Bir futbol düşünürü: Ivan Ergiç
Bursaspor'un efsane oyuncularından olan Ivan Ergiç'i anlatan usta kalem Ali Murat Hamarat'ın Bursa.com için kaleme aldığı yazısıdır.
Ülkenin beşinci şampiyonla tanışmasında önemli rol oynamış, kim bilir belki de bizim hikâyemizi anlatmıştı.
21 Ocak 1981’de önce bugünkü Hırvatistan topraklarında kalan Sibenik’te doğmuştu Ivan Ergiç. Çıkan İç Savaş nedeniyle ailesiyle birlikte önce Sırbistan’a, oradan Avustralya’ya gitmişti. Kangurular diyarına 14’ünde ayak basan delikanlı, reşit olduğunda Perth Glory ile sözleşme imzalamıştı.
Tipik bir işçi ailesinden geliyordu, babasının da etkisiyle dünyayı sorguluyordu.
JUVENTUS’TAN GEÇTİ
31 maçta 10 gol atarak takımını ikinciliğe taşıyan orta saha oyuncusunu, dünya futbolunun devlerinden Juventus kapmıştı. Henüz 19’undaydı. Genç yıldızın ‘Yaşlı Kadın’da forma şansı bulması zordu.
Kiralandığı Basel’de kendisini gösterip İtalya’ya dönmeyi planlıyordu. İsviçre ekibiyle Şampiyonlar Ligi’nde döktüren yıldızın tapusuna sahip Juventus, onu geri istiyordu. Derken sakatlanmış, geçirdiği ameliyattan sonra bir türlü toparlanmamıştı. Birden depresyona girmişti…
DEPRESYONDAN KAPTANLIĞA…
2004 yazında 4 ay kliniğe yatırılan futbolcu, korunaklı yuvasında yavaş yavaş kendisini toparlamıştı. Oradaki yetenekli insanları gören oyuncu, terapiler sayesinde düzeliyor ve sahalara dönmeye hazırlanıyordu. Takım arkadaşlarının durumunu anlamasa da kendisine güvenen hocası Christian Gross‘un güvenini boşa çıkarmıyor, 2006’da kaptanlık pazubandını takıyordu.
DÜNYA KUPASI’NDA BOY GÖSTERDİ
Artık radara girmişti. Avustralya’nın teklifini reddeden dinamo, Sırbistan’ı seçmişti. Aynı yıl Almanya’da düzenlenen Dünya Kupası kadrosuna alınan Ergiç, iki mücadelede sahne almıştı. Arjantin’in 6-0’lık galibiyetiyle sonuçlanan maçta sonradan oyuna dahil olmuş, Fildişi Sahili karşısında 90 dakika sahada kalmıştı.
Turnuva; o ve arkadaşları için şüphesiz büyük hayal kırıklığıydı. Milli Takım serüveni sadece iki yıl, 11 maç sürmüştü.
10 Mayıs 2008’de Basel formasıyla oynadığı 150. maçta şampiyonluk sevinci yaşayan futbolcu, takımın başına gelen Thorsten Fink tarafından ertesi yıl yollandığında, İsviçre’de birçoklarının yüreği sızlamıştı.
DOĞUŞTAN BURSALI…
Sessiz sakin, 2009 yılının Temmuz ayında Bursa’ya ayak bastığında özgeçmişinde dört lig, dört de kupa şampiyonluğu yazıyordu. Kader ağlarını örüyordu…
Pek menajerlere sıcak bakmadığından, görüşmeleri bizzat kendisi yapmıştı. Sonradan da defalarca belirteceği gibi şehre anında vurulmuştu.
Kısa sürede dikkat çeken Ergiç, doğruya doğru, hiç yabancı gibi değildi sanki hep bizdendi.
TÜRKÇE RÖPORTAJLAR VERDİ
Ertuğrul Sağlam‘ın idaresinde yeşil-beyazlılar tarih yazarken, 16 Mayıs’ta yaşanan bayramın gerekçelerinden biri de oydu.
Ülke beşinci şampiyonla tanışırken, o röportajlarını Türkçe veriyordu. Yalan yok, kimi zaman da birçoğumuzu hayaller alemine sürüklüyor; başka bir dünyanın mümkün olduğunu fısıldıyordu.
ÇOCUKLAR İÇİN BİLET ALDI
Kente Şampiyonlar Ligi için gelen Manchester United’ı seyredebilsinler diye, cebinden 630 çocuk için kale arkası bileti satın alması unutulmazdı.
Fakat her rüyanın bir sonu vardı. 2011’de sözleşmesi bitiyor, o da henüz 30 yaşındayken sessiz bir şekilde futbola nokta koyuyordu.
Aslında birçok teklif geldiyse de o aidiyet kuramayacağı bir takıma gitmek istememişti.
Çok sevdiği şehirde; Bursa’da yeşil sahalara veda etmişti. Zaten ilk günden itibaren hep bize aynı duyguyu vermişti; misafir değil, ev sahibinin ta kendisiydi.
