Kriz çözücü
Beyaz sayfayı umut veren mesajlarla açtı Mesut Bakkal, dün Özlüce'de...
Önce basın toplantısı düzenledi…
Kameraların karşısına geçti.
Açıklamalarını izlemişsinizdir.
Hemen ilk saptamamı yapayım:
Kan değişikliği Özlüce’ye ilk gün itibariyle olumlu yansımış gibi görünüyor.
Basın toplantısını ve ilk idmanı izleyen bir gazeteci olarak, iyi bir sinerji oluştuğunu gözlemledim.
ARMA İÇİN DESTEK…
Şunu da hatırlatmak isterim ki;
Artık karar verildi ve Mesut Hoca pazartesi günü 7 maç için resmen göreve getirildi.
Ortak payda Bursaspor olduğuna göre;
Bu andan itibaren, Bursaspor’un hocasına sahip çıkıp, arma için teknik ekibe, takıma destek vermek camianın görevi…
Gelelim izlenimlere…
Geçen 2 sezonda Kayserispor ile Alanyaspor’u ligde tutan ve bu “sırat köprüsü” gibi haftaların teknik adamı olarak nam salan Bakkal, “ateşten gömleği” giydi.
“KRİZ ÇÖZÜCÜ”…
Futbol piyasasında, dar zamanlarda, yani kritik süreçlerde, “kriz çözücü” teknik adamlardan biri olarak tanınıyor Mesut Bakkal…
Görünen o ki;
Mesut Hoca da gelir gelmez, ekibiyle birlikte kriz masasını kurmuş ve çözümlemelere hiç vakit kaybetmeden başlamış.
İlk basın toplantısında;
Salona girdiğinde, spor yazarından muhabirine, müdüründen kameramanına kadar herkesin elini tek tek sıktı Mesut Hoca…
“Değil 7 maç, 3 maç için bile Bursa’ya gelirim. Burası Bursa, şampiyon kent, şampiyon takım” diyen Mesut Bakkal, daha ilk gününde sergilediği pozitif anlayış ve verdiği umut dolu mesajlarla açıkçası camianın yüreğine su serpti.
“BÜYÜKLÜK” VURGUSU!
Hatta;
“Bursaspor’un diğer şampiyon takımlardan farkı yok. Çok büyük bir camia. Takım da taraftarın coşkusuna uygun oynamalı” diyen 55 yaşındaki teknik adam, camianın tüm unsurlarına “kenetlenme” mesajı verdi.
Moralleri yükseltecek cümleleri, doğaçlama olarak ve samimi bir şekilde ardı ardına sıraladı…
YÜREKLERE DOKUNMAYA BAŞLADI
Daha önceki yıllarca, ligin altında bulunan takımlarda bu sıkıntıları çok yaşadığının altını çizen Bakkal, belli ki; futbolcuların yüreğine dokunmuş.
Kulüpte takımla yaptığı toplantıda “takım ruhunu” yakalama yolunda ciğerden konuşmalar yapmış.
Edindiğim bilgilere göre, özgüveni geri getirme yolunda, bazı psikolojik hamleler yapmaya başlamış.
Yerli ve yabancı oyuncuları, ortak hedefe kilitleme adına kendine özgü metodları uygulamaya başlamış.
SOYUNMA ODASINDAKİ DEĞİŞİM!..
İlk hamleler olumlu etki bırakmış olmalı ki;
Dün izlediğimiz ilk idmanda takımda moraller yüksekti.
Neşeli çalışmalarla birlikte yüzler de gülüyordu.
Ayrıca Chedjou, Badji, Saivet, Latovlevici gibi bazı tecrübeli yabancı oyuncuların da takımı sahiplenmesi, bazı yerli futbolcuların da arkadaşlarıyla özel görüşmeler yaptığı haberleri, “Özlüce’de görmek istediğimiz hareketlerden”…
Herkes, taşın altına elini değil, adeta gövdesini koymaya başladı.
