Bursa ekonomisi ve Bursaspor

17- 18 yaşlarındaydım. Gençlik başımda dumandı. Umurumda değildi para pul , şan şöhret, tüm yaşıtlarım gibi . Kralıydım alemin kendimce. Artık özgür, artık reşittim. Artık ben vardım geleceğe umutla bakan.

Aradan geçen onlarca yıl çok şeyler getirdi, bazılarını da götürdü. Bir çok kez annemin dediği gibi “aynalar olmasa” hâlâ 17 sinde olduğumu düşünmüyorum değil. Çalışmak , üretmek,okumak, öğrenmek, yemek, içmek, dahası sevmek, sevilmek istiyorum 17 sindeki gibi. Ne değişti ki ?

Aynalar ah aynalar .

Eko haber gazetesi de bugün 17sini devirdi. 17 başarı dolu yıl. Binlerce çıkmaz, bir o kadar mücadele, son dakikalara kadar koşuşturmaca .

Sonuç KOCAMAN BİR BAŞARI ÖYKÜSÜ.

Bu kadroya bakınca ,bu öykünün daha basılacak çokça ciltleri olduğunu düşünüyor ve diliyorum..

Ve bu anlamlı doğum günü kutlamasından , Bursa ekonomisi ve Bursaspor üzerine uzun süredir yazmayı düşündüğüm düşüncelerimi siz değerli okurlarımla paylaşmak istiyorum.

………….. Manchester ; 450.000 ( Dört yüz elli bin) merkez nüfuslu toplamda da yaklaşık 2.500.000. ( iki milyon beş yüz bin) Büyük Britanyanın yedinci Motropoliten Kontluğu- şehri.

Trabzon ; Karadeniz bölgemizin 250.000 ( iki yüz elli bin ) nüfuslu şehri.

Madrid ; İber yarım adasının orta kesiminde yer alan ispanya Krallığının başkenti. Toplam nüfusu 4.000.000 ( Dört milyon) civarı.

Bursa ; Osmanlı İmparatorluğuna Başkentlik yapmış , Türkiyede nüfus bakımından ilk beşte , Sanayi üretimi bakımından da belki de ilk üçte yer alan , 3.000.000 ( üç milyon) nüfuslu şehri.

Futbolun artık yirmi iki oyuncu ve dört hakemin sahada koşuşturduğu basit bir oyun olmaktan çıktığını bu şehirlerin karakterleri ve mukayeseleri ile daha iyi anlatabileceğimi düşündüm.

Futbol , Şehirlerin ekonomilerine, kültürlerine, turizmine, sanayisine bir çok üst ve alt sektörlere katkı yapan, ivme veren, o şehrin insanlarına enerji , moral ve şevk katan önemli bir unsur artık .

450.000 merkez nüfuslu Manchester şehrinde yer alan Old Trafford ( 75.957 kişi kapasiteli) ve Manchester Şehir stadyumları ( 47.805 kişi kapasiteli) bu stadyumları duymayan yoktur. Şehrin toplam stad kapasitesi / nüfus oranı % 25 lerde. Bu şehrin dünyaca meşhur Manchester United ve Manchester City futbol takımları olmasa özellikle genç nesil ve pek çoğumuz şehrin diğer sanayi ve kültür şehirlerinden pek bir farkının bulunmadığını düşünecektik. Ne var ki artık “Manchester” kelimesi tıpkı DEV MARKALAR gibi BÜYÜK BİR MARKADIR. Bu markayı yaratan güç ise bu şehrin ürettiği Futboldur. Bunu artık kabullenmeyen yoktur. Eskimo insanlarından Güner Afrikanın çöllerine, Arjantinden Çine bu şehrin markası şehrin sanayisine, turizmine, tüm sektörlerine itici bir ivme katmıştır.

