Bu maçta sahaya karakter koyduk!

Tolunay Furkan Uslu'nun Mardin 1969 Spor - Bursaspor karşılaşması için yaptığı analizdir.

Üst sıralardan kopmamak, yarışın içinde kalmak için, ligin gidişatını doğrudan etkileyecek bir maçtı. Rakiple aramızdaki puan farkı, maçın tansiyonu ve deplasman faktörü derken maç yeterince zordu. Bu şartlarda alınan üç puan altın değerinde.

Hakem iki tarafa da rezalet bir yönetim gösterdi, buna rağmen 3 puan oyunun ve karakter koymanın karşılığıydı. Maçın en kritik anı ise tartışmasız Kerem’in penaltı kurtarışıydı. Hem ekran başındaki bizleri hem de takımı ateşledi. Sakatlığı moral bozdu ama umarız daha güçlü dönecektir.,

Dizilişler ve Maçın Çerçevesi

İki takımın da dizilişinde sürpriz diyebileceğimiz bir şey yoktu. Sadece bizim adımıza Sertaç’ın 2. yarı için planlanmasına değinebiliriz bu açıdan. Ertuğrul İdris Furat’la kanatta fiziksellik ve savunma katkısı almak istedik fakat EİF gününde değildi ve katkısı sınırlıydı.

Maç Planımız ve İlk Yarı

Rakibimizin çok net bir geçiş takımı olduğunu biliyorduk ve maç planımız da buna göre şekillendiği belliydi. İkinci toplar için ekstra bir çaba sarf ettik ve rakibe olabildiğince az geçiş vermeye çalıştık. Hatta maç başladığında düşenleri alıp geçiş fırsatı yakaladığımız birkaç sekans oldu ve rakibimizden daha iyi girdik maça.

Geçiş takımlarının en büyük zaaflarından biri topa sahip olmak durumunda kalmaları ve bu sebeple sık sık geçiş vermeleridir. Kendi silahlarıyla sık sık vurmaya çalıştık Mardin’i.


Fakat rakibimiz de bu konuda ligin en iyi takımlarından biri. Her düşen topu tekrar almak inanılmaz önemliydi ve penaltı pozisyonunun öncesinde bunu görebiliyoruz. Düşen topu alamadığımız bu sekansta 3. bölgemize çok hızlı girdiler ve bu sayede penaltıyı kazandılar.

Maçın en kritik anı diyebileceğimiz penaltı pozisyonda Kerem, sakatlanma pahasına kalesinde devleşti ve geriye düşmemizi engelledi.


Geçişlerdeki planımıza rağmen ilk yarıda golü duran topla bulduk. Duran topların kritik maçlardaki önemi aşırı derecede artmakta ve biz bunun farkında olarak ilk yarıda özellikle kornerlerde Ertuğrul Ersoy üzerinden üretim gösterdik. Golü de bu şekilde bulduk. Rakibimiz eşleşmelerdeki hatası kalecinin yaptığı hatayla da birleşince Ertuğrul Ersoy durumu 1-0’a getirdi

Rakibin oyun kurulumu

Rakibimizin oyun kurulumundan 3. Bölgeye geçme planı çok net. Bunu daha önceden Barış Sağır’la yapıyorlardı fakat bu maç bunu Bünyamin üstlendi ve buldukları tehlikelerde, hatta buldukları golde Bünyamin’in etkisi büyük. Hücum repertuvarı geniş bir oyuncu olduğu için, benim gözlemlerime göre cezalı olan Barış Sağır’a göre bu görevi daha büyük bir katkı koyarak yerine getirdi.

Oyun kurulumunda orta sahadan gelip çizgiye basarak bekini ileri gönderiyor ve orada 2v2 yakalama çabasına giriyorlar. Zaman zaman dikine o bölgeye atılan paslarla zaman zaman da Bünyamin’in yaratıcılığıyla topu 1’den 3’e taşımaya çalıştırlar. Sık sık başardıklarını söyleyebiliriz. Özellikle ikinci yarıda topa daha fazla sahiptiler ve bunu çokça tekrarladılar. Musa Çağıran, Bünyamin’i karşılarken oldukça zorlandı ve bir pozisyonda sarı kart gördü.

Oyun kurulumunda biz ise bu zeminde hiç riske girmedik ve genelde daha dikine oynadık. Kısa paslı sekanslarımız fazla mevcut değildi ve zeminden ötürü doğrusunun da bu olduğunu kabul etmek gerekir.

Karşılamada

Rakibimizi ilk yarıda ve ikinci gole kadar 4-2-3-1 ve 4-4-2 şeklinde karşıladık. Tunahan 2. Forvet gibi Muhammed’in yanına çıktı 4-4-2 gözüktüğümüz anlarda. Zaman zaman 2. Ve 3. Hattımız arasında takım boyumuz fazlaca uzadı fakat rakip bu alanları fazla değerlendiremedi.

2. golden bir süre sonra Alperen değişikliğiyle birlikte 5-4-1 şeklinde gözüktük ve savunmaya öncelik verdik.

Rakibimiz oyunun son bölümlerinde skor dezavantajı nedeniyle sıklıkla kenar ortaları ve doldur-boşaltla gol bulmaya çalıştı. Bu bölümde stoperlerden Yalçın’ı da hücuma yolladılar.

