22.5 milyon €’dan Vakıfköy’e

Evet, Bursaspor'un şansı fazla!..

“Hangi konuda?” derseniz.
-Yeni konjonktür konusunda, derim…
Peki, nedir bu gelişen yeni durum?
2 gün önce de yazdım:
“Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Kulüplerin kasaları tam takır, kuru bakır” diye…
Bakın, yayıncı kuruluş BeIN de maçlar başlayıncaya kadar kulüplere ödeme yapmayacağını açıkladı.
Takımların “cansuyu” da kesildi!

FUTBOLDA DA YENİ BİR ÇAĞ…
Bu koronavirüs salgınından sonra, dünyada sosyo-ekonomik açıdan yeni bir devir açılacağı konuşuluyor.
Aynı zamanda…
spor dünyasında ve özellikle de futbolda yeni bir çağ açılacak.
Artık devir;
“Ayağını yorganına göre uzat” devri!..
Geliri sınırlı olan kulüplerin, bundan böyle, olmayan parayı harcayamayacağını geçen gün vurgulamıştım.
Örneğin;
Galatasaray, yeni sezonda voleybol branşındaki takımlarda, sadece yerli voleybolcular bulunduracağını açıkladı.
Bu tür “musluk kısma” örnekleri önümüzdeki günlerde hızla çoğalacaktır.

ALTYAPINA ÖNEM VERMEK…
İşte bu yüzden;
Artık bütün kulüpler, “altyapıya önem vermek zorunda” olacak.
Zira, yerli ve yabancı oyuncu transferi için ayrılacak bütçeler mecburen azalacak!
Bursaspor, Trabzonspor ve son dönemde de Altınordu dışında, birçok kulüp, altyapı akademilerini, biraz da “dostlar alışverişte görsün” havasında yürütüyordu, düne kadar…
Bu kulüpler, arada bir, aşağıdan 1-2 yetenek çıkarsa, bunu “kâr” sayıyorlardı.
Ama artık…
Takımlar, yerli ve genç isimlere şans vermek zo-run-da!..
“Zorunda” diyorum.
Çünkü;
Süper Lig‘de, takımların öyle 12-14 yabancı krampon transfer etme devri tarihe karıştı, karışıyor!..

YETENEK AVCILARI ÇOK ÖNEMLİ
Yönetimler, ister istemez altyapıya ve alt liglere yönelecekler…
“Yetenek avcıları” denen “scout”lar kıymete binecek.
Altyapıya daha çok imkan sağlanması ve kaynak ayrılması, yarından tezi yok gündeme gelecek.

22,5 MİLYON EURO’DAN VAKIFKÖY’E…
2015 yılında, Bursaspor yönetiminin; Ozan Tufan, Volka Şen, Enes Ünal, Bakambu, Şener Özbayrak gibi isimlerin satışından kazanılan 22,5 milyon Euro (bugünün parasıyla, 164 milyon lira) ile 14 transfer yapılmıştı.

ENES ÜNAL VE ZEKİ ÇELİK…
Oysa, “Birleşmiş Milletler Karması”na, Cucaklara, cacıklara, De Sutterlere 3-4 yıllık büyük kontratlarla para akıtmak yerine, bu paranın içinden Vakıfköy Orhan Özselek Tesisleri’ne en az 1-2 milyon Euro’luk yatırım yapılsaydı, yeni “Enes Ünal“lar, “Zeki Çelik“ler yetişmez miydi?
Neyse…
Biz yine asıl konumuza dönelim…
Artık, kulüplerin, altyapılarını el üstünde tutmaktan başka çaresi yok!
Yatırımsa yatırım…
Destekse, tüm zamanların en büyük desteği…
Hem teknik, hem de fiziki olarak…
Tecrübeli ve “liyakat” sahibi teknik adamlar ve modern malzemelerle desteklenerek…
Öyle ya;
Kendi fabrikandan üretim yapıp vitrine çıkarırsan, iki kere kazanırsın.
Amerikanların dediği gibi:
Kazan kazan (win win).
Önce, A takımlarına katma değer sağlarlar, sonra da çıkış yapan kramponlar değerini bulunca satılarak, kulüplerine yine kazandırmış olurlar.
İşte onun için;
Bursaspor‘un bu açıdan şansı fazla” dedim, yazımın girişinde…
Bursa; kent mozaiği ve potansiyeli açısından zaten müthiş bir maden…
Fakat, bu madeni daha iyi işlemek gerek.
Ancak, şunun da altını çizelim:
Bugünkü fiziki şartlar ve diğer imkanlar, Vakıfköy‘den yeni yıldız adaylarının çıkması için yeterli mi?
Bence, çok zor!
Hatta, bazen tesadüflere bağlı olabilir…
“Altyapısına özel” tesislere sahip ender kulüplerden olan Bursaspor, bu olanağı iyi değerlendirmeli…

KRİZİ FIRSATA ÇEVİRMEK…
Bugün kadroda yer alan Kubilay Kanatsızkuş, Emirhan Aydoğan, Sedat Dursun, Burak Kapacak, İsmail Çokçalış, Ramazan Keskin, Rüştü Hanlı, Ataberk Dadakdeniz, Ali Akman, Çağatay Yılmaz, Ozan İsmail Koç gibi Vakıfköy patentli gençlere yeni isimler eklemek gerek.
Ama işte diyorum ya;
Önemli olan, yatırım, yatırım, yatırım…
Bakalım;
Bursaspor, meşhur altyapısıyla, bu ekonomik krizi, fırsata çevirebilecek mi?