Madrid , sadece Futbol ile değil her ne kadar tarihi ile kültürü ile dünya şehirleri arasında gösterilse de Futbolun bu şehre kattıklarını kimse inkar edemez. Bugün çocuklarımız Real Madrid, Atletico Madrid isimlerini ağızlarından düşürmüyor ve Madrid denince akla ilk gelen artık İspanyanın başkenti vs. değil akla ilk gelen artık Futbol. Bursasporun Şampiyon olduğu yıl hepimizin severek ve coşkuyla seslendirdiğimiz “çekmişiz kafaları….. şarkısının …(bip) ……. Real Madride ile biten nakaratını milyonlar söylemedi mi ?

Trabzon örneği ise o kadar uzaklarda değildir. Uzunca bir süredir ifade ettiğim basit bir örnekle konuyu geçeceğim. Bugün Trabzona günde on tane uçak iniyor ise bu uçakların en az dördünün kökeninde Trabzonsporun şehir ekonomisine, kültürüne, Turizmine uzun süredir kattığı Marka değeridir.

Gelelim Bursaya ve Bursaspora.

Türkiyeni özellikle sanayi üretiminde diğer şehirleri kıskandıran, baş döndürücü bir hızla büyüyen ve gelişen , kozmopolit nüfus ve sosyal yapısı ile buna rağmen yerleşmiş huzuru ile, tarihi ve kültürel dokuları ile, dağı, denizi, yeşiliyle sevdalısı, aşığı olduğumuz kentimiz.

Bursaspor Bursanın tek büyük spor kulübü. Öyle İzmir gibi , Ankara gibi hatta Manchester gibi dağınık değiliz çok şükür. ( Hiç değilse bu bakımdan bunu başarabilmişiz ve gerçekten övünmeli ve geçmişte bunu sağlayanlara şükran borçlu olduğumuzu bilmeliyiz.)

2010 Turkcell Süper Lig şampiyonluğu, ardından şampiyonlar Liginde İngiltere, İspanya gibi ülkelerde şehrimizin bayrağının dalgalanması, şehrin büründüğü hava, meclisteki Milletvekillerimizin bile kendi deyişleriyle koridorlardaki yürüyüşlerini değiştirmedi mi ? Sanayicilerimiz Avrupada muhabbet ve ilişkilerinde Bursaspora daha bir ağırlık vermediler mi ? Bursasporun bu serileri Avrupada başarı hikayeleri ile taçlandırması şehrin ekonomisine, sanayisine, turizmine ve tüm sektörlere ivme kazandırmayacak mı ? BURSA MARKASInın tanınması,büyümesi ve gelişmesi için bundan daha büyük bir fırsat varmı dır ?

Bugünkü yazıda Bursalı sanayici, Bursalı iş adamı, Bursalı yazar çize düşünür özetle tüm Bursalılar için bu farkındalığın bir dirhem daha artırılmasına bu şekliyle vesile olmaya çalıştım. Bursaspora destek olmak, reklam vermek, sponsor olmak, sahip çıkmak bir anlamda şehrinin ekonomisine, Turizmine, kültürüne YANİ ŞEHRİNE SAHİP ÇIKMAK OLMALIDIR. Ne yazık ki hâlâ basit, taşra argümanlarıyla, bu sahip çıkma işini bütün olarak beceremiyoruz.

Dilerim yapımı devam eden ve çok yakında biteceği belirtilen yeni stadyumumuzla birlikte Bursalı iş adamlarımız, sanayicilerimiz, odalarımız, Borsalarımız ve tüm kesimlerimiz bu sahip çıkma konusundaki farkındalıklarını artırırlar hem şehre hem dolaylı biçimde kendilerine büyük iyilikler yaparlar.

 

Av. Öztürk Yazıcı

Eko Haber

Bir yorum yazın

Kayıtlı bir kullanıcıyı yorumunuza etiketlemek(mention) için yorumunuzun içerisine örnek @bursasporluyuz şeklinde kullanıcı adını yazabilirsiniz.

Başa dön tuşu