Onun gibisi yeşil sahalarımıza bir daha gelir mi, kestirmek güç.
Baki kalan bu kubbede hoş bir sada olarak, onu Bursaspor’da iki sezon izlediğimiz için o kadar şanslıyız ki…
Şampiyon takım futbolcularını davet edip, sezon sonunda BATALLA iiç veda maçı yapmalıyız,
hem de bu futbolculara ŞAMPİYONLUK ta ki katkılarından dolayı güzel bir teşekkür etmiş oluruz,
yok mu böyle güzel bir organizasyon yapacak babayiğit,
bir tarafta ŞAMPYİN TAKIM futbolcuları, diğer tarafta İNTER TOTO KUPASI oyuncuları hepsini bir araya getirsek
ne güzel olur.
Bu tarz insanlar bize fayda verdi peki biz verdik. Koca bir hiç 35 yıldır aklı selim takip ederim Bursasporumuzu ama hiç bir zaman gidenlere sevgimizi göstererek veda etmedik. Yazık.
Batalla’nın veda edecek olması bizim için çok önemli bir fırsat. Öyleyse bu fırsatı değerlendirip hiç olmazsa Batalla’yı buradan gönlü hoş göndermeliyiz. Adil isimli arkadaşın da bahsettiği gibi, Trabzon maçında O’na özel bir koreografi hazırlamalı ve stadı tamamen doldurmalıyız, çünkü o maç sadece Bursaspor – Trabzonspor maçı olmayacak. Bursaspor’un gelmiş geçmiş en iyi futbolcularından birinin bu sahadaki son maçı olacak, aradan yıllar bile geçse asla unutamayacağı maç olacak. Eğer onun bizi iyi bir taraftar topluluğu olarak hatırlamasını istiyorsak, eğer büyük bir takım olduğumuzun bilinmesini istiyorsak bu şekilde yapmalıyız.
Hep nerdeyse kırgın ayrılıklar la meşhur bizim kulüb
Çok doğru demişsin. Büyük kulüp, büyük camia olmak vefadan geçer. Biz vefa gösteremedik hiçbir futbolcumuza. Bu profil değişmediği sürece hiçbir zaman büyük bir kulüp olamayız. Gururla anlatabileceğimiz futbolcular var tarihimizde ama hiçbirine gösteremedik saygımızı, vefamızı. Çok yazık…
TV röportajında şöyle konuşuyordu… Ali Şen…
– Siz farkında değilsiniz ama bu yılın en büyük transferini Bursaspor yaptı.
Basel takımından gelen İvan Ergiç’i yakında tanıyacaksınız….
ÜSTAD
Şampiyon kadro bursaya çağrılıp bir organizasyon yapılmalıdır
Efsane. Tam hayalini kurduğum oyuncu profili. Gerçekten bir daha bu yapıda oyuncu bulabilmek zor çünkü dünyada bile pek yok.
30 yaş dediğin ne ki. neden erken bıraktı futbolu anlayabilmiş değilim.
Bu adam gibi adamı takımdan gönderen, hani şu son günlerde ahi tuttuğu söylenen Ertuğrul Sağlam. Ertuğrul hocanın Bursaspora verdiğinden çok kaybettirdiği var maalesef. Ivan ergic, krita, ali tandoğan gibi futbolcuları bu takımda şimdi koysan sırıtmaz aksine sahadakilerden iyi mücadele ederlerdi. Ertuğrul hocanın egosu yerine adam yetistirmeden elimizdeki değerli isimleri göndermemize neden oldu. Şu anki borç batağı taa o günlerden başladı. Ibrahim Yazıcı o zamanlar bunu fark etmişti ama düzeltmeye ömrü yetmedi.
Rahmetli olanı ve olacak olanı görüyordu
Etrafında kendi gibi futbolu bilen insanlar vardı, onların uyarılarına şu cevabı vermiştir :
,
– Nasıl göndereyim takımı şampiyon yapmış hocayı,
Beni Heykelde ipe çekerler…
Seni izlemek keyifti kişiliğin duruşun efendiliğin hangisini sayalım. Senin gibisi gelmez. Erken ayrıldın. Sen cebinden para verip insan lara yardım ediyorsun. Şimdikiler ise paraları verilirken oynamıyorlar ..Karakterli adamsın İvan ergiç bizler senin gibi topçuları çok ararız ama ne yazık ki bulamayız.
Ergiç teknik direktör olsun bursasporun basında
Ergiç’in resmini her gördüğüm de içim biraz sızlar derinden, çünkü şu an iki yaşında olan ve Bursaspor’lu olarak yetiştirdiğim oğlum ile yine üç aya doğacak olan diğer oğlum benim dünya gözü ile izlediğim Ergic,BATALLA ve diğer efsaneleri izleyemecekler diye,sonrasında ise daha bir şevkle sarılırım aşık olduğum renklere evlatlarıma güçlü bir Bursaspor bırakabilmek için.