Artık sırada 2. Lig şampiyonluğu var!
Olay Medya Yazarı Ertan Erkuvvet’in Karşıyaka - Bursaspor maçı köşe yazısıdır.

Şampiyonluk apoletiyle İzmir’e giden Bursaspor, beklendiği gibi pek misafirce karşılanmadı.
Atmosferi gergin maça pekala genç oyuncularla çıkabilecek olan Adem Çağlayan, maçın taraftar için anlamını bildiğinden elindeki en iyi kadroyu sahaya sürdü Alsancak Mustafa Denizli Stadı’nın çimlerine.
Yeşil beyazlı futbolcular da aynı bilinçle mücadele ettiler. Ancak daha çok ihtiyacı olan maçı kazanmayı başardı.
Timsah’ın kaybedecek bir şeyi olmayınca ilk yarım saati kontrollü geçirdi. Pek pozisyon üretemeyen yeşil beyazlılar, kalesinde de akılda kalır bir tehlike yaşamadı. 32’de Zeki Dursun’un uzaklardan şutunda ilk tehlikesini yaşatan Timsah’a kaleci Hakan Canbazoğlu izin vermedi. İlk 30 dakikada göremediğimiz etkinliği uzatma bölümüne saklayan iki takımdan önce Karşıyaka 45+1’de çok önemli bir fırsat yakaladı. Fakat altıpasın sol köşesinde topa dokunmak için hamlesini yapan İshak Kurt’tan önce araya giren Taha Can Velioğlu’nun altın dokunuşla tehlikeyi savuşturdu. 45+6’da ise İlhan Depe’nin ceza sahasının sol köşesinden sert şutunu kaleci Hakan çelerken, dönen topu bomboş durumdaki Mücahit Can’ın üstten auta atması ise gerçekten akıl alır gibi değildi.
İkinci yarıya daha etkili başlayan ev sahibi Karşıyaka iki dakika içinde iki net fırsattan yararlanamadı. 51’de sağdan kullanılan kornerde seken topu İshak Kurt’un kafayla altıpasın içinden üstten auta atması mı, yoksa 52’de Erdal Öztürk’ün üst direkte patlayan şutu mu Bursaspor adına daha büyük bir şanstı gerçekten karar veremedim.
Ancak 59’da Mehmet Yiğit’in çıkarken yaptığı pas hatasında topu kapan Kadir Bakırtaş ceza sahası dışından sert vurdu ve çekirge 3. kez sıçrayamayınca top direğin dibinden filelere gitti. 90+9’da Ali Sinan’ın Anıl Atağ’ı geçemediği penaltı vuruşunda, Mert Yusuf Torlak’ın topu filelere göndermesi ise skoru belirlemekten başka anlam taşımadı bizim için.
Bu sonucun ardından ligi en yakın rakibimizin 10 puan önünde bitirdik. Tribünde gazete ve kovboy şapkalarıyla şov yapan taraftar da sonucu fazla önemsememiştir zaten.
Sadece son anlarda kaçırdığı pozisyonda Bursaspor tribünlerini tahrik eden Enes Nalbantoğlu’nun çirkinlikleri taraftarımızı biraz gerdi o kadar. Ancak kafaya takmanın anlamı yok. Bizim bu ligle işimiz kalmadı. Enes’e Nalbantoğlu Çarşısı’na gelip şöyle Bursa’nın meşhur maden sularından içmesini tavsiye ederim. Hazımsızlığa iyi gelir.
Neyse, bu bizim 3. Lig’e veda maçımızdı. Bundan sonra play-off’tan kim çıkar, kim kalır bizi ilgilendirmiyor. Bizim hedefimiz büyük, yolumuz uzun!
İlk sezonu şampiyonlukla tamamlayan Bursaspor’da bu tablonun oluşmasında kimin en ufak bir emeği varsa kendilerini bir kez daha kutluyorum.
Artık sırada 2. Lig şampiyonluğu var.
Eeee onu da rakipler düşünsün!
Ben prosedür maç sözünü kabul etmiyorum.Gazozuna maç ta olsa kazanmak için oynayan takım görmek istiyorum
Farklı değerlendirmeler beklediğimiz yazarların, yazılarında, maçı anlatmalarına ayar oluyorum. Biz zaten maçı izledik.
kapasiteleri bu kadar maalesef. yaz geç
2. lig 3. lig gibi kolay olmayacak.
yeni hoca lazım öncelikle
Bursaspora 2.ligde başarılar dilerim
Dayı sayfayı dolduracam diye maçı anlatmışsın , eski di artik bu gibi anlatımlar kimse okumuyor maç anlatımlarını , daha gerçekçi ve taraftarın görmediği olaylardan bahsetki ilgimizi çeksin bu arada Adem hoca ile Batalla arasındaki farkı ( varsa ) anlatın bilelim , çünkü Batalla dan sonra da aynı futbol aynı anlayış devam etti , rakibe baskı hücum futbolu ve ilk onbir anlayışı ,,, değişmedi ,,, sezonun son maçı hocaya yazar 2 ncı ligde bu hoca zayıf kalır …