İkinci yarı

Özellikle ikinci yarıda topu rakibe daha fazla bıraktık. Geçiş takımına topu bırakmanın bir çok senaryoda olumlu sonuç getireceğini düşünenlerdenim. İstekli yaptıysak bence maçın en stratejik hamlesi. Çünkü top onlarda kaldıkça sıklıkla top kaybı yaptılar ve geçişlerimizi savunmak durumunda kaldılar.

Geçiş takımlarının en büyük zaafının yine geçişler olduğunu bir kez daha vurgulamak gerek. Eğer geçişleri daha net oynayabilen, sonuca daha hızlı gidebilen bir takım olsaydık bu maç çok daha farklı bir skor elde edebilirdik. Birçok kez topu doğru kazandık, doğru taşıdık ama finalde yavaş kaldık. Şutla, final pasıyla, üçüncü bölgede daha agresif bir bitirişle bu sekansları sonlandırmamız gerekiyor. Bu tür maçlarda özellikle, geçişi hızlı bitirmek hem oyunun gücünü tamamen bize çevirir hem de rakibi mental ve fiziksel olarak çözer. Rakibin sürekli geçiş savunması kovalaması veya bu tehditle sürekli topa sahip olması bu tarz maçlarda çok büyük etken olur. Bu alanda gelişmemizin çok önemli olduğunu düşünüyorum.


İkinci yarıda golümüz ise rakibin büyük hatasıyla geldi fakat öncesindeki oyun kurulumumuz, Hamza ve Tunahan’ın attığı paslar değerli. Ahmet Hakan’ın topu kaybetmeyip sol kanatta üçgen kurması da ceza sahasına girişimizi kolaylaştıran etkenlerden biri.

Golden sonra da geçişlerimiz devam etti hatta sıklığı arttı fakat golü bulamadık.


Son olarak maçın son bölümünde rakibin üst üste yakaladığı iki duran topta da Ertuğrul Ersoy zayıf gözüktü ve eşleştiği Yalçın’a şut şansı tanıdı. Yalçın’ın bir vuruşunu Anıl Atağ çok güzel savuştururken ikincisinde etkili bir şut çıkaramadı. Bu dakikalarda böyle bir savunma hatasının yapılmaması gerektiğini düşünüyorum.

Sonuç Olarak

Maçın geneline baktığımızda, oyun planına sadık kalan, geçişlerde rakibin zaaflarını doğru okuyan ve kritik anlarda doğru reaksiyon veren bir takım görüntüsü verdik. Bu tarz deplasmanlarda oyun kalitesinden çok karakter ve doğru an yönetimi belirleyici olur ve bu maçta bunu fazlasıyla gösterdik. Kerem’in penaltı kurtarışı sadece bir pozisyon değil, maçın kırılma anıydı. O kurtarışın devamında gelen direnç, enerjinin yeniden yükselmesi ve takımın ayakta kalması üç puanın kapısını açtı.

Geçişlerde daha net olsak, final aksiyonlarını daha hızlı tamamlayabilsek skor çok daha farklı olabilirdi. Ancak hem zeminin etkisi hem elimizdeki oyuncu profillerinin buna yatkın olmaması bunu zorlaştırdı. Buna rağmen iki kez öne geçtik, skoru koruduk, gerektiğinde blokları aşağı çektik ve oyunun son bölümünde savunma kompaktlığımızı devreye soktuk.

Rakip özellikle 2-1’den sonra kanat ortaları ve doldur boşalta baskı kurmaya çalışsa da pozisyon kalitesini çok yukarı çıkaramadı. Bizim adımıza savunmada soru işareti, Ertuğrul’un son dakikalardaki eşleşme hataları oldu. Bu seviyede ve bu zamanlarda telafisi olmayan anlar olabiliyor. Üzerine düşeceğimiz detaylardan biri kesinlikle bu olmalı. Yalçın’a iki kez uzatmalarda şut şansı tanımamız pahalıya mâl olabilirdi


Genel resimde ise:

Deplasmanda, bu zeminde, bu hakemle, böylesine iyi bir geçiş takımına karşı alınan üç puan çok değerli. Hem zirveye yaklaşma anlamında hem de takımın özgüveni açısından ciddi bir karşılığı var. Oyunun bazı bölümleri aksasa da planın özünü sahaya koyduk, kritik anlarda doğru tepkiyi verdik ve hak ettiğimiz bir galibiyet çıkardık.
Bu maç özellikle bana şunu tekrar gösterdi:
Geçişlerde daha keskin olursak, bu ligde çok daha rahat maçlar çıkarabiliriz.
Rakibimizin de belki de ligde lider olmasının tek nedeni bu. Karşılama yapma ve kazandıkları toplarla geçişlere çıkmakta çok keskin bir takım Mardin.

En önemlisi şey ise; takımın birlikte savunma yapma çabası, maça tutunma gücü ve Kerem’in sakatlık pahasına kurtarışı oldu benim adıma.

Bu maçta sahaya karakter koyduk ve karşılığını aldık.

Bir yorum yazın

Kayıtlı bir kullanıcıyı yorumunuza etiketlemek(mention) için yorumunuzun içerisine örnek @bursasporluyuz şeklinde kullanıcı adını yazabilirsiniz.

Başa dön tuşu