18 Yorum Onay bekleyen yorum yok

    1. @SexiTimsah yorumuna yanıt olarak

      Aynen torpil bitmeden bu işler bitmez. Enes Ünal topçu oldu diyelim, kardeşi nasıl giriyor kardeşim bu altyapıya. Serdar Kurtuluş, Serkan Kurtuluş gibi. Bu nasıl bir torpildir. Zorla insanları topçu yapıyorlar.

      16
      1
      1. @Ufuk1117 yorumuna yanıt olarak

        dostum mahallemde bı genç kardeşimiz var bu çocuk enes unalın babasına ne zaman futbol mevzusu acılsa kufreder bızım hakkımızı yedi o adam der enes unalın babası ne iş yapar nerde gorevlı bı arastırın bakın…he ıstısna enes kalıtelı topcudur yetenek vardır yurumus yol almıştır o ayrı konu ama bı bakın arastırın sadece…

        4
        1
      2. @Ufuk1117 yorumuna yanıt olarak

        Sayın kardeşim.
        Serdar Kurtuluş ve Serkan Kurtuluş kardeşler ikisi de kulübe para kazandirarak başka kulüplere transfer oldular ve her iki kardeş de kendini yeteri kadar kanıtladı.
        Gittikleri takımlarda şehrimizi ve Bursaspor u en iyi şekilde temsil ettiler.
        Enes Ünal ın kardeşine gelince.
        Biraz zaman ilerlesin bir görelim.
        Stilini yeteneklerini izleyelim ona göre değerlendirelim.
        Belki de en az ağabeyi kadar iyi olacak nereden biliyorsun.
        Daha yaşı küçük bir oyuncuya neden laf söylüyorsun.
        Baba sı da iyi oyuncuydu.
        Bir iki yıl daha gectikten sonra kendini gelistirerek A takıma yükselirse ne diyeceksin.
        Alt yapıda torpil olduğunu düşünmüyorum.
        Oynayan kendini geliştiren as takıma yükseliyor.
        Ayrıca olsa bile çok yanlış örnekler verdin.

        4
        5
        1. @16 BS 224 Texas yorumuna yanıt olarak

          Kardeşim serdar ve Serkan Kurtuluş altyapidayken bende altyapidaydim. Sene 1994 . Vakifkoyde biz normal sahalarda antreman yalarken kurtuluş kardeşler A takımın antreman yaptığı sahada özel antreman yapıyorlardı. Dedik kim bunlar, kurtuluş kardey dediler. Demem o ki o kadar kime yatırım yapsan fuybolcu olur zaten. Çok yetenekli olduğu için mi topçu oldu bu arkadaşlar. İkisi de futbol tabiri ile düz topçu. 1994-1987 =7
          Yaşından beri adamlara özel eğitim veriyorsun, sonuç klasik bir sağ bek.
          Bu mu yani. Ne iyi top oynayan çocuklar arada kaynadı gitti.

          10
          1. @Ufuk1117 yorumuna yanıt olarak

            Kubilay ı sezon süper lig takımlarına 2 milyon euro ya, Emirhan ı 1. Lig takımlarına 500 bin euroya, İsmail i 300 bin euroya, Sedat ı 200 bin euroya s atabiliriz, gelen 3 milyon euro ile borçlar ve iki yabancı transfer yapabiliriz Burak Kapacak ve Ali Akmanı seneye ilk 11 de oynatıp bir sonraki sene 3 milyon euro dan aşağıya vermeyiz, Ataberk, İsmail Koç ve Çağatay gelecek sezon ilk 11 i zorlayacak futbolculardır, Rüştü Bursasporun futbolcu olamaz bana göre, 1997,1998,1999,2000,2001 ve Ali akman 2002 jenarasyonundan seneye 2001/2002/2003/2004 jenarasyonundan alt yapıdan 5/6 futbolcu a takım kampına gider…

          2. @Ufuk1117 yorumuna yanıt olarak

            Sayın kardeşim.
            Bu arkadaşları tanıdığın için örnekleme yapmışsın.
            Senin yaşadıklarını biz bilemeyiz.
            Bildiğimiz her ikisi de kendilerine yapılan yatırımları fazlası ile kazandırarak transfer yaptılar.
            Ben onu dile getirdim.
            Bir çok oyuncu gibi sözleşme uzatmadan bedavaya da gidebilirlerdi.
            Enes Ünal ise görüyorsun nerelere geldi.
            Bursa mizi ülkemizi layıkıyla temsil ediyor.
            Umarım kardeşi de iyi bir oyuncu olur.
            Bu işler yetenek işi.
            Yeteneği olan öyle ya da böyle kendini ıspatlıyor.
            İyi akşamlar kardeşim.

