2. Şampiyonluk Uzak Değil!..

Yedek kulübesindeki adamın hem iyi bir golcü hem iyi bir savunmacı olduğunu düşünürsek, Bursaspor'un Türkiye ligi şampiyonluğunun tesadüfi olmadığını kolayca anlarız.

 

Ertuğrul Sağlam tüm mevkileri çalışan bir takım yarattığı 2009-2010 sezonunda farkını ortaya koymuştu. İki kanat beki, iki kanat açığı, iyi iki stoperi, dengeli bir kalecisi ile rakiplerinden aşağı kalmamış, altyapısından çıkardığı birkaç iyi adamın enerjisiyle sonuca gitmişti. O senenin Bursaspor'unu diriltmek çok zor olmayacak. Kabul etmek gerekir ki, o Bursaspor'un kimyasını Avrupa mesaisi bozmuştu. Türk takımları çok kulvarlı sezonları taşıyamıyor. Bursa bu virüse çare üretmekte zorlansa da içeride ortalamanın üzerinde ayağı yere basan bir takım olarak kalmayı başardı. Bu sezon İstanbul futbolunun malum sorunları Beşiktaş ve Fenerbahçe'ye oranla Bursaspor'u öne çıkarıyor…

 

Avrupa kulvarı olmayan ve değişimin sancısına gebe bir Galatasaray'a karşı ise oturmuşluğun, çürümeye karşı alınan tedbirlerin avantajını hissedecekler. Trabzon'un Avrupa'nın en zor fikstüründeki maçlarıyla boğuşacağını düşünürsek, 2012'nin renklerini yeşil-beyaz'a boyamak hiç zor görünmüyor.

 

Yeni formatıyla Avrupa'nın en zorlama turnuvası olan UEFA'dan elenmek Bursaspor için hayırlı oldu. Ertuğrul Sağlam'ın elindeki kadro, Türkiye ligini taşıyabilecek olgunluk ve vizyona sahip ama işe bir başka mecra girince tutunabilmek pek kolay olmayacaktı. Şampiyonluk senesinin büyülü üçlüsü Volkan, Ozan, Sercan'dan ikisinin takımdan tek taraflı bir iradeyle ayrılması kulübün kendine güvenini gösteriyor. Futbol aklının tek bir merkezden yürütülüyor olması Bursaspor'u ayrıcalıklı kılıyor ki burada Ertuğrul Sağlam'ın kendini her geçen yıl geliştirme becerisine vurgu yapmak gerekiyor. Hücumu savunmadan kurgulamak basketbola özgü bir deyim gibi algılansa da 2 sezon önce Ömer Erdoğan ve geçen yıl Lugano'nun takımları için yaptıklarını bir kenara not etmek gerekli. Yine Ali Tandoğan ile Gökhan Gönül, Mustafa Keçeli ile Andre Santos benzetmelerini üst üste koyabiliriz.

 

Sağlam bunu iyi yapıyor ve bu yıl Carson'ın önündeki Ömer'in ofansif aklını Serdar Aziz'in gençlik ateşiyle güçlendirecek. Stepanov ile İbrahim'in bu hattın zenginliğini anlattığını söylemeye gerek yok. Bu satırların yazarı Bursaspor'un iyi bir kaleci, iyi ve alternatifli bir savunma göbeği olduğunu düşünüyor. Turgay Bahadır ise futbolunun en olgun yılına girdi. Bangura ile Ahmet Arı'nın transferleri ise bir plan üzerinde çalışıldığının açık kanıtı. Şanlıurfaspor maçındaki performansıyla kendini hatırlatan Ahmet Arı gidenlerin yerini fazlasıyla dolduracaktır. Sestak transferi daha yaratıcı bir hücum hattını müjdeliyor. Batalla ile Svensson orta alanın iki sıralı gücü olarak, Kirita Türk futbolunun en kritik zamanlar adamı olarak merakla beklediğim isimler. Ozan İpek ise sakatlık sorunları yaşamazsa yıla damgasını vurabilecek bir karakter, çünkü takım yapısından en büyük faydayı sağlayacak konumda…

 

Özetle orta sahanın takımın en zayıf halkası olduğunu düşünsem de takımın genelini şampiyonluk senesindeki dengeye yakın görüyorum. Bursaspor'dan çok gollü galibiyetler beklemeyin, ama bu takımın kolay pes etmeyeceğine inanın… Seyircinin samimi ve kalıcı desteği durumunda evindeki tüm maçlarını kazanacağına inandığım ilk takım Bursaspor'dur.

 

Geriye sadece deplasman puanlarının yarısı almak kalıyor. Neden olmasın?

 

Kaynak:Zaman / Okay Karacan

Bir yorum yazın

Kayıtlı bir kullanıcıyı yorumunuza etiketlemek(mention) için yorumunuzun içerisine örnek @bursasporluyuz şeklinde kullanıcı adını yazabilirsiniz.

Başa dön tuşu