Açıkçası;
Bursaspor’un soyunma odasının havası şimdiden değişmeye başladı.
“JEDİ’NİN DÖNÜŞÜ” MİSALİ
Bu arada Bakkal’ın çok önemsediği Sakho’nun da sorunları çözülünce keyifli olduğunu gözlemledik.
Şu meşhur uzaylı film “Jedi’nin dönüşü” misali, “Sakho’nun dönüşü” filmi de vizyona girerse, ben hiç şaşırmam!
Gerçekten de;
Bu kan değişiminin, takıma iyi geleceğini ve kadronun üzerindeki ölü toprağını atarak, gereken puanları toplayabileceği hissine kapıldım.
Zaten haftalardır tutunacak dal arayan yeşil-beyazlı camia, bu gelişmeleri görünce ister istemez umutlanıyor.
Hani bir laf vardır:
“Eğer bal satıyorsan, yüzün sirke satmayacak” diye…
İşte aynen öyle…
Anlayana!..
BİR BİLENE SORDUM!
Bu arada Mesut Hoca’nın vücut dilindeki pozitif görüntüyü gözlemledikten sonra, değişik liglerde zorlu dönemlerde yıllarca görev yapan değerli bir hocamla konuştum.
Bakkal’ın ortaya koyduğu tarzı sordum.
Deneyimli Hocam şu cevabı verdi:
“Mesut Hoca, gördüğüm kadarıyla, bu durumda ne yapılması gerekiyorsa, daha ilk günden onları yapmaya başlamış. Zaten tecrübeli bir teknik adam. Camianın da kendisine destek vermesi halinde, teknik değişim; skorlara da yansıyabilir.”
Ben de bu saptamaları sizinle paylaşmak istedim.
GEÇMİŞİ BIRAK, GELECEĞE BAK
Ayrıca…
Bakkal’ın;
“Bundan sonra neler yapmamız gerektiğini konuşmalıyız. Geçmişi değil!” sözü de kayda değer…
Geleceğe umutlu bakmak için, 7 haftalığına da olsa, geçmişe sünger çekmekten başka çare var mı?
Özetle;
Trabzon maçına 3 gün kala, Özlüce’de ortaya konan bu umutlu başlangıç, umarım 21 puanı kapsayan ligdeki son düzlüğe de olumlu yansır!..
Samet hoca ilkeli ve prensipli bir hocaydı. Bu tür adamlar en az 3-5 yıl sonra meyve verir. Ama bursa Sabırsız bir yer, beklemez. En kötü yanımızda bu. Aynı zamanda yerlerde sürünmemizin de nedeni bu anlayışımız.
Mesut hoca daha pratik, daha psikolojiden anlayan, motivasyon ustası, çözüm üreten, problem çözücü bir hoca.
Bu ortamda daha iyisi olamazdı.
Bu yıl ligde kalsak bile, gelecek için en büyük rakibimiz kendi medya ve taraftarımızdir…
Samet hoca hakkını helal et bende giydirdim sana arkadaşların dediklerine katılıyorum şans faktörü hiç yanında değildi kaçan penaltılar VAR’ dan çalınan puanlar kaderini belirledi olmadı mı olmuyor yapacak bişey yok burası futbol şehri taraftar baskısı had safada hiç gönül koyma alınma ! Sen ben yok BURSASPOR var…!
