Bu kafesten ne zaman kurtulacağız?

Bursaspor’un kentimizdeki maçlarını kaçırmamaya çalışıyoruz. 3. Lig’de liderliğini sürdüren ve şampiyonluk yolunda en yakın rakibine 10 puan fark atan Bursaspor’un artık iç sahada da çok az maçı kaldı.

Atatürk Spor Kompleksi Matlı Stadyumu’na her gidişimizde, basın tribününe ulaşabilmek için Acemler’den başlayarak, büyük bir alanı adeta tavaf eder gibi kat etmek durumunda kalıyoruz.

Baştan sona stadyumu çevreleyen demir parmaklıklar ise halen kaldırılmış değil. Kulübe gelir sağlama amaçlı alttaki dükkânlar kiraya verildiği halde, Emniyet Müdürlüğü stadyumu çevreleyen o demir bariyerleri kaldırmamakta ısrar ediyor. Saha içindeki demir korkuluklar bile sökülüp atılırken, stadın çevresindeki bariyerlerin tutuluyor olması sizce de anlamsız değil mi?

Bunu bir türlü çözebilmiş değiliz.

Bölgedeki hırsızlık olayları bahane ediliyor veya maç önü ve sonu güvenlik söz konusu ise burada ticaret yapan firmalar nasıl faaliyet gösterecekler?

Vatandaş buradaki dükkânlardan mal almak isterse her defasında stat etrafını tur mu atacak?

Bu konu nedense İl Spor Güvenlik Kurulu’nun onayından çıkmış değil. Kendi seyircisine güvenmeyen kent olur mu?

Elbette yüksek seyirci katılımlı müsabakalarda istenmeyen olaylar da meydana gelebilir. Bu sadece Bursa’da değil başka şehirlerde de yaşanıyor. Bunu düşünerek, koca bir stadyumu hapishaneye çevirmenin de yanlış olduğun düşünüyoruz. O tür riskler için her maç öncesi stadyum etrafında TOMA’ların konuşlandırıldığını da fark ediyoruz.

Bursaspor Kulübü, Büyükşehir Belediyesi ve İl Emniyet Müdürlüğü artık bu utanca son vermeliler.

Bariyersiz bir stadyuma için harekete geçilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu konuda Bursaspor taraftarına da güvenmek durumundayız.