Bir golümüz bile yok!
Çünkü o sıralar sahada Şampiyonlar Ligi'nin yapısına, havasına biraz daha alışmış, kısa sürede olabildiği ölçüde olgunlaşmış bir Bursaspor vardı. Valencia maçının korkusu, paniği, telaşı bu defa yerini sakin ve akılcı bir oyuna bırakmıştı. Glasgow maçının başlangıç stratejilerine yansıyan acemilik, şimdi kontrollü oynama doğrusuyla birleşmişti. İlk Manchester maçında çağın gerisine düşen oyun ise savunma ile hücum dengelerini iyi kuran, günümüz futboluna yakın duran ve Old Trafford'dakiyle kıyaslanmayan bir sevimliliğe. Arka alanda iyi kapanıyordu Bursaspor. Orta alanda başa başa yakın bir mücadele veriyordu. Hücumda ani atağa uzun toplarla çıkmayı düşünüyor, lakin çoğu kere Sercan'ın ilk kontrolü kötü yapması sonucu atakları etkin hale dönüştürmekte zorlanıyordu. Rakip, Manchester United gibi bir dünya deviydi. Bursaspor'un böylesi güçlü bir rakip karşısında pozisyon üretmesi tabii ki kolay değildi. Ama duran toplar, savunmadan dönen ikinci toplar ya da bireysel hatalar pekala Bursaspor'a istediği şansı sunabilirdi. Bir tek ilk yarıda o şans, birden de fazla geldi. Ancak değerlendiremedi. Hele de Turgay'ın yakaladığı pozisyonda. Yarının en net fırsatıydı bu. Turgay geç kalınca Van der Sar açıyı daralttı. Turgay üzerinden aşırtmaya kalktı. Top Van der Sar'a çarptı, dışarıya gitti, gol kaçtı. Aslında istediğimiz aman aman bir şey de değildi. Bir golün atılması, bir ilkin gerçekleşmesi… Ya da bir puanın alınması, gruptaki sıralamada Bursaspor hanesinin boş kalmaması! Onlar da olmadı. Çünkü ilk yarıda kendini fazla sıkmayan Manchester United, ikinci yarı başladığında temposunu biraz artırdı. Hemen ardından golü attı. Turgay'ın kaçırdığının benzeri pozisyonda, Fletcher uzak direğe vurdu. Fileler havalandı. Sonrasında kontrol tümüyle Manchester United'ın eline geçti. Tabii goller de birbirini takip etti. 73'te Obertan, 77'de Bebe'nin vuruşlarıyla skor 3-0'a geldi. Maç zaten gitmişti. En azından bir gol olabilir ve oyun bize bir teselli verebilir miydi? Ona da Van der Sar müsaade etmedi. Makus talihimizi özetleyen, "Bükemediğin bileği öpeceksin." dizesine böylece bir mutsuz son daha eklendi. Çünkü şampiyonumuz, bu defa da sahayı puansız terk etti. 4 maçta 0 çekilen bu serüvenin en can sıkıcı yanı ne biliyor musunuz? Bir golümüz bile yok!
Zeki Çöl
Zaman