Düşünce çıkmak için 15 senelik plan yaparsınız
Samet ilkeli ve prensipli hoca he vay vay adamın kariyerinde hiçbir başarısı yok bağlantıları sağlam diye ligde en çok maça çıkan hoca. Takımı da düşürecekti gitti. Hala onu şişirip duruyorsunuz komedi gibi. Samet hocalığında hiçbir takımda meyve vermedi vizyon yok konuşma üslubu kötü. Menajer bağlantılarıyla geçirdiği yabancı oyuncular ortada. Sende kalkmış ilkeli prensipli uzun vadede meyve yerir diyorsun he tabi tabi
Cevabım serkan efendiye, ortak paydanın ne olduğunu şimdi mi anladınız daha önce bu birlikteliği sağlayamazmıydık yönetim fe samet hoca varken neden para ödeme söz verip garanti almadılar, samet hocayı yine çağırsanız yine geir ama böyle devam edersek böyle durumlarda kimse gelmek istemez
Samet Hoca da kendi alanına göre iyi bir hoca. ancak ilkeli ve prensipli olarak başımızda kalsaydı bu yıl sonunda kesin 2. ligteydik. En azından kan değişimi takımı 1-2 maç yansır.
Ayrıca Samet Hocanın bazı inatları vardı. Atanasov gibi, alper gibi. Kanatlardan bindirme diye birşey yoktu, ayrıca saçma sapan oyuncu seçimlari ve oyuncu değişiklikleri vardı.
Ben böylesinin daha hayırlı olacağını düşünüyorum. Ancak sezon sonunda Ali Ay’ın gitmesi ve gerçekten Bursasporumuzu ileriye taşıyabilecek lobisi olan ve planları olan bir başkanın gelmesi gereklidir. Bu yeni başkan Mesut Hoca ile mi çalışır başka bir hoca ile mi çalışır bilemem ama en büyük handikapımız Ali Ay şuanda.
İlkeli ve prensipli Samet hoca nerde 3-5 yıl çalışmış ki burda çalışsın.Demekki herkes sabırsız.
Ayrıca Hocalar buraya camiayı bilerek geliyor.
Taraftarın güveneceği bir yönetim olsa ve plan programlı hareket etse ancak o zaman 3-5 sene yapılanma beklenir.
Ama biz Maaşallah her sene yeniden yapılanıyoruz…
Herkes sabırsız değil. Türk insanı sabırsız bu kadroyla oynanabilecek en iyi futbolu oynattı,her zaman gerek pas gerek topa sahip olma yüzdesi bile onun kalitesini gösterir. Şansı cidden yoktu.Hatırladığım en az 5 6 maç var,penaltılar kaçan boş kalelere girmeyen toplar olmayınca olmuyor cidden büyük şanssızlık bu maçları tam tersi kazansa daha farklı şeyler düşünüyor olurduk.
Istikrarsızlık ve sabırsızlık ülke futbolunun da sorunu. Abdullah Avcı milli takımdayken, bir, iki kötü sonuçtan sonra ulusal medya, “” bu adam toptan-moptan bi haber “” deyip gitmesine sebep olmuştu…
Ama o Abdullah Avcı bugün Basaksehiri ne hale getirdi.
Sabır etmek için doğru teknik adamı bulmak gerekli.Samet hoca 3-5 sene kalsa ortada Bursaspor kalmazdı.Kariyeri boyunca 3 sene hangi takımda kalmış ki Bursasporda kalsın.Önümüzdeki sene ilk yapacağı ilk iş Dentinho, Gökhan Süzen muadili adamları takıma doldurmak olurdu.Ortalıkta takıma monte edilmiş bu çocuk oynar diyebileceğimiz bir genç de yok zaten.Gençlere o güveni de veremedi.Verdiğiniz örneğe gelince o işler için genç, başarıya aç, kendi futbol felsefesini oturtmaya hevesli bir hocaya ve o hocaya yatırım yapacak sağlam bir yönetime ihtiyaç var..Abdullah Avcı da buna bir örnek.Samet hocayla bir tutmak çok saçma.Onu geçtim Abdullah Avcı’nın kulüp ve milli takım kariyerlerini sadece sabırla açıklamak bile çok saçma.Kulüp yönetmekle milli takım yönetmek apayrı şeyler.Bunun sadece bizde değil dünyada da bir ton örneği var.Joachim Löw’ün kulüp kariyerinde 1 yıldan fazla çalıştırabildiği kulüp yok.Ama 2006 yılından beri kulüp kariyerinin aksine Almanya milli takımını başarıyla çalıştırıyor.Kısacası Samet Aybaba o bahsettiğiniz ortamı oluşturabilecek biri değil.Bizden sonra da yılda , iki yılda bir takım değiştirip kariyerine devam eder zaten.Emeği için teşekkürler.Kendisinin yolu da bahtı da açık olsun.Ama Bundan sonraki kariyeri mümkünse bizden uzak olsun.