            2
            1
  1. Bu zamana kadar satılan futbolcuların paraları nerede harcandığı muamma ,her geçen gün borçlarımız artıyor nedense .. Rahmetli İbrahim başkan önlemini alarak paraları saklamak istemişti o da mahkemelik oldu paralar ortaya çıktı o paralar da kayboldu . Kısacası gelen vurdu giden vurdu ama gol olmadı kasalar tam takır kuru bakır . Şimdi yine başarı için yola çıktığımız alt yapı oyuncularını satarsak elimizde ne kalır ?

    21
    2
  2. Biran ön ce şirketleşmeli kulüp bu kulübün başınada işi bilen zengin biri gelmesi lazımli çalmaya reklama ihtiyacı olmasın masaya yumruğunu vurabilen biri olması lazım bu kişi belli ama adama küfür ediyolar adam elini taşın altına sokacakta küfür yemek istemiyor taraftar olarak basın olarak bu başkana sahip çıkarsak en on yıl bu takımı düzlüğe çıkarır kimi dediğimi herkes anladı levent kızı bu işi bundan başkası yapamaz

  3. Altyapı her daim beslenmeli bunun yolu da çok basit;
    Altyapıdan A takıma çıkıp sonra da satışı yapılan
    Oyuncudan gelen paranın %10’u vakıfköye gelir olarak
    Aktarılmalı, bu iş için tüzükte karar alınır ise bu uygulamayı her Başkan yapmak zorunda olur.

    5
    1
  4. Altyapıdan çıkan gençlerin satışından %10 payı direk vakıfköye sistem oluşturmaz isek
    Her Başkanın kafasına göre hareket etmemesi için Tüzükte bunu yazıp onaylayıp,
    Vakıfköyün kendi kaynağını kendi oluşturmasına fırsat vermezsek bizden bi cacık olmaz.

  5. altyapımız her zaman güçlüydü ama her zaman içlerinden sıyrılan çocuklar sayesinde parlayıp sönen bir alt yapıydı,torpillilerin arasından çıkan çocuklar her zaman bir yerlere geldi. O yüzden takımımızın alt yapı geleneğinde ki hin fikirliler gitmediği sürece ve A Takımın başına gerçek anlamda Bursasporlular gelmediği sürece yine bir kaç tane çocukla gurur duyacaz ve kimisine hayıflanacaz belkide sonra onların çoğunu hayin ilan edicez

  6. Resmi görünce Rüştü Hanlı’yı hatırladım. Bir zamanlar Ümit milli takımın değişmez stoperi ve solbeki idi bu çocuk. Adamı şimdi yok ettiler. Onun yerine oynayan bizim stoperlere bak. Anıl’lar-Manıl’lar Cüneyt Köz’ler, Diarra’lar, alayı dökülüyo. Ya da solbeke bak. Rezillik. Ulan koy Rüştü’yü oynasın işte bee.

  7. Altyapıya sadece iyi bir saha, iyi bir tesis imkanı değil; gençlerin hayatlarındaki tüm süreçlerini dört dörtlük yönetecek bir sistem gerekli. Okul sisteminden, ergenlik problemlerine kadar kulüp her aşamada yanında olmadıktan sonra altın semer vursan da değişen hiç bir şey olmaz. Bu yüzden alt yapıya ayrılacak para 1-2 milyon euro’dan fazlası olmalı. Altyapı yatırımı fedakarlık ister, öyle “bir oyuncu alacağına o parayı altyapıya aktar” kadar basit değil bu işler.
    Bu yüzden, küme düşmenin fırsatını iyi değerlendirelim; gerekirse önümüzdeki sene de kalalım ama kulübün inandığı, onların da kulübe inandığı bir jenerasyon yetiştirelim. Buna ilk torpil sistemini altyapıdan temizleyerek, kurumsallaşarak başlanmalı. Psikolojik destek sistemlerine yatırım artmalı… Elin zencisiyle değil; bursanın çocuklarını oynatarak, yetiştirerek bu şehirle bütünleşirsiniz. Galibiyet sevdalısının desteği bugün var yarın yok, o yüzden bu kulübü tutmasa da olur.
    Geçelim artık kısa vadeli planları. Bursaspor’u kalkındıracak tek politika Bursa şehri, Bursa çocukları olmalıdır.

Bir yorum yazın

Lütfen bir isim/rumuz ve yorum yazın.

Kayıtlı bir kullanıcıyı yorumunuza etiketlemek(mention) için yorumunuzun içerisine örnek @bursasporluyuz şeklinde kullanıcı adını yazabilirsiniz.

Başa dön tuşu