yönetimsel bazda biraz özveri.. Biraz daha az ego.. Olmayacak şeyler değil bunlar. Bursaspor başarısı ise amaç illa bu sene olmasın. Biz zaten alışığız. Ama verilecek 5 senelik emekle 50 seneni kurtarırsın.. BURSASPOR SEN ÇOK YAŞA!

 

Çağlar Ergin / Bursasporluyuz.net

Bir yorum yazın

Lütfen bir isim/rumuz ve yorum yazın.

Kayıtlı bir kullanıcıyı yorumunuza etiketlemek(mention) için yorumunuzun içerisine örnek @bursasporluyuz şeklinde kullanıcı adını yazabilirsiniz.

Başa dön tuşu