Siyasi destek var. Aynı kadro Aybaba da olsa oda birşeyler yapardı.
Başakşehir i Abdullah mı getirdi o hale güldürme adamı..arkasında devlet WAR,Hakemler Var,medya Var herkes AKPspor diyor neden acaba..34 seyircisi olan takım ama yedekleri bile milli takım oyuncusu..
Bizim de arkamızda o güçler olsa şimdi bile kesin ilk üçte şampiyonluk kovalıyorduk war giden 12 puanı biz değil İstanbul basını söyledi 3 de penaltı 9 yapar 28 +22=49 buyur buradan yak…
sevgili kardeşim,
1- ”başakşehirin arkasında devlet var!” balonu üç büyütülmüşlerin kendi becerisizliklerini ört-bas etmek ve gazlarını alabilmek için kendi taraftarlarına anlattıkları masaldan başka bir şey değil.
2- akp o kadar güçlü olsa izimir, İstanbul ve ankarayı kaybetmezdi. her nedense kendi evinde halısına takılıp düşen sorumlu akp yi görüyor. bakalım adamlar gidince suçlar kime kalacak?
3- 34 seyirci başakşehir için bir şans. en azından baskı yok. biz 34 bine oynuyoruz da ne oluyor? her hafta içeride dışarıda para ve tribün cezası. futbolcularımızın taraftar korkusundan dizleri titriyor. normal futbollarını oynayamıyorlar. başakşehirli futbolcu ise yaptığı işten zevk alıyor.
4- daha dün bu sitede haberi çıktı. ”son 4 yılda 7 teknik adam değiştirdik!” 4 yılda 7 antrenör değiştiren bir kulübün başarılı olabilmesi eşyanın tabiatına, futbolun doğasına aykırı.
oysa başakşehir, son 5-6 yıldır aynı başkan, aynı hoca ve neredeyse % 50 si aynı kadro ile devam ediyor. 5- başakşehirin kadrosu fb, gs, ve bjk den daha az maliyetli, ama oyun kalitesi olarak onlardan fazla.
bunun tek nedeni var, kurumsal kulüp yapısı ve istikrar.
6- ligde bizim 5 galibiyetimiz, onların 17 galibiyeti var. tff her galibiyete 2.600 milyon lira veriyor. sadece buradan, 12 x 2.600 = 31.200 milyon lira bizden fazla kazanıyorlar.
futbol böyle bir şey, başarılıysan sermaye dahil herkes yanında olur. başarısız olduğunda herkes terk eder. bir şampiyon olduğumuz yıla bak. bir de bugün düştüğümüz duruma?
7- son olarak, madem düştüğümüz durumun sorumlusu VAR ve TFF ise, peki, ali ay ve samet hocaya yapılanlar neyin nesi?..
A haber kanalındaki yalan haberler gibi olmuş senin bu dediğin çok sacma takımı yeni baştan kurdukalrindan itibaren takip et bakalım nasıl istikrarlı olmuşlar 3 senedir edin visca yı değilde binaliyimi oynatiyo bu adamlar adabayoru değilde tayyibimi oynatiyo kalede Süleyman soylumu var zaten 1 haftada 9mac oluyo 6 si hakem hatalarından haksız kimse hakkıyla alıyor diyemez ama bu basaksehirin yükselişi akplen ukplen flan değil saçma saçma konusma
Mesut Bakkal değil ali ay sen çiksaya belki topculari galibiyet için ikna edersin