Bursa çocuğu!
Bursasporlu taraftarlar Serdar Aziz’in Galatasaray’a transferine değil, GSTV’de yaptığı açıklamalara ve eşinin de sosyal medya hesabından Bursaspor ile ilgili yaptığı paylaşımları silmesine tepkili. ‘Vefa’ takıntılı biri olarak bu konuda aklımdan geçenleri yazmak istemiyorum. İfade ettiğim gibi insanlar transfer olmalarından dolayı değil, transfer ‘olmak için’ sözleşmesi sırasına sergilenen tavırlara ve gittikten sonra yapılan açıklamalara kızgınlar. Sonunda kadar haklılar; ama bu durum ile ilk kez karşılaşmıyoruz. Gittiği İstanbul kulübü için “Burada yedek kalmak bile şereftir, buraya geldiğimde büyük takım neymiş gördüm veya Ben zaten doğuştan şu takımlıyım” diyenler hala hafızalarımızda.
Zaten Bursaspor’da ‘yıldız oyuncu’ seviyesine çıkıp da İstanbul kulüplerine transfer olmayı reddeden Sedat 3, N. Biyediç ve Batalla dışında oyuncu yok.
Bunların dışında teklif alan her futbolcu soluğu Topçular-Eskihisar feribotunda aldı!
Bu şehre ve kulübe kim aidiyet duygusu hissediyorsa Bursa çocuğu odur.
Şunu da vurgulamak istiyorum. Gitmek için yapılan entrikalar ve gittikten sonraki söylem ve tavırlar muhtemel geri dönüş için belirleyici oluyor futbolcu kardeşlerimiz bunu da iyi hesap etmeli.
Altyapıdan yetişen veya dışarıdan gelen oyuncular iyi performans gösterdiğinde transfer teklifi almaları doğal, Şuan ki Bursaspor şartlarında Onların ayrılmak istemelerini de doğal karşılayabiliriz.
İşte burada “Şuan ki Bursaspor şartları” anahtar cümle. Kulüp başarılı oldukça popülaritesi artar, maddi manevi tüm şartları da olumlu yönde değişir.
Futbolcular kulüp popülaritesini önemserler, Avrupa’da kupalarında, medyada daha çok yer alan kupalar kazanan kulüplerde oynamayı tercih ederler.
( Kararlarında etkili olabilen futbolcu eşleri için şehrin sosyal durumu ve para harcama yerlerinin çokluğu da çok önemlidir o ayrı )
Futbolcuların bu bakış açıları şöyle bir örnekle destekleyelim.
Londra her türlü sosyal imkan açısından dünyanın en zengin 2-3 şehrinden biridir. Manchester şehri ise Bursa’nın üçte biri kadar sıkıcı ve sosyal imkanları ile Londra’nın yanına bile yaklaşamayacak bir kenttir. Ama İngiltere ve dünyadaki futbolcuların çok büyük bir çoğunluğu Londra takımlarından daha çok Manchester United’ta oynamayı hayal eder. Aynı şekilde Buna İtalya’dan da örnek verilebilir. En popüler şehir Roma’dır; ama futbolcular, Milano kulüpleri veya Torino’nun Juventus’unda oynamak ister.
İşte Bursaspor da yetiştirdiği futbolcuları veya bulup getirdiği ve başarılı olan yabancıları İstanbul kulüplerine kaptırmak istemiyorsa, talep edilen bir kulüp olmak istiyorsa başarılı olmak zorundadır. Hedefi olmayan, Avrupa kupalarına katılamayan, stadını dolduramayan, ulusal medyada yer almayan bir kulüpte futbolcular kalmak istemiyor.
Gidenlere tepkili olmak normal; ama bu düzeni değiştirmek için tek çare başarılı bir futbol kulübü haline gelebilmektir.